Tam yüzüne isabet eden güneşten kaçmak için eli ile yüzüne değen ışığı kesmeye çalıştı. Gözlerini dahası mümkünmüş gibi sımsıkı kapatmıştı. Uyanmıştı ama yeniden uyumak için son kez çırpınıyor gibi bir hali vardı.
"Günaydın güneş ışığı.. Eli ile önünü kesmeye çalışan huysuz benim karım oluyor. Şimdi izninle ben onu uyandıracağım."
Kerem elindeki bardağı cam kenarına bırakıp Arina'ya doğru gelirken uyandırmasına gerek olmadığını göstermek için tek gözünü açtı. "Aa uyandın mı?"
Uyku mahmuru sesi ile "Uyandığımı biliyordun. Lütfen perdeyi kapat biraz daha uyuyayım." diye mırıldanınca Kerem yanında dikilmekten vazgeçip yatağa girdi.
Kerem Arina'nın kucağını sokulmaya çalışıp "Uyanman gerek prenses. Bugün dönüyoruz." dedi.
"Dönmek kelimesinin altında yatan gerçekleri lütfen açar mısın? Bak söz verdin. Bir daha arkadan iş çevirmek yok."
"Hayır prenses hanım! Benim sana gıcıklığım daha geçmedi."
Arina kıkırdadı. Kerem'i kızdırmak için dövmecisinin erkek olduğunu söylemişti. Hatta aynı erkeğin bazı özelliklerini saklamaya yanaşmamış, asla yapmayacağı bir biçimde ballandıra ballandıra anlatmıştı ona. Tabi Kerem'in tüm bu anlattıklarının hayal ürünü olduğundan haberi yoktu.
"Tamam anlatma. Ben de dönünce kendimi evime kapatırım. Sen de kendi evine gidersin. Kızgınlığını da böylece devam ettirirsin."
Kerem çenesini Arina'nın göğüs kafesine yaslayıp "Ayrı ev yok. Kızgın olduğumuzda bile yatakları, odaları, evleri ayırmak yok. Hem ben sana kızgın değilim. Sen benimsin. Benim karımsın. Beni seviyorsun. Ben bunlarla ilgileniyorum prenses." dedi ve daha sonra Arina'nın çenesine öpücük kondurdu.
Arina Kerem'in saçları ile oynarken sessizliğe gömülmüştü. "Peki hangimizin evine taşınacağız?" Dönünce yapmaları gerek bir sürü iş aklına gelince hayatının sonuna kadar burada kalabileceğini düşünüyordu.
"Başka bir eve. Ev seçenekleri dosya halinde telefonumda var. Dönüş yolunda birini seçersin. Nasıl istersen öyle de döşersin. Karışmayacağım bu konuda sana."
Arina Kerem'in saçlarını çekiştirip "Peki o sırada sen ne yapacaksın?" diye sordu merakla.
"Üniversiteye uğramam gerekiyor. Daha sonra şu sıralar hiç uğramadığım ofise gitmem gerekiyor. Yeni bir araştırmaya başlamam gerekiyor."
"Anladım."
"Biraz daha saçlarımla oynamaya devam etsen bu yataktan ayrılmamız bir kaç saat sonra mümkün ola bilir."
Arina Kerem'i kucağından itmeye çalışıp "Hayır Kerem bey biz gece ve sabahı kullanım amaçlarına uygun bir şekilde geçirmeliyiz." diye uyardı eğlenen ses tonuyla.
"Kılavuz mu çıkarttın? Tamam bana uyar ama eğer ilk maddesi sabah seksi olmadan güne asla ve asla zinde başlayamıyormuş olursa eğer."
"Sen çok edepsiz bir adamsın!"
"Kendi evimize taşınalım bu fikrini kesinleştirmeye tam gaz devam edeceğim."
"O zaman kalk üzerimden. Ben de kalkayım. Çantalarımızı toplamamız gerekiyor."
Dönüş yolundayken Kerem'in telefonundaki dosyaya göz atıyordu. Tüm evler büyüktü. Aralarındaki en mütevazı ve rahatınl seçmeye çalışıyordu.
"Bu ev iyi gibi Kerem baksana. İki katlı villa. Bahçesi de var. Hem sessiz bir yere benziyor."
Kerem bir kaç saniyelik bakışlarını yoldan çekip Arina'nın gösterdiği eve baktı. "Tamam güzelim. O zaman emlakçıya o ilanın linkini at, ne yapması gerektiğini anlayacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzünün yalnızlığı (GY)
General Fiction"Benim için bulutların arkası gökyüzüne emanet ettiğim birisinin mutlu olduğu yerdir. Gökyüzü ise.. Gökyüzü ise hep umutlarımın kırıldığı yer oldu. Çünkü elimi uzattığımda annem tutsun beni de çekip kendi yanına alsın isterdim. Ama hiç bir zaman uza...