(1 sep, 2019)
Herkese selam! Nasılsınız canokurlarım? erken gelen bir bölümle karşınızdayım(geç gele bilecek tüm bölümlere önceden telafi😆) ben ilk kısımı yazarken çok eğlendim, bazen ben de aynı durumu yaşıyorum. Ve o kısım yüzünden kameralarda telefonuna bakıp salak salak sırıtan bir çalışan görmüşler😬)
İyi okumalar!
•••••
Hani filmlerde izliyoruz ya.. kapı ağır bir çekimle açılıyor o sırada kapı gıcırtısı sesi kulaklarımıza ordan da beynimize işlerken yanımızda oturan bestie'miz "lan bu kadar para harcayıp film çekiyorsunuz neden kapı gıcırtısı ile ambiyansı bozuyonuz?!" diye çıkışınca en deli arkadaşımız "Fuck your system!" diye küfür savurur ve sonra aniden deli fişek gibi kalktığı yere yeniden çöker ya. Susar çünkü ingilizcesi oraya kadardır. Ve tüm gerginlik aradan kalkar. Hatta film izleme hevesiniz kaçar, telefonla ilgilenirsiniz ya da yarım bıraktığınız kitabı okumaya başlarsınız.
Sahi kapılar neden gıcırdar? Menteşelerine sıkışan toz mu yoksa pas yüzünden mi? Makine yağı ile geçer mi?
Yani şu anda karşınızda eski bir ilişki mi yoksa eski arkadaşlık mı diye ismini tam bilmediği bir mazisi olan adamla ve onun nişanlısı ile değil de Kerem ile evde kanapede pinekliyor ola bilirdi ya da kızlarla bir kaç şişe şarabı midelerine boca edip alakasız konularla ilgili fikir savaşı yapıyor ola bilirdi.
Niye atladın Gül? O arabanın önüne niye atladın? Ya da niye hastaneye yetiştirildin? Yok muydu senin oraya yakın bir köy. Köyün yakışıklısı seni bulup koca ninesinin yanına götürseydi o seni iyileştiremez miydi?
Arinacığım???
Yok desen?
Arina?
Işınlanamıyorum, değil mi?
Arina?
Zamana geri ala biliyor muyuz? Olayları başa sarsak?
Güneş Arina diye seslenmekten vazgeçip kolunu mıncıklayınca "Ağğrrrhh!" diye tısladı. Ve o an daldığı saçma düşünceler denizinden çıktı.Aklına Serdar'ın ona ilan-ı aşk ettiği gün geldi. Üzerinde durmadı. Gülümsemeye çalıştı. Olaylara odaklansa iyi olacaktı.
"Arina? Valla bak bağıracağım? Adamla nişanlısı yerinden kıpırdayamıyor! Kendine gel."
Silkelendi. Kerem yatağın yanındaydı. Ona doğru yürüse garip olacaktı. Ama bu ortamda ona sığınmak istiyordu.
Serdar uzunboylu, siyah saçlı, koca cüsseli adamken yanındaki kadın daha minnak kalıyordu. Kısa saçlı, kısa boylu kadın elindeki çiçekleri sıkı sıkı tutarken kısa süreleri bakışlarını teker teker tüm herkesin üzerinde gezdiriyordu.
Serdar'ın nişanlısı müzik öğretmeniydi. Galiba Serdar Amerika'dan dönünce tanışıp, sevgili olmuşlardı. Kısa süre sonra evlenme teklifi ve ardından büyük bir nişan.
Etrafında mutluluğu hakkeden adamlar listesinde ön sıralarda Serdar vardı. Yıllarca onun peşinden koşmuş, kendine Arina'yı aşık etmeye çalışmış, ilişki için uğraşıp didinmişti. Ama gözardı ettiği şey seçtiğimiz insanı kendimize aşık edemiyoruz gerçeğiydi. Hele ki, Arina gibi birini. Duvarlarını yıktım artık bu iş olacak derken yeni bir duvarla karşılaşınca bile yılmamıştı. Sonra sıradan bir gün sıradan bir sebep yüzünden patlamıştı. Aslında tek neden o gün birisinin Arina'ya bakması ya da Arina'nın babası ile ilgili konuşmak istememesi değildi yıllarca biriken konuşulmadan kapanıp giden konulardı. Serdar ile ilgi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzünün yalnızlığı (GY)
Fiction générale"Benim için bulutların arkası gökyüzüne emanet ettiğim birisinin mutlu olduğu yerdir. Gökyüzü ise.. Gökyüzü ise hep umutlarımın kırıldığı yer oldu. Çünkü elimi uzattığımda annem tutsun beni de çekip kendi yanına alsın isterdim. Ama hiç bir zaman uza...