Bölüm 1

870 40 7
                                    

DERİN AKMAN

Yine sinirlenmiştim ve dışarı çıkıp hava almam gerekiyordu . Sürekli üstüme gelmelerinden bıkmıştım artık. Bir insanın ailesi ne kadar canını yakabilirdi? Annenizin sizin mutsuzluğundan beslenmesine ne kadar katlanabilirdiniz? Aile kelimesinin bende tam karşılığı kaos ve üzüntüyü .

Gözümdeki yaşları sildim ve  sinirli bir şekilde balkonun kapısını açtım . Dışarıdaki tüm soğuk havayı ciğerlerime almak istermişçesine derin bir nefes alıp camın pervazına yaslandım. Buradan uzağada gidemiyordum zaten. En üst katta oturuyorduk ve benim aşırı derecede yükseklik korkum vardı. Aşağıya bakamadığım için sadece balkon camının önüne gelebiliyordum.

O sırada balkonun kapısını biri daha açtı . Yavaşça kafamı çevirdim ve kim olduğuna baktım. Karşımda dolu gözlerle babam duruyordu. Zaten ondan başka kim gelebilirdi ki ? Ne bekliyordum , annemin onlarca sene sonra beni sevmesini mi ?

Sanırım beni bu evde anlayan tek kişiydi babam . Her zaman yanımda olurdu . Sürekli benimle uğraşan ablam ve anneme karşı hep benim tarafımda dururdu . Onun için yine benimle konuşmaya gelmiş olmalıydı. Her zaman ki cümleleri kuracaktı ." Onlar aslında seni çok seviyor Derin." "Onları alttan almaya çalış kızım. " " Annen de ben de sizin iyiliğinizi istiyoruz. "

"Baba seni de kırmak istemiyorum . Onun için sonra konuşsak olur mu ?" Ağlamaktan çatallaşmış sesime içimden küfürler ediyordum . Seni zerre umursamayan insanlar için değer miydi boğazını ağrıtmak?

Babam garip bir şekilde cevap vermeden sadece yavaşça kolumu tuttu . Beni korkuluklara yaklaştırdı . Başım dönmeye başlamıştı.
"Seninle önemli  bir şey konuşmam gerekiyor Derin . " dedi babam . Yüz ifadesi o kadar soğuktu ki bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamak hiç zor değildi. Korkuyla cevap verdim . Burada durmak beni rahatsız ediyordu .

"Bu kadar önemli ne var baba ?  "

" Şuan yapacağım şey hepimizin iyiliği için Derin. " başım öyle çok dönüyordu ki arkaya doğru gitmek için bir adım attım . Babam kolumu sıkıca tuttu ve daha da yaklaştırdı . İçimde tarifi imkansız bir korku ve şaşkınlık vardı . Ne oluyordu böyle ?
" Beni affet Derin ! " dedi ve beni öyle bir hızla aşağıya itti ki tutunmaya ya da 'Baba dur!' demeye bile fırsatım olmadı .

O an ailemi kaybetme korkusu ve aklımı kurcalayan o kadar çok soru vardı ki . Ölecek miydim? Neler oluyordu ? Bana bunu neden yapıyordu?

O birkaç saniye bana aylar gibi geçmişti. Büyük bir merak , korku ve endişe içerisinde . Benim ölmemi isteyen tek kişi annem degilmişti . En sonunda annem ve ablam babamı da kandırmıştı. Bunun başka bir açıklaması yoktu. Cidden benden bu kadar mı nefret ediyorlardı ? Ben onlara ne yapmıştım ki ?

Bir anda yere çakıldım . Sırtımda tarifsiz bir acı hissettim . Kalbim patlıyor gibi hissediyordum . Gözlerim kararmaya başlamıştı . Sesler gittikçe uzaklaşıyordu . Ve bilincim tamamen gidiyordu . Duyduğum son ses sevdiğim adamın acı dolu sesiydi .

"Derin!!"

******

BEGÜM YALINOĞLU

Fazlasıyla alkol almıştım. Bu annemi ne kadar çileden çıkaracak olsada sanırım şuan bana en iyi gelecek şey buydu .

Ben Begüm Yalınoğlu 'ydum ve aldatılmak bana oldukça koymuştu . Ben o adama tam 3 yılımı vermiştim ve karşılığı neydi ? Aldatılmak . Hiç hak etmemiştim . Suçum onu çok sevmem miydi ? Onu hayatıma alarak kendime bir iyilik mi yapmıştım yoksa kötülük mü? Bana ne katmıştı? Bana üzüntüden başka ne katmıştı? Onunla tanıştık tanışalı hep ben kırılan ve üzülen taraf oluyordum. Ama o şunun farkında değildiki , ben onu bana yaptığı onca şeyle seviyordum. Bende bıraktığı acılarla seviyordum. Beni üzüyordu ama yine dermanım o oluyordu . O benim hem yaram hem merhemimdi . Bu mu yetmemişti ona ? Daha mı çok sevmeliydim onu ? Kendimi parçalarcasına mı?

Yavaşça terasın kapısını açtım . Sessiz olmalıydım . Şuan annemle uğraşacak mecali kendim de bulamıyordum. Ya da babamın "Ben ona kim olduğunu hatırlatırım. " "Benim kızıma bunu yapmak..."gibi saçma sözlerini dinleyemezdim . Çünkü hepimiz biliyorduk. Ben zengindim ve o para için muhakkak bana dönecekti.

Yavaşça korkuluklara yaslandım . Ablama her şeyi telefon da anlatmıştım ve hemen buraya geleceğini söylemişti. O babamın biricik ve yegane kızıydı . Ünlü Cem Yalınoğlu ' nun ünlü kızı Ecem Yalınoğlu.

Her ne kadar ablamı kıskansamda ablamı seviyordum. O benim her şeyimdi bir kere .

Aşağı bakarken gözlerim buğulandı . Hayır bu olamazdı. Ağlayamazdım. Onun için gözyaşlarım değersizdi zaten . Sakin olmaya çalışmalıydım. Ben güçlü bir kadındım. Yıkılmayacak ve dimdik duracaktım. 

O anda kapı açıldı . Arkamı dönmeye tenezzül dahi etmedim. Biliyordum çünkü kokusunu ,ağır ağır ve havalı yürüyüşünü. Babam geliyordu işte .

" Begüm!!" Bi anda bağırmasıyla irkildim . Böyle birşey beklemiyordum açıkçası.

" Efendim ? " dedim ama sesim kısık çıkmıştı.

" Sen benim başıma bela mısın ? Neden ayrıldın nişanlınla ? Çocuk gibi davranıyorsun. Bana neler kaybettirdiğinin farkında mısın? Ecem 'i örnek al ve büyü artık. Ya da büyüme ,  sana şu yaşından sonra büyümeni söyleyecek değilim ." uzun bir sessizlik oldu . Ne diyebilirdim ki ? Haklıydı . Ufak bir hıçkırık kaçtı ağzımdan.

"Özür dilerim Begüm . Ama sana söylersek her şey daha da kötü olacaktı kızım . Sen bir hastalığa yakalandın. Daha doğrusu kansere . " Ne diyeceğimi , ne düşüneceğinimi  bilemedim . Bu yalan olmalıydı.

"Yalan bu değil mi baba ? Beni korkutmak için söylüyorsun? "

"Hayır Begüm. Uzun zamandır ne yapacağımı düşünüyordum ama bugün yaptığın saçma şeyden sonra kesin bir karara vardım." Ne kararıydı bu ? Neyden bahsediyordu? Bunu o biliyor muydu ? Bunun için mi terk etmişti beni ? Öleceğimi düşündüğü için beni aldatmış olamazdı değil mi ?  Yeterince paramız vardı . Tedavi olabilirdim .

" Ne zaman tedaviye başlıyoruz? Verdiğin karar hangi hastanade tedavi olacağımla falan mı ilgili ?  " dedim . Ne tür bir hastalık ya da kurtulma şansımı bilmek istemiyordum. Sadece tedavi olmalıydım .

" Hayır hastaneyle alakalı değildi. Olacağın tedavi ile alakalıydı. Ve kararımı verdim ,  tedavini bugün olacaksın . " dedi . Ben babama anlamsız bakışlar atıyordum . Babamsa umursamaz gözlerle bana karşılık veriyordu . Bana yaklaşmaya başladı. Ben kendimi daha fazla tutamadım ve babamın boynuna kollarımı doladım. 

"Çok korkuyorum baba !" Gözyaşlarım babamın omzuna dökülürken babamın kolları iki yanında duruyodu . Oysa şuan ağlayan kişi Ecem olsaydı hemen sıkıca sarılmıştı ona . Ecem 'in yerinde olamadığım için bir kez daha nefret ettim kendimden . O şimdi hayatını yaşıyordu bense bir hastalığın pençesindeydim .

"Korkmalısın kızım! Affet beni !" Güçsüz bedenimi bir anda itti. Ben demgemi sağlayamadım ve bir anda kendimi aşağıya düşerken buldum. "Baba!" Çığlıklarım tüm villada yankılanmıştı. Tek sorun bugün herkesin tatile gittiğini hatırlamam olmuştu. Kimse yoktu. Kimse sesimi duymadı. Öylece yere çakılmamı ve can çekişmemi izleyen babam dışında.

Tedavi bu muydu?
Bitmiş miydi her şey? Hayat bu kadar kısa mıydı ? Hiçbir şey anlamazken kendimi yerde çakılı hayal ettim . Sadece hayal ettim . Çünkü önümü görmüyordum, sadece karanlıktı . Hiçbir şey duymuyordum. Ben Begüm Yalınoğlu , hikayesi erken biten bir genç kız . Yaşamayı yeni yeni sevmeye başlamışken zehir edilen kız. Her şey bitmişti...

DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin