Bölüm 42

71 2 14
                                    


Hellooo biz geldikk . Nasılsınız bakalım?

Lafı uzatmadan bölüme geçelim hadi .

Bölüm şarkısı; Tuğkan- Sigara

********

Hayatınızda , hiç rahatsız edici bir huzurun içinde hissettiniz mi kendinizi ? Huzurlusunuz ama bu huzur  bir yandan sizin içinizi acıtıyor. Bu huzur size güven vermiyor. Bu huzur en kısa zamanda size zarar verecek bunu hissediyorsunuz . Zaten insan hep başına kötü bir şey geleceğinde hissetmez mi ? Hissediyorum ama bunu engelleyebilecek hiçbir şey yapamıyorum. Çünkü ne yapacağımı bilmiyorum. Başımıza yine ne gelecek bilmiyorum, bizi ne kadar mahvedecek bilmiyorum. Böyle düşünüp düşünüp kafayı yiyecek gibi oluyorum. Sonra bunlar senin kuruntun Derin deyip kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum. Ne kadar başaralı olduğum konusunda konuşmak istemiyorum . Siz tahmin ediyorsunuzdur zaten ...

"Elbisenize bakabilir miyim Derin Hanım ? Saçınıza ona göre karar verelim . Hatta  elbisenize bakayım. Ben model seçerken sizde elbisenizi giyinin , saçınızı öyle yapalım. " karşımda  bana gülümseyerek benden cevap bekleyen kadına hafifçe başımı salladım. 

"Hemen getirteyim elbisemi . " kuaförün lobisindeki rahat koltuktan kalktım ve kapıya doğru ilerledim. Elinde elbisemle kapıya yaslanmış çapkın çapkın sırıtarak beni bekleyen Ateş'e minnet dolu bir şekilde gülümsedim.

Tamam çok yakışıklısın bunu herkese kanıtlamaktan vazgeç ! 

"Teşekkür ederim. Nasıl geldi aklına elbisemi getirmek?"

"Arabadan dalgın dalgın indin . Dönüp öpücüğümü vermedin. Sonra elbiseni almadın. Düşünceli bir şekilde girdin kuaföre. Benim burada bekleyip beklemediğimi bile kontrol etmedin.  Neyin var Derin ? İyi misin güzelim?" Cidden arabadan o halde mi inmiştim?

Nasıl buraya geldiğimi hatırlamaya çalıştım ama başaramadım. Ben kendi kendime buraya nasıl geldiğim konusunda içimde savaş verirken Ateş'in çeneme nazikçe dokunan elleriyle düşüncelerim bölündü. Bakışlarımı bana endişeyle bakan adama çevirdim. 

"Derin istiyorsan gitme bugün ki partiye. Zaten düğününe gideceğiz. Sen iyi değilsin.  Neyin var anlatır mısın lütfen ?" Onu daha fazla endişelendirmemek için hemen cevap verdim.

"İçimde bir his var . " sustum , sustu . Belki de bana biraz zaman tanımak istedi . Ben kendimde konuşacak gücü bulamıyordum çünkü . Büyük ihtimalle o da bunun farkındaydı.

"Ne hissi bu güzelim?"

"Sanki her şey mahvolacak gibi . Sen ellerimin arasından kayıp gidecekmişsin gibi,  babamı bir daha göremeyecekmişim gibi , ablam mutlu olamayacak gibi ve en kötüsü de Begüm 'ün  beni hiçbir zaman affetmeyeceğini hissediyorum. Ateş sana bir şey söylemem lazım. " Ateş'in endişeli bakışları yoğunluğunu üstümde artırırken ben anlatmaya nereden başlayacağımı bilmiyordum.

"Seni dinliyorum Derin." Hafifçe öksürdüm , sırtımı dikleştirdim ve konuşmaya başladım .

"Ben birtakım mesajlar alıyordum. Doruk 'un hapishaneye girmesinden de önce başladı bu mesajlar . Gizli bir numaradan garip mesajlar işte. Başta hiç umursamadım. Ama benim her adımımdan haberi var gibiydi mesaj atan kişinin. Ne yediğimden , ne içtiğimden , nereye gittiğimden ... Hatta ne hissettiğimi bile biliyor gibiydi . " sustum ve derin derin nefes aldım. Sevdiğim adam yanımdaydı işte. Güvendeydim.

"Doruk muydu o adam ?"

"Galiba ...  Bak Ateş cidden emin değilim. Onun olup olmaması değil ki sorun! Ben tekrardan o mesajları almaya başladım. Uzun zaman sonra ilk defa hastane çıkışında Begüm'ün bana karşı olan nefretinin ortaya çıktığında mesaj aldım. Sanki yanımızdaydı. Konuşmalarımızı biliyor gibiydi Ateş, duyacak kadar yakındı belki de . " Ateş kaşları çatık bir şekilde beni dinliyordu. Büyük ihtimalle bu olanları ona geç anlattığım için bana kızgındı.

DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin