İyi okumalar .
Uzaktan sesler geliyordu, kimin sesi ya da neredeyim hicbir fikrim yoktu . Yavaş yavaş gözlerimi açmaya çalıştım. Çok susamıştım ve boğazım kurumuştu. Konuşmaya çalışıyordum ama boğazım sanki yırtılıyor gibi oluyordu. Konuşmaktan vazgeçtim ve gözlerimi açmaya çalıştım . Sesler netleşmeye başlamıştı.
Yavaşça gözlerimi araladım. Ilk gördüğüm şey başımın üstünde duran mavi ve kocaman avizeydi . Gözlerimi etrafta gezdirdim ve bu odanın benim şirketteki odam olduğu kanaatına vardım.
Başımda elinde bir bardak su olan ablam ve saçlarımı okşayan babam vardı .Biraz uzağımda da Ateş ve Ebrar duruyordu. Ateş e sülûk gibi yapışmış bir adet de Banu ...
Ayıldığımı anladıklarında hepsi yüzüme odaklandı. Ablam hiç yüzüme bakmıyordu . Büyük ihtimalle benim neden bu halde olduğumu biliyordu .
Babam ,Ecem 'in elinden suyu aldı ve bana uzattı. Babamın yardımı ile koltuk da biraz dikleştim . Suyu yudum yudum içtim ve bardağı Ebrar a uzattım .
"Bizim ailemizden olmayan herkes odadan hemen çıksın. " dedim . Bana tuhaf tuhaf bakan Banu konuşmaya başladı .
"Bende mi ? " dedi . Patavatsız Banu . Her zaman ki gibi yine çenesini tutamamıştı.
"Senin bizim ailemizle bir bağın var mı Banu? Hemen odamı terk edin . " dedim. Babam bu tavrıma çok şaşırdı. Bu yüzünden anlaşılıyordu.
Odamdan çıktılar ve Ebrar odamın kapısını yavaşça kapattı . Babam bana inanamaz gözlerle baktı .
" Ne oluyor Begüm? Neyin var ? Ne oldu da bayıldın kızım? Ve bu tavrın ne ? Kime bu denli sinirlisin ? " diye sorularını sıraladı . Önce Ecem 'e baktım . Daha sonra babama döndüm.
"Bir insan nasıl kendi kanından olmayan birine bu kadar iyi davranabilir ? Senin gerçek kızın öldü! Ve sen bana burada iyi baba rolleri yapıyorsun. O nasıl öldü? O da terastan düşmüştü demi ? Kim itti onu terastan? Kim öldürdü onu ? ! Senin kızın terasta ayakta durmayı beceremeyecek kadar salak mıydı ? " Diye bağırdım. Şaşırdı. Şaşırdılar. Babam bana döndü ve konuşmaya başladı .
"Çok içmişti, dengesini sağlayamamış ve düşmüş. Şimdi bu sorularda neyin nesi Begüm ? Ayrıca Sen bayılmadan önce odandan sinirli bir şekilde Bora çıkmış. Ne oldu da ikinizde bu kadar öfkelendiniz? Sana ne söyledi de bu soruları sorma ihtiyacı duydun Begüm? " dedi. Ona inanmayan bakışlar attım . Bana yalan söylüyordu. Begüm ü kesinlikle Ecem atmıştı. Bundan neredeyse emindim .
"Bana yalan söylemekten vazgeçin. Onu Ecem attı demi ? Çünkü Bora yı istiyordu. Baba biliyor musun Begüm ölmeden önce aldatılmış. Hemde kimle aldatılmış biliyor musun? Senin birtanecik kızın Ecemle . Belki de sırf Bora yı istediği için Begüm ü attı . Bu düşme yalanına zerre inanmıyorum. Ve kendi öz kardeşine bunu yapan bana neler yapmaz ? " dedim hışımla ayağa kalktım . Bu ani kalkış başımı döndürmüştü . Koltuğa tutundum ve Ecem in gözlerine baktım.
" Sana güvenmiştim. Kendi ablamdan çok sevmiştim seni . Sen ne yaptın , kendi kardeşinin sırtından vurdun . Sana inanamiyorum. Oysa ki harika birine benziyordun . Yanılmışım, yanılmışım. " dedim cümlemin sonlarına doğru kısılan sesimle . O sırada babam bana döndü .
" Bunu kimseden duymayacağım Begüm . Öyle bir olay olduğunu da sanmıyorum. Yalan söylemiştir. Aranızda hemen çözün bu sorunu. Beni de karıştırmayın olayınıza. "Dedi ve odadan çıktı. Tek diyeceği şey bu muydu? Kızına kızması gerekmiyor muydu ? Tabi ki kızamazdı. O Ecem' di . Onun arkasından şaşkın şaşkın baktım . O sıra da Ecem konuşmaya başladı ve bende ona döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN
Misterio / Suspenso******* "Siz hiç bu hayatta en güvendiğiniz insan tarafından öylece sokağa atıldınız mı? Hayır hayır, bu öyle ortada bırakılmak gibi bir şey değil. Hiç, kendi evinizin balkonundan aşağıya atıldınız mı? Peki hastane odasında uyandığınızda size başka...