Bölüm 14

304 16 23
                                    

İyi okumalar .

Ayrıca bu bölüm Cem 'in ağzından bir anlatımla başlayacak .

*****

Cem Yalınoğlu

Şuan bana tuhaf bakışlar atan kızım ve onunla birlikte geçmişin acılı izleriyle harap olmuş bir kadın karşımda duruyordu . Derin çok zeki bir kızdı . Annesinin de dediği gibi aynı annesine çekmişti . Onun gibi inatçı, zeki ve akıllıydı . Özellikle de birkaç gün önce yaşanılan olaydan sonra anlamıştım ki o annesinin kopyasıydı . Hem merhametli hem de güçlü .

Bir açıklama yapmam gerekiyordu . Eşime döndüm ve konuşmaya başladım .

"Gül şimdi hem senin hemde Begüm 'ün dinlenmesi gerekiyor canım . Hadi biz eve gidelim . Hem zaten ben onunla bu konuyu konuşacaktım . Sen daha fazla kafasını karıştırma . Ben akşam onu kontrole geldiğimde her şeyi anlatırım. " dedim ve koluna girdim . Bir an önce onu buradan götürmek istiyordum.

"Aslında haklısın hayatım . Kızımı öpeyim sonra gidelim ." Dedi ve Begüm'e doğru yürüdü .

"Bir istediğin olursa hemen bizi ara canımın içi . Ayrıca şunu unutma , her zaman yanındayım ve seni çok seviyorum . " dedi ve kafasına bir öpücük kondurdu .

"Bende seni anne . " demeye çalıştı ama zaten çıkmayan sesi şimdi de şoktan iyice çıkamamıştı . Gözleri dolmuştu .

Hemen odadan çıkardım Gül 'ü.

Arabaya geldiğimizde sürücü koltuğuna doğru yürüdüm. Gül 'de yanımdaki koltuğa geçti . Şoförümüz hastanede yattığı için arabayı ben sürecektim. Şuan ki kafa ile sürmek zor olacaktı ama başka bir çarem de yoktu.

Arabayı yavaşça garajdan çıkardım . Ben arabayı sürerken Gül 'de yanımda uyuya kalmıştı . Bir anda aklıma Derin'in kaçırıldığını duyduğunda ki yıkılışı geldi . Karıma , kardeşime hatta ablasına bile bu yalanı söylemiştim. Ve şimdi de Derin'e de aynı yalanı söyleyecektim. Gerçekleri anlatamazdım.

Karıma da bu yalanı söylemek zorundaydım. O hasta bir çocuktu ve bunu yapmazsam ve Derin ölürse Gül daha da yıkılacaktı.

Geçmişe yenik düşmemeye çalışıyordum, aklıma gelmesin diye uğraşıyordum .

FLASHBACK

Karım doğumdan çıkmıştı ve şuan kendi odasına alınıyordu . İkiz kızlarımız olmuştu ve ikimizde mutluluktan havalarda uçuyorduk . Bir kızımız daha vardı ama bir kere olsun neden hiç oğlum yok diye üzülmemiştim .

Elimde çiçekler ve çikolatalarla odasına girdim . O an orada çivilendim , kaldım. Bebeklerimiz odamıza gelmişti ve karımın kucağındalardı . Hemen yanımda duran sehpaya elimdekileri bıraktım , karımın ve kızlarımın yanına gittim. İkiside oldukça tatlı bebeklerdi . Aynı ablaları gibi tombul yanakları ve iri gözleri vardı.

Tam o sırada arkadan bir hıçkırık sesi geldi . Hemen kafamı arka tarafıma çevirdim .

"Oyy benim kuzuma ne olmuş? Kardeşlerine baktın mı sen ? " Ecem hayır anlamında kafasını salladı .

"Heykes dimdiden onlayı seviyoy. " Ecem daha çok küçüktü ve zar zor konuşuyordu . Kocaman bir kahkaha attım.

"Biz üçünüzü de aynı derecede seviyoruz . Hem kimse benim güzel kızımın yerini alamaz . " dedim ve yavaşça onu kucağıma aldım .

"Kardeşlerine dokunmak ister misin ? Ne kadar da küçükler değil mi Ecem ?" Gül 'ün sorusuyla Ecem onlara baktı ve kendi çapında güldü .

DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin