Şuan bölümleri hızlı hızlı atıyorum çünkü sınav haftası en fazla 1 tane atabilirim o da hafta sonu gelir .
Iyi okumalar .
Ablam uyanalı bir kaç gün oluyordu. Uyanır uyanmaz doktor kontrollerinden geçmişti . Strese girmemesi gerektiğini söylemişti doktor . Biz de bunun için ablama o uyurken olanlardan bahsetmemeye karar vermiştik . Ama ablam doktordan eve gelir gelmez bizi soru yağmuruna tutmuştu.
"O mesajı kim atmış? Ne zaman atmaya başladı ve senin numara nı nereden bulmuş Begüm ? " diye pekçok soru sormuştu . Meğerse uyuduğu halde herşeyi duymuş . Biz de bu şekilde ablamdan hiç bir şey saklayamamıştık.
Bugün işe gidecektim ve erkenden kalkmıştım . Ablam uyandı uyanalı bende işe gitmeyip onun yanında durmuştum . Ama şimdi tekrardan işe dönmem gerekiyordu.
Kahvaltıyı yaptıktan sonra babamla arabaya bindik ve şirkete doğru yol almaya başladık .
Şirkete geldiğimizde yoğun bir şekilde çalışmaya başladım ve neredeyse nefes alacak vakti zor buldum . O sırada telefonuma bildirim geldi . Korka korka telefonuma baktım ama mesaj Doruk 'tandı . Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam . Doruk attığı için değilde, o kim olduğunu bilmediğim adamlardan gelicek diye ödüm kopuyordu .
Bu ara telefona gelen her bildirimden tırsar olmuştum . Kimseye belli etmemeye çalışıyordum fakat tabi ki çok korkuyordum .
Mesaj kutuma tıkladım ve mesaja baktım .
"Bu akşam 20.00 da yemeğe çıkalım mı? Lütfen beni kırma. 😊 " yazıyordu. Aslında uzun zamandır dışarıya iş için olmadıkça çıkmıyordum. Bu iyi olabilirdi .
"Bence olabilir ... 😄" yazıp gönderdim. Anında görüldü oldu . Ve yazıyor...
Uzun zamandır bu "yazıyor"un heyecanını yaşamıyordum . Bir nebze de olsa bana iyi geliyordu . Bildirim sesi geldi ve hemen kafamı telefona çevirdim.
"Seni evinden alırım o zaman . " yazmıştı . Hemen bende cevap verdim .
"Tabii . " bu kadar kısa ve bi o kadar da net bir cevaptı. Aslında şuan kendimi tehlikeye atıyordum ve gidip babama sormam gerekiyordu . Hemen odamdan çıktım ve babamın odasına doğru yürümeye başladım .
Asansörü çağırdım ve beklemeye başladım . Tam o sırada yanımda biri daha durdu ve benimle beraber beklemeye başladı. Kafamı çevirdim ve o keskin bakışlarla karşılaştım . Ateş yanımda durmuş ve bana bakıyordu . Tam o sırada asansör resmen kurtarıcım olarak geldi ve beni bu durumdan kurtardı. Ikimiz de asansöre bindik ve düğmeye bastık . Ikimiz de aynı kata çıkıyorduk.
"Seni her gördüğümde içim acıyor. Ölen birisine o kadar çok benziyorsun ki ..." dedi . Böyle birşeyi beklemediğim için çok şaşırmıştım ama kendimi toplayıp cevap verdim .
"Eski nişanlınıza mı? " dedim . O da çok şaşırdı . Ama hemen cevap verdi .
"Evet . Tanışıyor muydunuz ? " dedi. Gözlerinde ki hüzün beni kahrediyordu . Ama bu davranışları kesin yalandı . Ayrıca çok saçma bir soruydu çünkü o benim tanıdığım herkesi tanıyordu .
"Hayır, sadece ailelerimiz tanışıyormuştu . Peki siz madem bu kadar seviyordunuz neden Banu Hanım la nişanlandınız ? " dedim ve tam o sırada geleceğimiz kata geldik .
"Bir daha ki asansör maceramızda bu sorunun cevabını size vereceğim Begüm Hanım . " dedi ve gülümseyerek asansörden indi . Uzun bir aradan sonra ilk defa güldüğünü görmüştüm . Benim de yüzümde hafif bir tebessüm oldu fakat hemen kendimi düzelttim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN
Mystery / Thriller******* "Siz hiç bu hayatta en güvendiğiniz insan tarafından öylece sokağa atıldınız mı? Hayır hayır, bu öyle ortada bırakılmak gibi bir şey değil. Hiç, kendi evinizin balkonundan aşağıya atıldınız mı? Peki hastane odasında uyandığınızda size başka...