Bölüm 12

295 19 19
                                    

Şuan bölümleri hızlı hızlı atıyorum çünkü sınav haftası en fazla 1 tane atabilirim o da hafta sonu gelir .

  Iyi okumalar .

Ablam uyanalı bir kaç gün oluyordu.  Uyanır uyanmaz doktor kontrollerinden geçmişti .  Strese girmemesi gerektiğini söylemişti doktor  . Biz de bunun için ablama o uyurken olanlardan  bahsetmemeye karar vermiştik . Ama ablam doktordan eve gelir gelmez bizi soru yağmuruna tutmuştu. 

"O mesajı kim atmış? Ne zaman atmaya başladı ve senin numara nı nereden bulmuş Begüm ? " diye pekçok soru sormuştu .  Meğerse uyuduğu halde herşeyi duymuş .  Biz de bu şekilde ablamdan hiç bir şey saklayamamıştık. 

Bugün işe gidecektim ve erkenden kalkmıştım .  Ablam uyandı uyanalı bende işe gitmeyip onun yanında durmuştum .  Ama şimdi tekrardan işe dönmem gerekiyordu. 

Kahvaltıyı yaptıktan sonra babamla arabaya bindik ve şirkete doğru yol almaya başladık . 

Şirkete geldiğimizde yoğun bir şekilde çalışmaya başladım  ve neredeyse nefes alacak vakti zor buldum .  O sırada telefonuma bildirim geldi .  Korka korka telefonuma baktım ama mesaj Doruk 'tandı .  Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam . Doruk attığı için değilde, o kim olduğunu bilmediğim adamlardan gelicek diye ödüm kopuyordu . 

Bu ara telefona gelen her bildirimden tırsar olmuştum .  Kimseye belli etmemeye çalışıyordum fakat tabi ki çok korkuyordum .

Mesaj kutuma tıkladım ve mesaja baktım . 

"Bu akşam 20.00 da yemeğe çıkalım mı? Lütfen beni kırma.  😊 " yazıyordu.  Aslında uzun zamandır dışarıya iş için olmadıkça çıkmıyordum.  Bu iyi olabilirdi . 

"Bence olabilir ... 😄" yazıp gönderdim.  Anında görüldü oldu . Ve yazıyor...

Uzun zamandır bu "yazıyor"un heyecanını yaşamıyordum .  Bir nebze de olsa bana iyi geliyordu . Bildirim sesi geldi ve hemen kafamı telefona çevirdim. 

"Seni evinden alırım o zaman . " yazmıştı . Hemen bende cevap verdim .

"Tabii . " bu kadar kısa ve bi  o kadar da net bir cevaptı.  Aslında şuan kendimi tehlikeye atıyordum ve gidip babama sormam gerekiyordu .  Hemen odamdan çıktım ve babamın odasına doğru yürümeye başladım .

Asansörü çağırdım ve beklemeye başladım .  Tam o sırada yanımda biri daha durdu ve benimle beraber beklemeye başladı.  Kafamı çevirdim ve o keskin bakışlarla karşılaştım .  Ateş yanımda durmuş ve bana bakıyordu .  Tam o sırada asansör resmen kurtarıcım olarak geldi ve beni bu durumdan kurtardı.  Ikimiz de asansöre bindik ve düğmeye bastık .  Ikimiz de aynı kata çıkıyorduk. 

"Seni her gördüğümde içim acıyor.  Ölen birisine o kadar çok benziyorsun ki ..." dedi . Böyle birşeyi beklemediğim için çok şaşırmıştım ama kendimi toplayıp cevap verdim .

"Eski nişanlınıza mı? " dedim . O da çok şaşırdı .  Ama hemen cevap verdi .

"Evet . Tanışıyor muydunuz ? " dedi. Gözlerinde ki hüzün beni kahrediyordu . Ama bu davranışları kesin yalandı . Ayrıca çok saçma bir soruydu çünkü o benim tanıdığım herkesi tanıyordu . 

"Hayır,  sadece ailelerimiz tanışıyormuştu . Peki siz madem bu kadar seviyordunuz neden Banu Hanım la nişanlandınız ? " dedim ve tam o sırada geleceğimiz kata geldik . 

"Bir daha ki asansör maceramızda bu sorunun cevabını size vereceğim  Begüm Hanım  . " dedi ve gülümseyerek asansörden indi . Uzun bir aradan sonra ilk defa güldüğünü görmüştüm .  Benim de yüzümde hafif bir tebessüm oldu fakat hemen kendimi düzelttim .

DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin