Bölüm 47

57 2 0
                                    

İyi okumalar .

Bölüm şarkısı ; Sertab Erener - Olsun

Sezen Aksu - Gidiyorum 

*********

Suyun sıcaklığını biraz daha artırdım . Yinede hala titriyordum. Birazdan bu titremenin geçeceğine kendimi inandırmak istiyordum. Gözlerimi sıkıca kapattım ve kendimi sıcak suyun altında öylece yere bıraktım.

Sırtım duvarın soğukluğu ile gerilmişti. Kendimi biraz daha duvara yaklaştırdım  . Daha fazla soğuk belki üşümemi geçirebilirdi. Çok sıcak olan su  beni kendime getiremediyse bende tam tersiyle kendimi test ederdim . Kim bilir , belki de bize zarar vereceğini düşündüğümüz şeyler aksine bize iyi gelen şeylerdir ? Bize iyi geleceğini içten içe bildiğimiz için o şeyden kaçıyoruzdur.

Her bir zerrem soğuğun vücuduma hücum etmesiyle son bir kez tekrardan titredi . Yanan tek yer hala yüzümdü . Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim ve sıcak suyun yüzüme temas etmesini engellemek için kafamı biraz sağa doğru çevirdim. Aynada kendimi görmemle önce irkildim . Aynada gördüğüm kadın ben olamazdım. İki gün içerisinde bu kadar kendimden geçmiş olamazdım. Ama hayır , aynadaki bu solgun , cansız , hissiz kadın bendim . Şaşkındım çünkü ilk defa bu kadar dağılmıştım. Başıma ne gelmiş olursa olsun hep ayakta kalmaya çalışmıştım çünkü benim benden başka kimsem yoktu . Kendime iyi bakmalıydım ki sevdiğim adamı hala etkileyebileyim . Cidden amaçlarından birisi buydu . Şuan kendi halime gülüyorum. 'Senden hiçbir zaman etkilenmemiş birisini etkileyemezsin Derin !' diye bağırmak istiyorum. Şuan aynadaki kadına bakıp kızmak istiyorum .

"Neden , seni sevmediğini bildiğin bu adamı neden hala seviyorsun? Neden kendine zarar veriyorsun? O seni aldattı ? Neden onu içinde affettin ? O seni hiç sevmedi ! Kendine bu kadar zarar vermene değdi mi ? Cidden soruyorum Derin ! Değdi mi ? O gözlerin , Ateş'in Banu 'ya olan bakışlarını nasıl fark edemedi ? Sen aptal değilsin Derin , sadece çok sevdin . Sevmek de aptallık değil mi ? Sen aptal olmayı seçtin . Aklının ucundan geçince bile kendine kızdın . Bana güvenmiyor musun diye sormuştu ya , güvenmiyor muydun Derin? " kendime yönelttiğim bu son soruyla durdum . İçimden daha fazla kendime ve Ateş'e nefret kusmayı bıraktım. Bu son sorunun cevabını bilmiyordum.

İç sesim acımasızca beni yargılamaya devam ediyordu .

"Begüm'ü affedebilecek misin ? Kendi kız kardeşin seni sırtından vurdu , seni delirtmeye çalıştı! Bundan sonra kime güveneceksin ? Tekrardan birisine güvenebilecek misin Derin ? " gözlerimi biraz daha sıktım. Bu soruların da cevabını bilmiyordum. Ben neyi bildiğimi dahi bilmiyordum.

Sinirle ayağa kalktım ve  suyu kapattım . Birkaç saniye gözlerimi açmadan bekledim . Bu sıralar sürekli yağmur yağdığı için hava fazlasıyla soğuktu . Islak bedenim havanın soğukluğu ile birden irkildi ve hızlıca gözlerimi açtım. Derin bir nefes aldım ve havluma sarılarak banyodan çıktım. Aynadaki kadına bakmamaya çalışarak adeta banyodan kaçmıştım . 

O kadın bana kırgın bakıyordu. Beni kırmalarına izin verdiğim için bana kırgın bakıyordu. Aynadaki kadının nefes alamadığını görmek beni deli ediyordu. O kadın eskiden ne kadar da güzel ve neşeliydi. Çiçek açan bir kadını nasıl da kendi dikenleriyle öldürmüşlerdi! O aynada gördüğüm kadın bunu unutmayacağını bağırıyordu. Çığlık çığlığa sinirini atmaya çalışıyordu. Ama ne yazık ki o sinirli kadın aynaya hapsolmuştu ve dışarıda olan kişi bu salak kızdı.

Kendime bir kez daha kızdım ve kendimi Elis 'in odasının hemen yanında bulunan misafir odasına attım.

O gece - her şeyi öğrendiğim gece - terden sırıl sıklam olmuş bir şekilde uyanmıştım . Hemen duşa girdim ve ardından kıyafetlerimi toparladım. Gecenin bir köründe apar topar Elis 'in evine gittim . Olan biten her şeyi anlattım ve kısa bir süre burada kalıp kalamayacağımı sordum . Sonuç olarak iki gündür Elis'in evinde kalıyorum . Ne kadar kalacağım konusunda da hiçbir fikrim yok .

DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin