Tam bir hafta geçti geldim.
Uzun bir bölüm oldu yazım hatası varsa affola .
Beğenmeyi ve yorum atmayı unutmayın!!
Biraz canlansın buralar lütfen!!
Bölüm şarkısı ; I ' m a mess
*******
6 Ay Sonra
Derin elindeki çerçeveyi önce sağ tarafta olan saatin yanına koydu ama orada sırıttığını düşünerek tekrardan eline aldı. Masanın sağ tarafına yakışmadığına karar verdikten sonra masasının sol tarafına baktı. Annesi ile olan fotoğrafı zaten masanın sol kısmındaydı . Ayrıca dizüstü bilgisayarı ve zorla mavisini aldığı büyük kalemlikte masanın sol kısmındaydı, yani burada da yer yoktu . Masasının ortasında ise isminin yazılı olduğu mermer bir taş , çizimleri ve en sevdiği çiçeklerin kurutulup saklandığı bir kavanoz bulunuyordu. Galiba bu resme masasında yer yoktu .
O sırada odasına giren Elis ve Zeynep tatlı ve gerçek olmayan bir kızgınlıkla Derin'e bakıyordu.
"Ee ben de çoktan benimki hazırlanmıştır hatta geç kaldık diye bize kızar diye telâşlanıyordum . Meğer bizim uyuyan güzel hatırlamamış bile bizi . " Derin hala çerçeveyi nereye koyacağına karar vermeye çalışıyordu . Arkadaşını umursamamıştı bile .
" Hoo kime diyorum kızım? " Derin umursamaz bakışlarını arkadaşına çevirdi.
"Ya Zeyno bir dursana . Dikkatimi dağıtmayın ! Şu resmi nereye koyacağıma karar vermeye çalışıyorum. " diye elindeki çerçeveyi arkadaşlarına gösterdi.
"Zeynep bu kız kafayı yemiş! Bacaklar düzeldi , beyin gitti . Ya tamam sen aşka inanmıyorsun hatta tiksiniyorsun ama bu kızın da evlenmesi lazım. Zeynep 'in en yakın arkadaşları olarak da bizim ona gelinlik seçmesinde yardım etmemiz gerekir . Beni duyuyor musun Begüm Derin ?! " insan herşeye alışıyor demiştik ya yine aynı durumu yaşıyorduk işte. Derin'in olanlardan sonra tümüyle hayatı değişmişti. 5 ayda fizik tedavisini bitirip eskisi gibi yürümeye başlamıştı. Yürümeye başlamadan işe bile başlamıştı. Annesi ve babası boşanmış ve mal varlığın hepsi bölüşülmüştü .
Gül ve kızları büyük bir giyim markasına ortak olmuştu. Derin'in çizimlerini gören stilist ise hemen Derin ile görüşmek istemiş ve ortaklığın yanında bir de tasarımlarını kullanmak istemişti. Derin çocukluk hayalî olan mesleğe kavuşmuştu. Begüm olarak tanımaktan sıkıldığı için isminin yanına Derin 'i de eklemişti . Herkes onu Begüm Derin Yalınoğlu olarak tanımaya başlamıştı. İlk sergisi çok başarılı olmuştu ve yüksek bir gelir elde etmişti. O bütün gelirini yardıma ihtiyacı olan çocuklara bağışlamış ve Begüm Derin Yalınoğlu olarak yardımseverlerin kalbinde büyük bir yere sahip olmuştu. Sırrını sorduklarında ise isminin ve soyadının şans getirdiğini söylemişti.
"Birincisi delirmedim . İkincisi tabiki de yardım edeceğiz ama bugün Beste'de bize katılacak. Bunu unutmuş olamazsınız. Beste sizi keser . " Arkadaşlarının boş boş bakışlarından unutmuş olduklarını anlamak zor olmuyordu . Büyük bir iç çekti ve göz devirdi .
"Ya bana diyorsunuz uçtu diye ama asıl siz uçmuşsunuz. Beste gelene kadar burada oturmanız gerekecek canlar . Ayrıca Zeynep burada tasarımcı bir arakadaşın var ama sen illa özel tasarım istemem diye tutturdun . Alınıyorum ama !" Yalandan bir kızgınlıkla arkadaşına baktı. Daha sonra elindeki çerçeveyi masasına bıraktı ve sinsi bakışlar ile arkadaşına yaklaştı.
"Evleneceğine inanamıyorum! Hayır evlen , hayatını birleştirecek harika bir eş bulmuşken kaçırma derim ama Türkiye'den gitmeniz hiç olmadı bebeğim. Burada yaşasanız ne olurdu ki ? " Arkadaşının boynuna sarıldı ve sağa sola doğru hafif bir ritim tuttu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERİN
Misterio / Suspenso******* "Siz hiç bu hayatta en güvendiğiniz insan tarafından öylece sokağa atıldınız mı? Hayır hayır, bu öyle ortada bırakılmak gibi bir şey değil. Hiç, kendi evinizin balkonundan aşağıya atıldınız mı? Peki hastane odasında uyandığınızda size başka...