"Ben kalkayım artık efendim, size iyi akşamlar." Kayra, annemin elini öpmüş ve ardını dönerek çardaktan uzaklaşmaya başlamıştı, ardındaki Hazal ve ben ile birlikte. Ahırda olan o olaydan sonra atları tamamen es geçerek yeniden annemlerin yanına dönmüştük. Birkaç saatlik muhabbetin ardından ise Kayra artık kalkması gerektiğini söyleyerek anneme veda etmişti.
"Böyle olmadı Kayra, akşam yemeğine kalsaydın keşke." Hazal ellerini vücuduna dolayarak geceleri soğuyan havadan kendini sakınmaya çalıştı. "Bu sefer böyle olsun Hazal, akşam babam ve abimle yarınki toplantı hakkında konuşmamız gerekiyor." Kayra, Hazal'a her şeyini açık bir şekilde söylüyordu ve bu ileride iyi bir eş olacağının kanıtıydı.
"Tamam öyleyse, dikkatli git. İyi akşamlar." Hazal uzanıp Kayra'a sarıldıktan sonra arkasını dönmüş eve ilerlemişti. Normalde böyle gitmezdi ama o üzerindeki ince kıyafetlerle üşümüş olmalıydı. "Yarın görüşmek üzere Baran." Kayra konuştuğunda elimi uzatarak sıkmasını bekledim. "Görüşürüz Kayra."
Çok resmi konuştuğumuzun düşüncesi, aklımın bir köşesinde can bulduğu zamana tekabül, Kayra uzattığım elimi umursamadan bana her zaman yaptığını yapmış, vücuduma sıkıca sarılmıştı. "Biz artık arkadaşız Baran. Kuru selamlaşmalar ve hoşçakalları sevmem, arkadaşlarım arasında." Omuzuma doladığı kolları bir an sıkılaşmış ardından ise hiç bir şey olmamış gibi ayrılmıştı. "Hadi kendine dikkat et Baran." Elini omuzuma çıkarıp birkaç kere tokatlamasının ardından geniş kapımızdan arkasını dönerek çıkmıştı.
Bir süre boyunca kapıya bakan gözlerimin odağına, gün boyunca kaçak takılan Mahmut girmişti. Salınarak girdiği kapının sonunda, kaşları olağanca çatık bir şekilde bekleyen beni gördüğünde ise ağzında döndürüp durduğu ıslığı tek bir bakışımla anında, o ıslık dudakları arasında hiç var olmamış gibi kesmişti. "O, Mahmut Bey. Hiç gelme gibi bir eylemde bulunmasaydınız, biz gönderirdik şoförleri ayağınıza." Alaylı sesime zıt çatık kaşlarım ne kadar kızdığımı sergiliyordu.
"Baran." Mahmut ilk önce dağılmış üstünü başını düzeltmiş ardından ise etrafına bakınmıştı. "Ağam, çok üzgünüm. Bir arkadaşın yanına uğramıştım, zamanı farkedememişim." Mahmut'a zaten öyle ahım şahım sinirim yoktu. O yüzden bu soğuk atmosferi keserek önden ilerlemeye başladım. "Benimle gel Mahmut, anlatacaklarım var." Cebime soktuğum parmaklarımla ilerleyerek Mahmutların kaldığı evi geçtim.
Bir süre ilerlemiştik. Bu süreçte ise ne Mahmut ne de ben konuşmuştum. Mahmut'un en sevdiğim yanı şüphesiz, gereksiz muhabbetlere hiç girmemesiydi. Mahmut'un fazla konuştuğu bile, hiçbir zaman ileri sürülemezdi. Geri kalırdı onun yanında, fazla konuşma eylemi.
Evin köşesini döndükten sonra arka bahçeye yöneldim. Mahmut'un adımlarıma eş adımlarıyla bir süre daha yol aldıktan sonra büyük bir ağacın gölgesine doğru ilerleyip yere oturdum. "Neredesin oğlum sen saatlerdir?" Merakla konuşmuş ardından ise gözlerimi devirmiştim. "Sen beni ara ben hemen gelirim Baran." Sesimi biraz değiştirerek yanıma oturarak bağdaş kuran adamı taklit ettim. "He, geldin. Oğlum Kayra Ağa olmasa yada ben seni aramasam Hazal ile o alışveriş merkezinde saatlerce seni mi bekleyecektik?"
Benim sinirli sesimden hiç etkilenmemiş gibi omuz silkmişti. "Üniversiteden bu yana bir kızı beğeniyordum, sonunda yeşil ışık yaktı kardeşim. Ne yapsaydım?" Sırıtır vaziyette yüzüme bakınca ensesini tokatladım. "Delinin zoruna bak sen. Ha yani, ağanı ve hanım ağanı orada bekletmek seni o kız ile buluşman kadar irdelemiyor." Sesimin altında bu sefer gerçek bir sinir katmanı oluşmuştu. Kalkıp arsız arsız konuşuyordu bir de.
"Kusura bakma Baran, kendimde değilim ben birkaç saattir." Mahmut, üzerine hınzırca esen rüzgar tozlarını silkerek kendine gelmeye çalıştı. Yeniden alışık olduğum, olgun tavrına bürünüyordu. Gerçekliğe dönmesi için konuyu tam anlamıyla geri çevirdim. "Bugün Ömer'i gördüm, çok büyümüş velet." Kaşlarını kaldırarak yüzünü ciddileştirdi. Annesinin ölümünden sonra çevresindekilere daha da bağlı bir adam olmuştu, özellikle küçük kardeşine karşı. Birden konunun Ömer tarafına çekilmesi onu biraz daha dikkatli insan suretine büründürmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karışalım (BxB)
ActionEvvel zaman içinde, insanların gerisinde yaşamlarını sürdürmeye çalışan iki adam varmış. (BxB) 12 Ekim 2018 yayımlanma tarihi~ Lütfen emek hırsızlığından kaçının. Artık bunlarla ilgili mesajlar almaktan çok sıkıldım ve yoruldum. Eğer yazar olmak is...