27. Bölüm

2.6K 190 1.3K
                                    

Hoşgeldiniz benim kanatları en renkli kuşlarımm 🤎🤎

Umarım güzelce okuyacağınız bir bölüm olur ✨✨ keyifli okumalar dilerimm 💋

Vee bu bölümü strow_berry21 kuşuma ithaf ediyorum söz vermiş olduğum gibii 🌸 Yeniden doğum günün kutlu olsun güzel kuşumm 💋💕💕

Sarf edecek sözün kalmadığı anlarda ortaya çıkan birkaç sitem olurdu insanların bir diğerine ilettiği son nağmeler. Benim için ise kulak çınlatan kurşun sesleri olmuştu, acılar nağmesi kesilmiş iniltili sesimin gölgesi. Canıma sızan derin acının gerisinde bıraktığı zelzele sarsıntısı titreyişim olmuştu, elimi kolumu nereye koyacağımı bilmediğim anlar.

Bedenimi büyük bir itinayla gözleyen bedenin ne idiği belirsiz gözlerindeki parıltılar ise can acımın önüne geçebilecek kadar büyük bir kudrete sahipti. Acı kesikliğinden zor bela sızıntı bulmuş iniltim dudaklarımın arasından bir kere daha usulca sızarken, belimi sıkıca kavrayan parmaklar daha bir geçirmişti dokusunu kumaş altı giz derime doğru, sarsıntımı durdurmak istercesine.

"Baran?" Arkadaki birbirinin canına düşman kesilmiş adamların çıkardığı kargaşa, kulaklarıma dolan bir adamın kulübeye girdiği anda ortama duyurduğu coşkulu sesiyle son bulurken, sesinin tonunu daha bir net seçtiğim adama doğru çevirmiştim acının kısıklaştırdığı yeşil gözlerimin buğulu harelerini.

"İyi misin?" Assolist olanın görüneni reddetmeye çalışırcasına sarf ettiği sözlerin ardından bakışlarım vücudundan kanlar sızdıran Sergihan itine doğru kaymıştı. Bu kayış öyle bir kayıştı ki, vücudumu yeniden büyük bir kinle doldurmuştu.

"Sana ne!" Belime sıkıca sarılmış kolundan kaçınmaya çalışırken dudaklarımın arasından büyük bir hakaretin tonlamasına özenen bir tavırda usulsüzce çıkarken ona yönelik olan cevabım, benim sözlerimin neticesinde ise bedenimin sırtına yaslanmış olan kudretli beden kaskatı kesilerek bedenindeki olağan gerginliği, bedenime karşı olan tutuşuyla şereflendirmişti.

"Sana ne, benim iyi veyahut kötü olmamdan Turgut Ağası!" Ağır bir havanın boğucu esareti altında, yanan canımın altında mırıldandığım sözlerin ardından duyulan neşeli ses ile birlikte bakışlarım gerimizde kalmış dingin kargaşaya doğru dönmüştü.

"Karşılama merasimime ölüm döşeği serilmiş, tarafımca makbuldür." Onca adamın arasından rahatça ortaya doğru ilerleyen adamın kunduralarından çıkan tıkırtılı sesler son nefesini veren adamların derin soluklarına karışırken, arkasında durduğumuz kolonun ardından ağır adımlarla çıkan bedenin ilk önce, gri kumaş pantolona sarılı uzun bacaklarına doğru bakmıştım.

İrilik ile benimle ve her ne kadar inkar etmek istesem de Assolist ağasıyla yarışacak olan adamın gri takım elbisesi altındaki siyah gömleğinin birkaç tanesi açık olan düğmelerinin arasından gözüken üçgen cevşenine doğru bakışlarımı ağırca kaldırırken, siması gözümü bir yerden ısıran suretinde bakışlarımı kaşlarım çatık bir şekilde gezdirmeye devam etmiştim.

Benim kendisinden dikkatini ayıran bedenimi kendisine fırsat bilen sinsi Assolist Ağası ise elini yeniden, ama bu sefer daha yumuşak bir tavırda kan sızdırmaya devam eden sızılı koluma doğru atmıştı. Temas etmeden duramıyor gibiydi!

"O, kimleri görüyorum!" Bakışları üzerimize döndüğü anda gözlerini kısarak bir süre siyah harelerini vücudumda gezdirmiş olan adamın umarsızlığı ve alaycılığı tattıran bakışlarını, yavaş bir suretle arkamdan yanıma doğru usul bir sinsilikle sokulmuş adamın suretinde gezdirmişti.

Karışalım (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin