" Ne yapıyoruz peki?"
Bu soru gerçekten ama gerçekten göz ardı edilemeyecek detayları içeren bir cevabı hak ediyordu. Işin ucunda açığa çıkmak ve Robin'in görevini batırma riskide vardı tabi. Bir de sır olarak kalması da cabası..
Gri Baykuş düşünüyordu. Düşünüyordu ve düşünüyordu..
" Sana ne yapsam çok kızardın?"
" Hmm.. Burcu Birkan gibi düşünmek lazım. "
" Eee düşün öyleyse. 1.50lik para avcısı metres bir s.rtük olsan en çok neye kızardın?"
Çöl Tilkisi kıkırdadı. Gözlemlediği kadarıyla Burcu Birkan'ın en değer verdiği eşyalarını gözlerinin önünden geçiriyordu.
" Topuklu ayakkabılar "
Gri Baykuş dudağının yanından sarkan solucan jelibonunu kıpırdatarak konuştu.
" Nolmuş onlara?"
" Bu kızın en değerli hazinesi topuklu ayakkabıları zeki civcivim."
" Iyhh. Zevke bak. Bir insanın en değerlisi neden topuklu ayakkabıları olur ki?"
Çöl Tilkisi, Gri Baykuş'un yanağından sallanan jelibonundan çekerek yüzünü yüzüne yaklaştırdı.
" Kibirden geberecek kadar burnun havadaysa, gözün bizim kovuktan bile daha yükseklerdeyse, sırf statü kazanabilmek için kendinden 17 yaş büyük görgüsüz bir lavuğa yamanacak kadar kendini aşağılık görüyorsan ve bir de bu yükseklik sevdasının yanında boyun 1.50 ise SENİN EN DEĞERLİ EŞYAN NE OLURDU?"
Gri Baykuş gözlerini ciddiyetle kısarak cevap verdi.
" En az 10 cm yükseklikteki topuklu ayakkabılarım."
" Bingo! Yola geliyorsun cennet papağanı."
" Hadi gidip ayakkabı dolabına dinamit koyalım!"
" Sonra Robin bizi iki kere söküp taksın"
" O zaman daha sessiz çözeceğiz bu işi. "
İkili, kafa kafaya verip şeytanın bile aklına gelmeyecek bir plan hazırladılar. Aslında şeytan, onların çırağı kalıyordu bu durumda.
Tek rakipleri Türk Hava Yolları dersem hem yersiz hem de klişe olacak biliyorum.
Saat 02.30
Yer: Burcu Birkan'ın oturduğu site'nin önündeki otobüs durağı
Bastan aşağı siyahlar içinde iki genç kadın, bisikletlerini durağın çöp kutusuna kilitliyordu. Kafalarındaki siyah bereler aslında katlanmış kar maskeleriydi. Şimdilik yüzleri açık bir şekilde kullanıyorlardı.
Bir saniye! Hazırlık safhasını anlatmadım ki ben! Upssss. Kapanmak bilmeyen koca bir çenem ve kafamda sürekli akıp giden olaylara yetişemeyen kırık bir klavyem var..
Hadi 1 saat geriye saralım..
Yer: Kovuk
Çöl Tilkisi büyük kostüm dolabından ikisine de siyah kot, tişört ve kot ceketleri çıkarırken Gri Baykuş bilgisayar başında Burcu Birkan'ın evinin alarm sistemini devre dışı bırakmaya uğraşıyordu.
İkisi de aynı anda " Tamamdır!" Diye bağırmıştı.
Siyahları giyinip makyaj ve perukları da halletmişlerdi. Oldukça uzun zaman gerektiren hazırlıklar aslında onlar için artık 10 dakika sürüyordu. Aynanın karşısına geçtiklerinde, yine kusursuz yeni bir kişi olarak izliyorlardı birbirlerini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKİB-İ ŞAHANE
FantasyEski masalların modern uyarlamalarını sever misiniz? Bu hikâyede Kendini Robin Hood diye tanıtan gizemli bir liderin İstanbul ekibinin hem komik hem de aksiyon dolu maceralarını okuyacaksınız. Aslında kendileri bile birbirini tam tanımayan 4 kişi...