Bir ofis hayal edin. Kocaman bir masa, etrafında super konforlu sandalyeler, camlar tüm duvarı kaplıyor. Ferah ve aydınlık bir hava var ortamda. Masanın başında Kemal Soylu oturuyor. Sağında asistanı ve fanfinisi Burcu Birkan ve solunda iletişimi sağlamak adına Janset Karaçaylı. Anlaşma için davet edilen Tito Ahmet Valerio ve Bruno Cappi de hemen Janset Karaçaylı'nın yanındaki yerini almış durumda.
Bruno Cappi yani bizim Don Juan Çetin ara sıra çapkın bakışlarla Burcu Birkan'ı süzüyor ve nabız yokluyor, Kemal Soylu'nun gözleri Janset'in belli belirsiz dekoltesinden ufak bir pay koparma derdinde ve Burcu Birkan Tito Ahmet Valerio ile bakışmaya çalışıyor..
Ortalık hormondan geçilmiyor yani..Zavallı Kirli Şeref, kendini çekmekle çekmemek arasında bocalarken ara sıra Don Juan Çetin'i alttan dürtüyordu. Sonuçta Burcu'yu tavlaması gereken Bruno Cappi yani Don Juandı. Don Juan Çetin ise gülmemek için kendini zor tutuyordu.
Evet, Kirli Şeref sahada oldukça başarılı bir ekip üyesidir. Yani konu vurdulu kırdılı dövüş sahneleri filan olduğunda. O, daha önce hiç kadın tavlama görevi almamıştı. Bu nedenle sanki ağzında büyük bir lokma varmış da çeviremiyormuş gibi bir ifadeyle oturuyordu. Siz ona kabız olmuş da tuvalette fayans sayıyor ifadesi de diyebilirsiniz..
Tito Ahmet Valerio, Kemal Soylu'nun önüne müthiş karlı anlaşmayı sürdüğünde gözler parlamış ve imza atmaya hazırlanan eller titremişti.
" Eh o zaman hayırlı olsun. Gerçekten iki taraf ta kazançlı çıkacak. Janset hanım siz Alman firmaya hemen ulaşın ve beraber katıldığımızı bildirin. "
" Şu an yazışmaya başlıyorum Kemal Bey." Mini Mac kucağından masanın üzerindeki yerini almıştı bile.
Sıkıcı anlaşma ve iş konuşmalarının yerini tanışma ve kaynaşma başlığı altında saçma sapan sohbet muhabbet almaya başlamıştı.
Özellikle Don Juan Çetin' in İtalyan aksanı ile kırık Türkçesi yüzlerde tebessüme sebep oluyordu. Zaten sıkışınca başlıyordu italyanca döktürmeye. Sonrasında Kemal Soylu ve Burcu Birkan Kirli Seref'in yüzüne bakıyordu çevirmesi için. Kirli Şeref daha önce bırak İtalyan görmeyi italyanca şarkı bile dinlememiş biri olarak ölümüne sallıyordu. Sohbetin gidişatına göre elbette.
" Siii, siiii. Haa? Siii Bellisimaaaa "
Konuşmayı hem dinleyip hem de yaka kameralarından izleyen Gri Baykuş ve Robin artık gülmekten bayılacak hale gelmişlerdi.
Don Juan Çetin çakal zaten. Hemen anlamıştı Burcu Birkan'ın Kirli'ye ilgisini. Onun üzerine çeviriyordu artık muhabbeti.
" Benim arkadas çok iyi spor, cok güzel makarna yapmak" diye diye Burcu Birkan'ın gözüne gözüne sokuyordu namı diğer Tito Ahmet Valerio'yu.
Ah Kirlim Ah.. Bu Burcu Seni çiğnemeden yutar..
Robin mevzuya aydığı için gülmeyi bırakıp ciddi bir şekilde komut verdi.
" Çetin çikolataları Kirli'ye ver. Burcu Birkan hedef şaşırttı. Anlaşılan gönlünü çalma görevi Kirli' in. "
Don Juan Çetin aldığı yeni komutla bir anda çantasını açıp Kirli şerefe uzattı.
Kirli Şeref de aynı komutu dinlediğinden yutkunarak aldı çikolataları. Zaten her hali her mimiği Burcu Kevaşesi ay pardon asistan Burcu Hanım diyecektim. Neyse devam ediyorum: tarafından izlendiği için daha da strese girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKİB-İ ŞAHANE
FantasíaEski masalların modern uyarlamalarını sever misiniz? Bu hikâyede Kendini Robin Hood diye tanıtan gizemli bir liderin İstanbul ekibinin hem komik hem de aksiyon dolu maceralarını okuyacaksınız. Aslında kendileri bile birbirini tam tanımayan 4 kişi...