EKİB-İ ŞAHANE

Bölüm 5: Kan kokusu var!

Zaman dondu. Yeniden başlayana kadar sahnemiz siyah beyaz.. havada asılı kalan toz zerreciğine kadar ayrıntılı..  Fonda hafiften gerilim veren ritmik bir müzik var. Ya da vaz geçtim! Keman sesi olsun. İnsanın böyle içine içine işleyen, sanki mızrap keman tellerine değilde içimizden bir yerlere dokunuyormuş gibi olsun. Ama bayık  bir melodi değil haaa, ufak tefek yükselişler sonrasında yine hafif hafif devam eden bir şey. Müzik de başladığına göre kare içindeki her yüzü  sırayla ve dikkatle inceleyelim. Yavaş çekim alıyorum burayı. Ağır ağır ve oldukça detaylı inceliyoruz yüzleri. Mesela Burcu'nun seyiren gözü, Kemal'in sadece dudaklarını oynatarak sessizce söylediği "s.çtk" lafı, Janset'in alayına inat Kemal'in omzunda ahenkle bir aşağı bir yukarı dolaşan parmakları..

Burcu Birkan..

Servet avcısı küçük s.rtük.

Küçük dediysem her mana da küçük. Ulen boyu 1.55 var ya da yok.

Şu an Çöl Tilkisi'ne yiyecekmiş gibi bakıyor. Gözü keser mi? Pek sanmam. Ama o para hırsıyla bürünmüş gözler lokmasını başkasına yedirmez. İşte bundan eminim.

Kemal Soylu..

Gözü doymak bilmeyen, uçkuru kilit tutmayan vicdansız bir .. bir şey iste.

Burcu'nun bakışları ile Janset'in içini gıdıklayan dokunuşları arasında ince bir çizgi üzerinde yürüyor gibi. Bir yanı mest olurken diğer yanı buz tutmuş sanki.

Janset Karaçaylı..

O kadar emin ki kendinden. Yaptığı işi yüzlerce kez yaptı 4 sene içinde. Kemal Soylu'yla kedinin fareyle oynadığı gibi oynayacak, kendince kurduğu düzeni başına yıkacaktı. Bu adam diğerlerinden daha kolay lokmaydı esasında. Ama karşısında kendisini yiyecekmiş gibi bakan kadın farklıydı. Belli ki en az kendisi kadar usta bir düzenbazdı. Tek farkla! Çöl Tilkisi'nin bir kalbi vardı. Burcu Birkan'ın ise başkalarının ölümünden medet umacak kadar aşağılık bir karakteri..

Donan zaman Janset Karaçaylı'nın yukarı doğru kıvrılan dudaklarıyla yeniden hareketlendi. Her sey kaldığı yerden devam ediyordu artık. Kemal Soylu bittim der gibi bakarken, Burcu Birkan burnuna dolan kan kokusunun verdiği cesaretle koşmaya başladı. Evet yanlış okumadınız. Koşmaya başladı. Masaya ulaşmak Onun gibi bir hanımefendi için koşmayı gerektiriyor. Bir panter edasıyla tek sıçrayışta masanın üzerine cıktı. Dizlerinin üzerinde, elleri havada, dudakları dişlerinde hırlarken,Kemal Soylu hışımla ayağa kalktı. Kalkmasıyla birlikte Janset Karaçaylı geriye doğru sendeledi. 

Bu sahneyi canlı canlı büyük heyecanla izleyen Robin ve Gri Baykuş gülüp gülmemek arasında kalmışlardı. Şayet Kirli ya da Don Juan izliyor olsaydı kesin gülmekten birbirlerinin üzerine düşmüşlerdi.

Neyse..

Burcu Birkan'ın seyiren gözü daha da şiddetlenmiş, bir de dudağı eklenmişti mevzuya. Janset Karaçaylı ise korku dolu gözlerle bir Kemal Soylu'ya bir de Burcu Birkan' a bakıyordu. Rolüne öyle bir bürünmüştü ki sanırsın hakikaten yer yarılacak ve az sonra içine girecek. Oysa ki İtalyan firmayla anlaşma zemini için bu sahne de tokat yemesini bile plânlamışlardı.

1 Hafta Önce

" Sahra, sence anlaşmayı hemen kabul edecekler mi? Adam pek iş görmez de asistan anasının gözü bir şeye benziyor."

Çöl Tilkisi Sahra gözlerini kısarak karşıya bakıyordu. Belli ki bir şeyler düşünmekteydi. Sonrasında düşündüğünü bulmuşçasına Gri Baykuş'a döndü.