Bölüm 13: At yalanı, Sevelim İnananı

358 50 196
                                    

John Gear

Yaş: 37

Boy: 1.89

Kilo: 79

Meslek: İtfaiye Eri

Medeni durum: Evli , 2.5 çocuk babası.

( Beddua ve küfürleri bu satırdan  alıyorum,  merak etmeyin hanımlar hepimize yetecek kadar küfür var lugatımızda )

Hafif kumral, gözler gri-mavi, anne tarafından Fransız ( Oyşş 😍) Babası kendini Amerikalı olarak tanımlayan beyinsiz bir İskoç. Tabii yüz yıllık aile geçmişi Amerika kıtasına uzanınca otomatikman pitikare eteklerle kızıl saçlar tarihin tozlu sayfalarına karışmış. Hayır yani Amerikalı oldun da ne oldun Gevşek? Madalya mı taktılar? Gayda yerine B***er K**g pipetine üflemekten toton Leğene dönmüş. Obez P...venk..   ( Reklam sansürü yaptım, yine ve yeniden) 

Merak edenler ya da ayrıntıyı kaçıranlar için minik bir edit: İskoç erkekleri tören etekleri ( Evet yanlış duymadınız efil efil püfür püfür liseli eteği giyerler) piti kare olur. Gayda da ulusal çalgıları gibi bir şey iste. Üflemeli bir çalgıdır. Işin ehli üflüyorsa kulaklarda güzel bir ziyafet bırakır. Ayrıca tohumlarına tarçın serpilmiş gibi sevimli bir kızıllık genetik olarak yayılmıştır. İçlerinde kızıl doğmayanı acaba hasta diye doktor doktor gezdiriyorlar ( Latife ediyorum kuzum)   Çok konuştum, devam edelim efenim..

Kendisini FBI ajanı olarak tanıtmasına rağmen Gri Baykuş asıl mesleğini elbette biliyor. Kendisi de yalan söylediği için ( Bulgar çiçekçi mevzusu biliyorsunuz) bu oldukça ufak (!) Ayrıntı üzerinde çok fazla düşünmemiş.

Yalan yalanı doğurur derler. Yalanlar bölünerek çoğalan tek hücreli canlılar gibidir. Üstelik bağımlılık yapar. Söylemeden duramazsın. Bir nevi dudak tiryakiliği. Uzun lafın kısası bizim John seviyorum, aşığım gel evlenelim sensiz olamam tarzı sallamasyon demeçlerle uzak mesafe ilişkisini usta bir şekilde yürütmüş. Yürütmeye çalıştıkça yalanları da büyütmüş. Baktı heybesi doldu taşıyor, taşıyamayacağı için de Gri Baykuş'u ilk boşluktan atmaya kalkmış işte.

Ama! O boşluğa seni tersinden sallarlar da 1 hafta kendine gelemezsin!

Ne oldu da vaz geçti derseniz; karısının 3. Bebeğine hamile olduğunu öğrenince gitmeye karar verdikleri kutlama tatilinde, Bilge tarafından aranarak karısına yakalanma korkusu diyebilirim.

Anlayacağınız mekânda arkadaş grubuyla eğlenirken kutlama kadehini kaldırdığı esnada bizim bitirim ikili ile göz göze gelmişti.

Ne demiştim?

Hani ağır abiler racon kesmeye gider ya, hani buraların ağası biziz havası olur ya bu abilerin! Hah! Işte öyle yürüdüler çam kozalağının yanına.

Yalan oldu bizim giriş müziği. Sanırım kimse sevmemişti de. Yorum yapan olmadı çünkü.

Saçmalamayın elbette trip atmıyorum!

" Hangi dilde konusuyor bu çam kozalağı?"

" Fransızca ortak."

Konuşmayı anlayan Don Juan Çetin, Şeref ’in kolunu tutup durdurdu. Kendisine ne olduğunu soran bakışlara “ Plan değişti dışarıda döveceğiz “ diye yanıt verdi.

EKİB-İ ŞAHANE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin