Yer: Kovuğun Cam tavanının tam altı
Saat: öğleden sonra 3.12
Mevcut ruh hali sıralaması:
Don Juan Çetin: Gayet pişkin, Melike ile ilgili edepsiz düşüncelere sahip ve kızı göz hapsinde tutuyor. İçinde bulundukları belirsizlik umurunun köşesinde bile değil. Kendince Robin'e karşı eli sağlam.
Kirli Şeref: Hafif Tedirgin. Soğuk görünmeye çalışıyor. Aslında Robin'e karşı gelmiş olmanın vermiş olduğu Yusuf Yusuf hali ufaktan damarlarında dolaşıyor. Elinde ufak tefek sızılar hissediyor ama bunun ruh haliyle alakası yok.
Melike: Kafa bi milyon. İçinden bildiği tüm k.ymalı s.çmalı küfürleri, oturduklarından beri kendisine gözünü kırpmadan bakan Don Juan Çetin'e gülümseyerek(!) sıralıyor.
Gri Baykuş: Merakından Gebermek Üzere. Ne olacaksa olsun ama bir an önce olsun istiyor. Bilge, asla ama gerçekten asla beklemek için yaratılmış bir eşrefi mahlukat değil. Onun beklemeye alerjisi var. Dudaklarını kemirirken sivaslı Yiğidosunun ellerini ara sıra tırnaklaması hep bu yüzden.
Çöl Tilkisi: Dağılmış durumda. Bir nevi Depresyonda. Robin'e Sormak istediği en az 150 sorudan en az 151'ini soramadığına mı yansın? Yüce patronuna(!) karşı geldikleri bir pozisyonda kaldılar ona mı yansın? Ekip dağılırsa ortada kalacağına mı yansın? Bora'ya karşı hissettiği suçluluk duygusundan içinde oturan öküze mi yansın? Neye yansın bu kız? Hayır yani! Yanmasın da ne yapsın?
" Tavanı kapatabilir miyiz? Piştik resmen! Güneş gözüme gözüme giriyor! "
" Neyi bekliyoruz ki? Oturduk buraya kukuman kuşu gibi? "
" Daha iyi bir fikrin varsa açıkla da aydınlanalım hanım evlâdı? Işıldat bizi, bekliyoruz."
" Valla ben ışığımı geceleri ortaya çıkarıyorum. Bu gece odada bilahare düğmeye basıp kendin tecrübe edebilirsin Tosuncuk."
Yüzlerde bir vay anasını, Çetin vurdu gol oldu bakışı hakim şu an. Melike kıpkırmızı, kafasını gömecek kum arıyor.
" Eşekler bassın senin düğmene! Atlar tepsin ışığını!"
Gevrek gevrek sırıtan Don Juan Çetin, geriye yaslanıp kaşlarını kaldırarak itiraz etti.
" Ciksss. Ben Tosun seviyorum. Eşekler ve atlar tarzım değil. Ilgi alanıma girmiyor. "
" Allah Allah. Ben yürüyüp nefes alan tüm canlıların senin ilgi alanına girdiğini sanıyordum oysa? "
" Yook. Ben onların ilgi alanına giriyorum. Onlar benim sadece yatağıma giriyor. O kadar.. "
Melike kolunun altındaki yastığı hışımla Don Juan'a fırlattı. Karısında zevkten dört köşe sırıtan yüzüne elinden gelse kürekle vurası var da.. Allahtan elinden gelmiyor. Sonuçta bir Don Juan Çetin kolay yetişmiyor değil mi? Ay yazık o bebeksi yüze.
Neyse..
Ortamı buz gibi soğutan ve havadaki tozu bile asılı bırakan soru ile muhabbetimize geri dönüyoruz. Soru sahibi Çöl Tilkisi. Sorunun muhattabı Melike..
Buyrun cenaze namazına:
" Robin ile nasıl bir ilişkiniz var?"
*Sessizlik..
* Yine sessizlik..
Bu arada ben mevcut ruh hali çözümlemesi yaparken Robin Hood'u atladım. Aslında kafamda bu sahneye bırakmıştım. Daha etkili olsun hem de azıcık merak edin diye. Tamam vurmayın, yazmaya devam ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKİB-İ ŞAHANE
FantasyEski masalların modern uyarlamalarını sever misiniz? Bu hikâyede Kendini Robin Hood diye tanıtan gizemli bir liderin İstanbul ekibinin hem komik hem de aksiyon dolu maceralarını okuyacaksınız. Aslında kendileri bile birbirini tam tanımayan 4 kişi...