Bölüm 34: Tutamadım, Kaçırdım..

263 42 123
                                    

Okurken puanlamayı unutmayan tatlı insanlar varmış burada! Onlara koskocaman öpücükler 💋


" Ya kızım amma laf anlamaz bir şey çıktın sen. Tanıdım evet ama tanımazlıktan geliyorum. Tecahülü Arif sanatı, bildin mi?"

*Tecahülü Arif: Edebiyatta söz söyleme sanatlarından birisidir. Bilip te bilmemezlikten gelme olarak tanımlanır. Gereksiz bilgiler ansiklopedisi lakaplı yazarımızdan notumuzu aldığımıza göre kendini kurtarma çabası içerisindeki Don Juan'ımız basarili olacak mı, olay mahaline dönerek devam ediyoruz.

" Yaaa, Metincim vallahi unuttuğundan. Tamam söz kızmayacağım. Gidelim yine bana. Bu sefer daha derin  anılarımız olacak. "

Don Juan Çetin yakasını silkerek bir kaç adım uzaklaştı sarışından.  Boğuluyordu. Melike'nin mekandan çıkarken bıraktığı bakışlarda dibe doğru battığını hissediyordu. Karşısındaki kızın sürekli boynuna dolanan kolları da hiç yardımcı olmuyordu hani.

Sahi neydi Onu bu kadar rahatsız eden? Kime karşıydı duyduğu suçluluk? Daha önce birlikte olduğu ve normal şartlar altında tekrar birlikte olabileceği bir kız vardı karşısında.

Sahneyi dondurarak devam edelim:

Sarışın kod adlı Funda, yoksa Fulya mıydı? Ay ben de bilemedim şimdi. Her neyse biz ona sarışın demeye devam edelim. Sarışın kod adlı hanım kızımız mavinin en iddialı tonu olan Saks mavisi mini ve askılı elbisesiyle tam karşımızda. Doğal sarı saçları ön  taraftan balık sırtı örülmüş ve arkası dalgalı bir şekilde sırtına kadar düzenli bir şekilde dağılıyor. Katalog çekimlerinden mi fırladın mübarek? Ağzı burnu minicik, kaşları kavisli bir şekilde lacivert gözlerini süslüyor. Hele o burun çevresindeki minik kahverengi çiller.. Bir içim su..

Ekranı ikiye bölüp bizim Ölü Gelin'i diğer tarafa yerleştirelim. Kocaman yanaklı kocaman eşek gözleri ile karamel renkli saçları  artık  markalaştı  Melike'mizde. Ağzını yüzünü şekilden şekile sokan doğal gülümsemesi ve fazlacık 12 kilosuyla yan resimdeki rakibini çok zorlayamaz sanki? Yine de Don Juan'ın kafasındaki bu karşılaştırma Melike'nin yerini bize anlatıyor.

Ekran aniden üçe bölünüp aşağıda komiser Çınar beliriyor! Aman Yarabbi! Don Juan'ın nefesi busefer sinirden kesilmek üzere. Çınar da Çınar hani. Uzun boylu, kaslı yapılı bir şey. Gözler yeşil saçlar kumral. Yanakta her daim savaşa hazır bekleyen gamzeler..

Hayal bu ya, Üçüncü resim belirince Melike'nin sıpa gözleri gülmeye başlıyor.

Sakinim..Sakinim..Sakinim..

Çok afedersin ama b.k sakinsin..Sen burada kafanın içinde 'parçaları birleştiriniz' oynarken Tosuncuğu alan üsküdarı geçti!

Sahi onlar ne alemde? Bakalım ?

Tamam...

" Çok naziksin Çınar. Ama gerçekten kıyafetim kahve içmek için hiç uygun değil. Bu makyaj ve kıyafetle bir kafede otursak garson gelip kedilerden ne alırdınız diye sorar. Baksana satanistlere benziyorum."

Çınar şu an karnını tutarak gülüyor. Karşısında daha önce hiç karşılaşmadığı kadar komik, bir o kadar da sevimli kadınla uzun soluklu ilişkinin hayalini kuruyor. Aman, bunun aklında resimleri bölsek; istemeydi, nişandı, damat halayıydı çıkamayız işin içinden. O derece ciddi düşünüyor vesselam.

EKİB-İ ŞAHANE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin