EKİB-İ ŞAHANE

Bölüm 36: Oyun içinde Oyun..

Selaaaaammm!

Yoktum ama artık oyundayım!

Çok özlemişim sizleri, değerli yorumlarınızı. Lütfen beni yoruma boğun bu gün de kendime geleyim!!!

Geri sayım başlasın! 3-2-1 Action!

Yer: Cam tavanın altı

Ekip sayısı: Tam tekmil herkes burada!

Robin her zamanki gibi bilgisayar başında.

Operasyon günü gelip çattı elbette. Çengel Ozan'ın Ekib-i Şahane çengelini tatmasına son bir adım kaldı.

Çaldıkları oyun pullarını ( oyun pulu görünümlü uyuşturucu sevkiyatı ) teslim etmek için yer ve zaman belirlendi. Eh, şimdilik kimse bir şeyden şüphelenmiş görünmüyor.

Plan açık, plan kusursuz..

Sevkiyatı ormanlık alanda yapacaklar ve ayrılır ayrılmaz polis baskını gerçekleşecek.

Polis baskının başında elbette yakışıklı polisimiz Çınar Komiserim olacak, bu konuya önceki bölümlerde değinmiştik.

Ortada iki türlü saklambaç mevcut.

Çengel Ozan ve ekibi sevkiyatı her zamanki tedarikçileri yapacak sanıyor ama sevkiyat bizimkiler tarafından yapılacak.

İhbarı yapan Kirli Şeref, sadece ihbarcı olarak biliniyor sevkiyata olacağından polis güçlerinin elbette haberi yok!

Yani,

Ne Ozan'a ne de polise asla ama asla gözükmeden bu işin içinden çıkmaları gerek.

İşimiz zor, a dostlar!

" Kirli, Don Juan ve Ben teslimatı yapacağız. Kızlar kesinlikle olaya dahil değilsiniz. Özellikle Melike sana söylüyorum : hayır, hayır ve hayır "

" Çok saçma! Saha görevi gönüllülerle yapılır. Şu an ayrım yapıyorsun Robin. Sırf kadınım diye ben...."

" Sus be Tosuncuk! Hayır dendi ve bitti. Otur evde kızlarla. "

" Bak Çetin, çok faydalı olabilirim. Size  mutlaka bir yardımım dokunur. "

Çetin usulca yaklaşıp kulağına fısıldadı:

" Söz sana işten hasarsız kurtulalım yine öperim seni. Hem de bu sefer daha uzun sürer."

Göz kırparak ayrıldığında Melike'nin elindeki defter omzunda patladı.

" Eşekler öpsün senin o pis suratını. "

" Atlar da tepsin mi?"

" Yok direk üzerinde tepinsin!"

" Hay haaay. Zevkle tosuncuk."

********

Puslu soğuk hava,

Dökülen yapraklar,

En sevdiğim mevsimdi sarı sonbahar..

(Artık değil)

Kalbimde hüzün, aynada üzgün yüzüm,

Beni tanıyanlar buna birisi sebep diyor..

( Susuyorum.. )

Yaptığım bir çok şeyin hiç bir amacı yok!

Fotoğraflar çekmecede, anılarım direniyor!