Bölüm 20: Zamanı geldi mi? Evet!

374 52 173
                                    

Robin'in günlüğünden..

Bu kızın sesi hep böyle güzel miydi? Geçmişi karıştırırken aradıklarım dışında ne varsa yüzüme çarpıyor. Can acıtan anılar, içinde öte beri tıkıştırılmış mutfak dolabı gibi kapağını acar açmaz üzerime yığılıyor.

Melikem.. Gözümün nuru.. Elimin altından kayıp giderken  ardından pişmanlıkla baktığım yaşama sebebim..

Kardeşim benim.

Tutamadım, aldığın yaralara engel olamadım.

" Ben yetişkinim kabul et abi! Istediğimi severim istediğimle giderim!"

Çınlıyor yine o acı sesle kulaklarım.  Beni terk edip gittiği gün yüzüme çarptığı kapı gibi sarsılıyorum.

" O senden çok büyük ahmak! Harcarlar seni! İzin veremem!"

Melike.. Gözümün nuru.. Annemle babamın bana bıraktığı tek miras.

Koruyamadım seni, çekip alamadım o kart köpeğin elinden.

Seni bulduğumda vücudundaki  yaralardan çok ruhunda açılan yaralar için endişelendim en çok. Gül gibi kaçtığın ellerimden yara bere içinde dönüşün  yaş oldu gözlerimde.

Kurtardım seni abicim. Temizlensin o zehirden.

Çocuk yaşta düştüğün çukuru yetişkin bir genç kadın olarak kapatmana yardım edeceğim.

Başka Melikeler düşmesin,

Başka Melikeler solmasın,

Başka Melikeler abilerine bir ömür sarılabilsin diye..

Melike kahvaltı masasını toplarken abisiyle söylemeyi en sevdiği şarkıyı mırıldanıyordu. Robin'in perde arkasından kendisine eşlik ettiğini hayal ederek söylüyordu tüm sözleri.

Gençliğini, attığı yanlış adımları ve bulaştığı uyuşturucu belasını ardında bıraksa da titriyordu içi yine.

Öyle ya, bazen gelip geçer bazen delip geçer. Melike'yi hem gelip hem delip hem de deşip geçmişti işte!

EKİB-İ ŞAHANE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin