Acı dedikleri vücut sinir uçlarının uyarılmasıyla beyne gönderilen sinyaller.
Eliniz hiç yandı mı? Ya da bir yeriniz kırıldı mı? Nasıl acımıştır kim bilir? Acıdan bayılmak diye bir deyim bile var, biliyorsunuz.
Peki ya Ruhun acısı?
Hangi sinir ucu ruha bağlı?
Yürek yanınca nasıl acır? Kalp kırılınca acıdan bayılır mı insan?
Kol kırılır yen içinde kalır da kalp kırılır kor nerede kalır? Kafamda deli sorular..
Gri Baykuş'un tüm sinir uçları bu sabah baştan aşağı ruhuna bağlıydı. Bedeni uyurken ruhu kendi kendini tüketmekle meşguldü.
Kirli hiç uyumamıştı. Sabaha kadar göğsünde uyuyan Gri Baykuş'un rahatsız olmaması için neredeyse nefes dahi almamıştı. Bir ara kıpırdamak istediğinde ağlamaklı bir iç çekişi duyunca vaz geçip öylece beklemişti Bilge' in uyanmasını.
Güneş ışıkları odaya, tenefüs zilini duyan çocukların bahçeye koştuğu gibi doluştuğunda gözleri yanmaya başlamıştı. Ses etmedi. Gri Baykuş uyanana kadar ses etmedi..
" Kirli?"
Sahra'nin sesine gözleri kocaman açılarak cevap verdi.
" Şşşttt! Git git."
Nasıl tepki vereceğini bilemedi Çöl Tilkisi. Aklına en son gelebilecek ihtimali ilk olarak dudaklarından dökülmesi de bunun göstergesiydi.
" Yattınız mı yoksa? "
Kirli estağfur çekerek baştan aşağı üzerini gösterdi. Gece kıyafetlerini çıkaracak vakti dahi olmamıştı.
" Heee yattık. Şu an çıplağım mesela. "
" Ya dalga geçmesene. "
" Kızım sus ve git içeri. Uyandıracaksın biçareyi."
Sahra meraklı ve endişeli bir şekilde yanlarına yaklaştı. Ikisi de fısıltıyla atışıyordu ancak duymak zor olduğu için Kirli'nin burnunun dibine kadar girmişti. Hem Kirli Biçare demişti Gri Baykuş için. Demekki bir sıkıntı vardı.
" Hasta mı?"
" Yok. "
Sesinin kontrolünü bir an kaybetti. Fısıltı cırıltıya dönüşmüştü.
" Oğlum anlatsana ne oldu? Endişeleniyorum artık"
Sesi biraz yüksek çıkınca Bilge oflayarak Kirli'nin göğsüne gömdüğü kafasını kaldırdı.
"Sahra?
" Efendim cennet papağanı?"
" Ölmek istiyorum"
Hızla kafasını kaldırdığı yere geri bırakmıştı.
Sahra Kirli'nin üzerinden geçerek Bilgenin diğer tarafına geçip Saçlarını sevgiyle okşamaya başladı.
" O ne biçim söz öyle? Tamam Kirli horlar ama kendini öldürmeni isteyecek kadar felaket değil yani"
Kirli göz devirmekle yetindi.
" Bensiz uyuyamadın mı? Niye Kirli burada?"
Şeref, bu konuşmada artık fazlalık olduğunu bildiğinden doğruldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKİB-İ ŞAHANE
FantasyEski masalların modern uyarlamalarını sever misiniz? Bu hikâyede Kendini Robin Hood diye tanıtan gizemli bir liderin İstanbul ekibinin hem komik hem de aksiyon dolu maceralarını okuyacaksınız. Aslında kendileri bile birbirini tam tanımayan 4 kişi...