Bölüm 9: Bu Gece Barda, Gönlüm Hovarda!

380 52 60
                                    

Yer: Kovuk

Saat: 17.33/Cumartesi

Tipik yuvarlak masa toplantısı.

İşin gidişatı tüm ekip üyelerini memnun etmişti. Önlerindeki atıştırmalıklarla keyifli bir sohbetin içinde gülüp eğleniyorlardı.

Robin her zamanki ekranından aralarına katıldığında pür dikkat patronlarının konuşmasını beklemeye başladılar.

Robin güzel bir durum değerlendirmesi yapıp son hedefe yoğunlaşmak gerektiğini anlatıyordu. Sonuçta kanserle savaşan bir kadın vardı ortada ve daha ne kadar yarayacağı belli değildi. Bu nedenle bu görevi erkenden bitirmek istiyordu.

Uzun konuşmasını pür dikkat dinleyen ekibin üç üyesi dördüncü çürük elma yüzünden dikkatleri dağılınca  konu amacından sapmaya başlamıştı. Robin cümlesine her başladığında Gri Baykuş ıkınıp sıkınıp Don Juan'ı bir şekilde rahatsız ediyor, kaşı gözü oynayarak bir şeyler anlatmaya çalışıyordu.  Çürük elmamız içindeki kurtlar yüzünden totosunun üzerinde sabit bir şekilde duramıyordu işte. Hayır yani Gri Baykuş'un bu halleri normalde göze çok batmazdı ama bu sefer yanakları da kızarıyor hatta masa altından ayağıyla Don Juan'ı dürterken bazen hedefi şaşırıp diğerlerini de rahatsız ediyordu.

En sonunda Don Juan Çetin patladı. Gülmemek için kendini tutması bir yana Robin'in anlattıklarını da kaçırıyordu.

" Yeter ama! Robin,  bu kızlar Burcu Birkan'ın evini basmışlar. "

Robin ve Kirli Şeref büyük şaşkınlıkla
" Nee? " diye bağırırken Çöl Tilkisi, Gri Baykuş'un yüzüne dik dik bakıyordu. Aralarında o gecenin  sır olarak kalması gerektiğine karar vermişlerdi ve Çetin olayı biliyordu. Hoş artık herkes biliyordu.

" Dahası da var" Don Juan Çetin konuşmaya devam ederken Gri Baykuş ve Çöl Tilkisi aynı anda sözleşmiş gibi
" YOK" diye bağırdı. İkisinin de etekleri farklı şeylerden dolayı tutuşmuştu. Gri Baykuş pırlantalardan Sahra'ya bahsetmeyi unutmuştu ve Sahra da Robin'in öpüşme meselesini duymasını istemiyordu. Aslında Kirli'nin de duymaması lazımdı. Çünkü nefes aldığı her gün bu konuyla dalga geçmesini dinleyerek geçecekti.

Gri Baykuş Çetin'e yalvarircasına bakarken Sahra da Gri Baykuş'a sen oldun bakışı atıyordu.
Çetin, Gri Baykuş'a özür dilercesine bakıp devam etti:

" Var dahası. Bu kurtlu sabahtan beri kıvranıyor ve beni de kıvrandırıyor. Gri Baykuş eve girdiğinde çok ama çok para edecek değerde pırlantalar buldu"

Bu sefer Robin, Kirli ve Gri Baykuş aynı anda bağırdı:

" Ne Bulmuş?"

Saçları bu gece turuncunun her tonunu taşıyordu. Yüzüne ve özellikle saçlarına çok yakışan parlak yeşil çerçeveli gözlüğünü takmıştı. Çocuksu yüzü suçlulukla iyice küçülmüş, annesinden gizlice çikolatalı pasta yemiş çocuk gibi bakıyordu. Gri Baykuş'un en savunmasız hali, suçluluk duyduğu zamanlar olurdu. Tertemiz kalbi, saf ve çocuksu halleri ile Ona kızmak imkansızdı. Nitekim Çöl Tilkisi'nin siniri anında geçmiş, bakışları daha da yumuşamıştı.

Robin biraz soğuk bir sesle, olanları anlatmaları için Gri Baykuş ve Çöl Tilkisi'ne konuşmalarını söyledi. Yutkunan Gri Baykuş ve Robin'in soğuk tavrına buz gibi bir ifadeyle bakan Çöl Tilkisi olan biteni en başından anlattı.

Öpüşme mevzusunu sessiz bir anlaşma yapmışlar gibi atladılar. Bu kısımda elbette Çetin imali imali gülüyor ve Kirli Şeref neden güldüğünü sorgulayan bakışlarla gözünü Don Juan Çetin'den ayırmıyordu.

EKİB-İ ŞAHANE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin