" Kirli! Ne olur bir şey söyle! Şeref? Korkuyorum ne olursun! "
Sessiz odayı sesiyle çınlatan tokat Şeref'in alı al moru mor yüzüne ineli bir kaç saniye olmuştu.
Donmuş gibi duran Kirli Şeref, sarsılan yüzünü yavaşça kalkan eliyle tuttu. Ama o kadar.. Havada süzülen toz zerreleri bile daha hareketliydi şu an.
Iyy ne pis oda dediginizi diyar gibiyim. Kızlar pek marifetli ama işler ev işine dönünce biraz şeyyler işte, şeyy..
Kirli'nin hareketsizliğine daha fazla dayanamayan Bilge odadan koşarak çıktı. Önce Sahra'nın odasına dalmıştı. Odada telefonuyla bütünleşmiş bir şekilde resmen pelteye dönmüş Çöl Tilkisi bu ziyareti hiç beklemiyordu.
" Bilge? Ne oluyor?"
Sesinde biraz tedirginlik biraz da merak vardı elbette. Sonuçta John mevzusunun nasıl sonuçlandığını ve ucunun kendisine ne kadar dokunacağını kestiremiyordu.
Belki teğet geçer,
Belki deler geçer.." Kirli'ye bir şey oldu. Hareket etmiyor"
Sahra telefonu fırlatıp hemen ayaklandı.
" Nesi var? Dövdün mü kız? Ay kafasına bir şeyle mi vurdun? Kesin öldürdün çocuğu. Gaddar baykuş! Ne olmuş yani iki tane çaktıysa o dallamanın ağzına!"
" Haaa biliyorsun yani? Bunu sonra konuşuruz Tilki hanım. Önce Kirli'yi uyandıralım. "
***
" Kirli? Kirli? Şeref?"
" Gözleri açık ama görmüyor gibi sanki? Baygın değil, öyle olsa oturmazdı. "
Sahra gözlerini bıkkınlıkla devirdi.
" Ay yok! Duvarda ses var bunda yok! Beş dakikadır boşa dürtüyoruz. Ben Çetin'i çağırayım bir de o baksın."
Gri Baykuş gözleriyle onaylayıp Kirli'nin yanına oturdu. Bir eli hala yüzünde olan Kirli'ye umutsuzca bakiyordu.Boşta kalan elini ellerinin arasına alıp beklemeye başladı.
O sırada Çetin'in odası
" Çetin kalk! "
" Höyttt!"
" Sensin Höyt! İçeriden sesler geliyor, bir bakalım."
" Ya kızım sen nerenin manyağısın? Ben sana demedim mi beni rahatsız etme diye? Kalkıp üstünde tepinsem suç benim mi şimdi?"
" Yavaş tepin, göbel! "
Sahra kahkaha atarak konuşmaya dahil oldu.
" Göbel ne kız? Ilk defa duyuyorum. "
" Köpek yavrusu demek Tilkicim "
Don Juan zorla acılan gözlerini ikisinin üzerine dikti. Sahra'nın bakışları ciddileşince doğrulup oturdu.
" Evet? Dinliyorum "
Melike'nin yanına oturan Sahra sıkkın bir şekilde olayı özetledi.
Don Juan büktüğü dudaklarıyla sanki atomu parçalıyormuş gibi bir ifade takınmıştı. Anlamak için bir kez daha tekrarladı Sahra'nın sözlerini:
" Oturuyor ama hareket etmiyor ?"
Melike'de bizimkini taklit eder gibi dudaklarını aynı açıyla yamultmuştu. Ses tonunu da taklit ederek sordu:
" Gözleri açık ama sabit bir noktaya bakıyor? "
Don Juan'ın memnuniyetsiz bakışları kendisine dönünce burnu havada bir bakışla karşılık verdi. Sahra ise endişeli gözlerle sadece başını sallamakla yetinmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKİB-İ ŞAHANE
FantasyEski masalların modern uyarlamalarını sever misiniz? Bu hikâyede Kendini Robin Hood diye tanıtan gizemli bir liderin İstanbul ekibinin hem komik hem de aksiyon dolu maceralarını okuyacaksınız. Aslında kendileri bile birbirini tam tanımayan 4 kişi...