Menzilinden mi çıktık aşkın, nedir
Kendi zamanını yitirmiş
Birer eski zaman ahisi gibi
Ne satabiliyoruz, ne atabiliyoruz
Üstümüze yapışan kederimizi
Zehir zemberek günler geceler
Hurdahaş ediyor kırılgan kalplerimizi
Ölüme terk etmiş sanki bizi
Güçlü sansınlar diye, mutlu sansınlar diye
Kuytuluklarına atıp atıp kendimizi
Gizli gizli ah çektiğimiz o şehir
Kurumuş, kıyısında çıplak ayakla uzanıp yan yana
Balık yerine yıldız tuttuğumuz o mavi denizi
Çoktan kapanmış yani o devir
Ve zaman soldurmuş benzimizi.
Menzilinden mi çıktık aşkın, nedir
Müphem bir intihar dürtüsü yoklar oldu sık sık
Nihan sevdalarda hırpaladığımız sol yanımızı
Birer Diyarbakır karpuzu gibi
Dipsiz su kuyularında soğuturduk oysa
Çağıldayan kalplerimizi
Helikopter sineklerinin peşine takıp sonra
Çocuktan daha çocuk ruhlarımızı
Sisler içinde hayallere dalardık
Sonrası sessizlik işte
Bütün sesleri içine çeken
Büyük sonsuz bir sessizlik.
Menzilinden mi çıktık aşkın, nedir
Homurtuyla çalışan bir dizel motor gibi
Su kaynattı kaynatacak
Yani çatladı çatlayacak
İnce tüllerle bağlandığımız hayat...