Sen şimdi benden uzakta
Çiçek açtırırsın mutlak
Dokunduğun erik dallarına
Baktığın yerler ağaç olur yaprak yaprak
Garip bir ürpertiyle dalgalanır
Uzak dağ gölleri
Suyunda taş sektiren çocukların
Büyür çocuk gözbebekleri
Sincaplarla kapı komşu gözlerinle
Ve dünyayı kucaklayan kirpiklerine
Sen şimdi benden uzakta.
Diline bir şarkı dolanmıştır belki
Altını kısıp kısıp
Gül reçeli kaynattığın ocağın
Sözlerini hatırlamaya çalıştığın
Bir isim gelip duruyordur aklına belki
Bir anı, bir eprimiş vesikalık
Kızdırmış seni belli ki
Hilal kaşların çatılıyor
Al al oluyor yüzünün halesi
Yüzün ki, gözlerin mesela göz değil
Kirpikler kirpik değil kaşlar kaş değil
Bakışların hele kat'a insan ehli değil
Dünyanın en naif objeleri
Yüzünde senin öbek öbekler
En çok da kelebekler
En iyi de kelebekler
Anlatır o şahane ahengi
Tanrıların katındaki
O cennet meyvesi hevengi
Sen şimdi benden uzakta.
Her şey hızla eskir
Zaman eskir hava eskir su eskir
Havadaki sudaki koku eskir
Tendeki doku eskir
Bir tek sen kalırsın geriye
İlk kez okunan bir Nazım dizesi gibi
Çarpıcı ve sade
Bir lokma namuslu ekmek
Bir yudum helal bade
Ve nihayet sevdadan çatlamış
Bir kocaman yürek hadisesi
Sen şimdi benden uzakta
Ben şimdi senden uzakta
Bir hüzünlü arafta...