Biri,
Balmumundan heykelini koymuş da, gerçeğini çalmış gibi,
Tutuverince elinden, elimize yüzümüze bulaştı aşk,
Duygusal çocuklardık oysa şaraptan bile helallik isterdik,
Müziğin en hasını dinlerdik, vasat da olsa nevalemiz,
Bu konuda tavizsizdik,
Zannetmekle geçerdi günlerimiz,
En çok da, kendimizi "mutlu" zannetmekle,
Ve vakt erişip üfleyince İsrafil surumuza,
Defansa çekildik, gem vurup gururumuza,
Oysa en ön saflarda bayrak tutan bizdik,
Birer ateş parçası gibi, bağrımızdan çıkarmıştık,
Deniz Gezmişleri ve gene bağrımıza gömmüştük,
Şairler bizden ayak ararlardı, kafiyelerine,
O isyan günlerinin humması tavsayınca,
Ve vaat edilen cenneti senin gözlerinde bulunca ben,
Yani, dünya gözüyle görüp de seni, "ah işte!" dediğimde,
Ki yeri gelir, bütün bir ömrüne altyazı olur insanın, bir "ahh",
Buluştu ellerimiz ve elimize yüzümüze bulaştı,
Çünkü balmumundandı,
Aşk...