Yoksun
Ezim ezim ezer beni yokluğun
Tonajlı bir kamyon gibi
Çatırdar asfaltlarım ve makadamlarım
Ben çatırdarım
Kaç bahar eder söyle
Gözlerine bir metreden bakmanın bahtiyarlığı.
Yoksun
Kendi yazgısına sevdalı
Ölü karlar yağar şehre sürgit
Gemiler ağlar, üşür suda balıklar.
Oysa vakit, fena halde sen zamanı şimdi
Havada tomurcuklanan
Yağmur taneleri değil, sensin
Martılar senden almışlar seslerini
Ve Mevleviler nefeslerini
El değmemiş bayırlarda burcu burcu kokan
Kır çiçekleri değil, tenin.
Yoksun
Kaç kelebek öldü kim bilir
Kaç ceylan vuruldu yavrusunun gözleri önünde
Rüzgârlarla bir olan kaç hain yarın
Örselenmiş dünlerime eklendi
Ve kim bilir yeminler bozduran kaç sevgili
Senin gibi ilmek ilmek beklendi.
Yoksun
Oysa vakit, fena halde sen zamanı şimdi...