Mektuplar alıyorum beş yaşımdan
Tozlu, uzak, gün çalığı mektuplar
Paslı saçları şefkat yoksunu
Geç vakitlerinde uzun kış gecelerinin
Yamalı pikesi kaymış üstünden
Sarmış minik bedenini
Ayaz çatlağı elleriyle
Kalem tutmayı nasıl becerdi bilemem ama
Mektuplar alıyorum beş yaşımdan.
Mektuplar alıyorum on beş yaşımdan
Uzun, şaşkın, yel vurgunu mektuplar
Batan gemilerinden içimin
Hüzünlü bir potkal gibi
Hırçın sularına bırakılmış uzak denizlerin
Sahibini arayan delibozuk mektuplar
Mektuplar alıyorum her anından geçmişimin
Ölçüsüz, vezinsiz, coşkun mektuplar
Hoyrat bir makasla kırpıp eski günlerimi
Bugünüme eklemek isteyen
Yol yorgunu meftun mektuplar
Gözlerinin sufisi olduğum,
Kapına mürit durduğum bugünüme
Bizi de sevsin diye ricacı mektuplar
Sahi, çocukluğumu göndersem sana
Beş yaşımı mesela, sever misin onu da...