Kopuk kopuktu hayatımın filmi
Amma fukaralıktan, amma umursamazlıktan
Ve yara bantlarıyla tutuşturuluvermişti
Aslına bakarsan bu telmaşa dünyada
Çok da umurumda değildi bu halim
Oturup çok da analitik düşünecek mecalim yoktu
Başıma ne gelmiş, neden gelmiş diye.
Ama işte gülüşün gülüşüme denk gelmişti
Ve kopuvermişti film
Saçılmıştı yara bantlarım dört bir yana.
Yekpare hüzne kesmiş ömrümde
Koca koca gedikler açılmıştı
Ve ünlemler üretir olmuştu
Yeknesak günlerim.
Sendin artık, kalubeladan bu yan
Ağaçlara adı kazınan.
Ve külli şarki edebiyatta
Elma yanaklı kiraz dudaklı diye adı anılan.
Kopuk kopuktu hayatımın filmi
Amma fukaralıktan, amma umursamazlıktan
Yoktu belki, yavan o ekmeğe katık yapacağım
Bir sürümlük salçam bile.
Ama ne gam ne kasavet
Kızağa çekilmişti artık bütün o fecaat.
Açığa çıkmıştı artık
Hayat kurtaran bir gömü gibi
Çocukluğumun kuytusunda sakladığım
Dayılarımın amcalarımın
El arabalarına atıp atıp
Çığlık çığlığa gezdirdiği o günlerin
Hesaba gelmez mutluluğu.
Kimseler bilemez, nasıl bir katharsistir
Kuzguni gecelerin gündüz ışığıyla seyreltilmesi
Haşre kadar sürsün isterim bu sihir
Ve uysal bir pinokyo gibi teslim edesim gelir iplerimi
Pamuk ellerine, evvel ahir...