Sokaklardan fışkıran begonviller
Begonvillere nispet yapan tomurcuk güller
Ve bir görülüp bir kaybolan
Şebboylar, karanfiller
Selama dururlarsa, sen geçerken, şaşırma.
Şaşırma muhacir bakkal Hasan Aga
Çıkarıp kırk yıllık takkesini
Kafa selamı veriverirse.
Boncuk'u, Maviş'i, Pamuk'u ve hele Tekir'i
Ki, mahallemizin bıçkınlarıdır her biri
Devirip gökkuşağı gözlerini,
Usturuplu bir edayla geçmeni bekleyiverirlerse.
Hele o deli damarlarında sabıkalı pitbull kanı dolaşan Badi,
Erkekse havlasın hadi, sen geçerken, şaşırma.
Şaşırma, serçeler başına yabani papatyalardan
Itırlı bir taç bırakıverirlerse.
Kumrular, kesip binyıllık öpüşmelerini
Hayran hayran seyre dalıverirlerse.
Ve iyimser bir karga,
Yoluna ekmek parçaları ata ata
Suspus eskortluk ediverirse, şaşırma.
Şaşırma, kafası kıyak sarhoşlar
Sekiz çizen bacaklarını, Allah bir, diye toparlayıp
Yalan yanlış ilikleyiverirlerse
Anason kokan ceketlerini.
Kaldırımlar sonra, kaldırıp kaldırıp başlarını
Gülmesini bastırmaya çalışan haylaz çocuklar gibi
Kıkırdayıverirlerse, şaşırma.
Şaşırma, bütün bunlar sana da
Tuhaf bir dejavu gibi
Ölümüne tanıdık geliverirse
Sakın şaşırma.
Her gün, çünkü özleminin elinden tutup tutup
Gezdiriyorum şehri
Çünkü yoksan bile sen
Göremese de seni ve gül çehreni
Gıyabında çok seviyor bu şehir seni...