Nedir bu üstümüzde sallanan sarkaç.
Sevda romanlarından devşirdiğimiz
Yaban ehli kara sevdalar mı.
Dünyanın bütün okyanusları
Neden gelip gelip de bizim içimizde kabarır ki
Hangi dağ kırlangıcının ahını aldık da
Böyle hoyratça savurdu bizi hayat.
Oysa seninle biz
Yıldızlara sığınmıştık
Kaçıp kaçıp dünyanın kahpeliğinden.
Gözlerimizi yaşartırdı
Genzimize kaçan kuyruklu yıldız tozları.
Ve ilk bizim gözyaşlarımızda kırılırdı, bin bir renge
Güneşin o ilk ışıkları.
Ve sevdalı gözyaşlarımız birbirine karışırdı.
Nedir bu üstümüzde sallanan sarkaç.
Her yıldız kaydığında dilek dilemek yerine
Bir yıldız daha öldü diye kederlenip
Rahleler dolusu hatim indirmek mi suçumuz.
Neden gelip gelip de bizi bulur
Adresini kaybetmiş bütün o kara haber mektupları.
Oysa seninle biz
Çatılmasın diye kaşları koca tanrının
Benim buyurduğum kadere burun mu kıvırıyorsunuz, a faniler
Demesin diye yani
Dualarımızda bile aşırıya kaçmazdık.
Güneş doğsun, yan yana olalım, yeterdi.
Öyleyse nedir söylesene.
Nedir bu üstümüzde sallanan sarkaç
Nedir, bizi öldüresiye sıkan bu kıskaç...