Kız kulesini kerteriz alıp
Atalım kendimizi İstanbul sokaklarına
Kafası kıyak mart kedileri sürtünsün bacaklarımıza
Ve erkenci bir nisan yağmuru
Dökülsün salkımsaçak saçlarımıza
Aldırmayıp yağmurda ıslanmaya
Bir lades tutalım seninle
Hangi kaldırım taşı hangi hain gülümsemeyle
Su sıçratacak üstümüze diye
Sen kazan ladesi ve ben
Galiz küfürler yağdırayım belediyeye
Kız kulesini kerteriz alıp
Atalım kendimizi İstanbul sokaklarına
Çıkalım Moda'dan Kadıköy'e
Birkaç bulaşık travestiden kurtarıp yakamızı
Bir eski plakçıya saklayalım fiyakamızı
Muharrem Usta'nın bozlak diyen o hazin sesi
Söksün ciğerlerimizdeki sentetik nefesi
Bir Rum kilisesinde buluverelim kendimizi sonra
Mumlar yakalım adını bile bilmediğimiz azizlerin hatırasına
Ve ben tutup bir mum fazla yakayım, çaktırmadan sana
Ki, seni bana yazsın diye, Hristiyanların Tanrısı da
Kız kulesini kerteriz alıp
Atalım kendimizi İstanbul sokaklarına
Nazım Kültür'de birer demli çay içelim
Yan masalardan kulağımıza çalınsın
Devrimci, aydın sohbetler
Ve canlansın umut heybemizdeki
Çoktan öldürüp gömdüğümüz o cesetler
Kederden değil, huzurdan
Bir sigara yakasın gelsin senin
Ama utanıp bana söyleyeme
Zaten benden habersiz de böyle naneler yeme
Kız kulesini kerteriz alıp
Atalım kendimizi İstanbul sokaklarına
Ve buram buram at tersi kokan
Büyükada'da alalım soluğu
En uyuz atlı faytonu seçip
Ve de en kavruk faytoncuyu sevindirip
Oturalım yan yana
Belki de budur dünyanın en baskın mutluluğu
Hatta belki bile değil, kesindir
Ve bu kesinliğe tanıktır
Ta en tepedeki Aya Yorgi Kilisesi
Sensin çünkü, yürek anayasamın
Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen
İlk üç maddesi...