~12

14K 621 30
                                    

   Aklımın bir türlü cevap bulamadığı türlü türlü sorular beynimin içinde dönüp, hafif bir rüzgârla hışırdayan yaprakların altında duran beni rahat bırakmıyorlardı. Cemal gelir gelmez ona soracağım soruların bir listesini hazırladım ve kafamın içindeki hard diske kaydettim. Gözlerim yatağın üzerine yeni serilmiş ve üzerine hiç yatılmamış bir çarşaf gibi dümdüz olan denizi tararken, aklım nasıl oluyor da o yalnızca günler öncesinde malikâneden korkmuş bir fare gibi kaçarken, şimdi yuvasını bulmuş bir yetim sabırsızlığıyla oraya dönmek istiyorum sorusuna, listemdeki diğer sorularla beraber cevap aramakla meşguldü. Tabi, sabah gitmesi için dualar ettiğim Cemal’i şimdi dört hatta yüz dört gözle bekliyordum. Hayatım tepetaklak olmuş gibi hissediyorum derler ya, ben o cümleden gibi sözcüğünü atıyorum, resmen her şey tersine dönmüştü. Aklımı sorulardan kurtarıp başka bir şeye odakladım ve buraya geldiğimden beri yaşadıklarımı gözden geçirdim. Cemal’e soracağım sorular için gerekliydi bu. 

    Dayım, yengem, kuzenlerim vampir, onların vampir olduğu vampir avcısı Ceren’in onların peşinden koşmasından belli. Tan… Düşünmesi bile beynime bir korku salsa da bir Şeytan… Ya da onun benzeri bir şey… Ya Eren? Bilmiyorum, ortada bir yerlerde kalıyor… Bir de ne olduğu belirsiz Cemal var. Sabah bir hırsız olduğunu kabul etmişti, o zaman onun burada ne işi var? Olaylar karmakarışık ve ben öğrenmek istediğimden emin değilim.

    “Bö!” diyen bir sesle düşüncelerimin arasında gezdiğim hayal âleminden düşüp gerçek hayatın zeminine sert bir iniş yaptım. Elimi gümleyen kalbimin üzerine koyup sanki iyi bir halt başarmış gibi pişmiş kelleyi solda sıfır bırakacak bir şekilde sırıtan Cemal’e döndüm. “Ne yaptığını sanıyorsun sen? Bu gün yeterince korku ve stres yaşadım zaten!”

    “Üzgünüm, senin bu şeylere alışık olmadığını unutmuşum.”

     İşte o an… Ben düşüncelerimi sıraya koymaya uğraşırken kemiği olmayan dilim anında olaya balıklama daldı. “Nasıl şeylere?” 

      Cemal gayet sakin ve sırıtmaya devam ederek verdi cevabımı. “Ne biliyim işte, vampir avcısı kovalamak gibi şeylere.”

     Yutkundum ve bir süre sustum. Kesin kötü bir kâbusun içindeyim ve uyanmak için tek yapmam gereken beklemek. Gerçek olmayacak kadar korkunç, ürkünç… Ve daha bir sürü sıfat daha…

     “Cemal, bir açıklama yap bana… Yoksa… Yine düşüncelerim beni boğacak.”

     “Hmm, neden açıklama yapmam gerekiyor? Açıklama yapmaktan nefret ederim.”

     Yüzüne inanamayarak baktım. “Haklısın, senden bir şey istemem hata zaten…” derken sesim fısıltı halindeydi ama o duydu.

     “Tabi ki de haklıyım. Senden bir şey istemesi gereken kişi benim sonuçta seni feci bir durumdan kurtardım. Bana borçlandın güzellik.”

      “Bir bu eksikti zaten…” suratımı düşürdüm. Evet korkunç bir yaz tatili bekliyordum ama bu kadarı da fazlaydı. Cemal parmağıyla çenemi yukarı kaldırdı. “Tamam, seni bir eve götüreyim, sorularının hepsini bildiğim kadarıyla yanıtlayacağım.”

Beyaz Ve KırmızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin