4.BÖLÜM

1.5K 61 3
                                    

Duyduklarım gözlerim irileşirken zorla yutkundum. Olamazdı değil mi? Bu o adam olamaz.

Kolumu bıraktığında yürüyerek uzaklaştı. Bense hala şoktaydım. Bu o olamazdı. Sadece isim benzerliği olmalıydı. Kalbimdeki korku artarken o günü düşündüm. Çocuk devamlı 'Cihan' diyordu. Ve az önce o da 'Cihan' dedi bu demek oluyor ki o çocuğun bahsettiği kişi bu deli.

Beynimdeki düşüncelerle sınıfa girdiğimde bir şey demeden Mira'nın yanına oturdum. Mira endişeli çıkan sesiyle

"Noldu?" Diye sorunca bakışlarımı yüzüne çevirdim. Sertçe yutkunarak.

"Cihan dedi" dememle gözleri irileşti.

"Bu o......olamaz değil mi?" Diye sorunca derin bir nefes alıp cevap verdim.

"Bilmiyorum ama inşAllah o değildir. Umarım isim benzerliğidir" dediğimde başını aşağı yukarı salladı. Hoca sınıfa girince başımı sıranın üzerine koydum.

Korktuğum için onları polise şikayet etmemiştim. Beni tehtid etmişlerdi. O gün baya korkmuştum. O çocuğun hali ve beni tehtid etmeleri aklımdan hiç gitmiyordu. Bide buradaki deli çıkmıştı ve adının Cihan olduğunu söylüyordu. Açıkca adım Cihan demesede o manaya getirmişti.

...

Ara sokakta yürürken kulaklığımı kulağıma takıp en sevdiğim şarkıyı açtım. Hava yavaş yavaş kararırken kendimi şarkının ritmine bırakıp gözlerimi yumdum.

Kolumdan birinin sertçe tutup çekelemesiyle gözlerimi açtım. Karşımda Cihan'ı görünce sertçe yutkundum. Cihan gözlerimin içine soğuk ifadeyle bakarken.

"Neden buradayım merak ediyor musun?" Diye sormasıyla derin bir nefes alıp cevap verdim.

"Neden?" Diye sormamla duygusuzca gözlerimin içine bakıp

"Çünkü yarım kalmış işimi tamamlamaya geldim. Bana bak ufaklık bir daha sakın karşıma çıkayım deme yoksa ol-" sözünü kesip kolumdaki elini ittirdim.

"Yoksa ne? Yoksa ne? Beni döver misin? Yada İşkence mi edersin? Naparsın ha naparsın?" Diye bağırnamla kolumu tekrar sertçe tutup dişlerinin aradından.

"Bana bak beni sinirlendirme" demesiyle gözlerinin içine baktım. Gözleri gözlerime öfkeyle bakıyordu ama şu an umrumda bile değildi. Gözlerinin içine bakarken bağırarak.

"Senin gibi insanlardan nefret ediyorum. Senin gibiler anca tehtid eder ama hiç bir şey yapamaz. Tehtid edip duruyorsun!" Diye bağırmamla kolumu daha sıkı tutmaya başladı. Gözlerim acıdan buğulanırken öfkeyle

"Bana bak haddini aşıyorsun" demesiyle alayla güldüm.

"Naparsın ha naparsın? Yine tehtid mi edersin? İşte sen busun anca tehtid savurursun. Aslında korkağın tekisin....Merak ediyorum biliyor musun. Senin bi kalbin var mı? Yoksa kalp yerine bi taş mı taşıyorsun?" Diye sormamla beni sertçe duvara itti. Sırtım duvara çarpından acıyla inledim. Üzerime doğru yürürken.

"Bana bak kes sesini yoksa hiç iyi şeyler olmayacak" demesiyle önümde durdu. Şu an bana neler yapacağı umrumda değildi. Sinirle

"Umrumda değil. Susmayacağım." Deyip derin bir nefes alıp devam ettim.

"Sen bi korkaksın anca insanları tehtid edersin. Tehtidden başka yaptığın bir şey yok. Acıyorum sana hemde çok" dememle yumruk yaptığı elini hızla duvara vurdu. Korkuyla gözlerimi yumduğumda. Öfkeyle solurken

"Sabrımı sınıyorsun yapma sonu kötü olacak" dediğinde umursamadım. Gözlerimi gözlerine dikip

"Ne olacak ha ne? Senden korkmuyorum. Sen tam bir pi-" sözümü kesip kolumu sertçe tutup peşinden çekelemeye başladı.

"Yetti. Yeterince seni dinledim. Seni uyardım sonu kötü olacak dedim ama dinlemedin." Deyip durdu. Gözlerimin içine duygusuzca bakarken.

"Şimdi ne olacak biliyor musun? İnan bana bende bilmiyorum. Birazdan sana yapacaklarımı hayal bile edemiyorum" deyip peşinden çekelemeye devam etti. Dedikleriyle korkum artarken beni bi arabaya bindirip kendi de yanıma oturdu. Arabayı hızlı sürmeye başladığında midem bulanmaya başlamıştı. Zorlukla

"Arabayı durdur inmek istiyorum" dediğimden başını yoldan çekip gözlerimin içine baktı. Gözlerindeki soğukluk korkmama neden olurken bakışlarını tekrar yola çevirip pis bir kahkaha atarak.

"Noldu az önce çok cesurdun?" Demesiyle sinirlendim. Korktuğumu belli etmemek için rahat davranmaya çalışırken.

"Senin gibi hayvanlardan korkmuyorum" dememle hızla bana döndü. Gözlerindeki öfke korkmama neden olurken az önce dediklerimden pişman olmuştum.

Araba ani fren yaptığında zorla kendimi durdurdum. Cihan arabadan sinirle inip benim tarafıma gelip kapıyı açtı. Gözlerine masumca bakarken. Kolumdan sertçe tutup depo gibi olan yere sürükledi. Kolumu bırakması için elini ittirsemde fayda etmedi. Depoya girdiğimizde kolumu bırakıp üzerime doğru yürümeye başladı. Korkudan geri geri giderken. O öfkeyle gözlerimin içine bakıyordu.

"Seni uyarmıştım ufaklık. Ama sen beni dinlemedin. Haddini fazlasıyla aştın. Şimdi cezanı çekme zamanı" deyip kolumdan tutup ortadaki sandalyeye oturttu.

Tüm bedenimi korku sarmıştı. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp.

"Sana ne ceza versem?" Dediğinde gözlerim buğulanmaya başladı. Bu manyak bana resmen işkence yapacaktı. Parmaklarını saçlarıma doladığında acıyla inledim. Bundan zevk almış gibi sırıtırken.

"Canın acıdı mı?" Dediğinde cevap vermedim. Buna sinirlenmiş olacak ki parmaklarını daha çok dolayıp çekmeye başladığında gözlerimden yaşlar firar etmişti. Öfkeyle gözlerime bakarken.

"Cevap ver!" Diye bağırdı. Zorla yutkunup kurumuş dudaklarımı yaladım. Kesik kesik nefes alırken zorla dudaklarımı araladım.

"Ha hayır" dediğimde saçımdaki parmaklarını çekti. Kolumdan sertçe tutup beni ayağa kaldırdığında korkudan gözlerim irileşti. Tam adım atacekken. Birinin bağırmasıyla durdu.

"Cihan!" Gelen sesin sahibi önümüze geçip durduğunda kızarmış gözlerimle yüzüne baktım. Zorla yutkunurken. Çocuk duygusuzca bana bakıp

"Sen"

Soğuk Tehlike!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin