Soğuk Tehlike!

FİNAL

Artık İkra ve Cihan'ın aşkının sonuna geldik demekki. Bu yola başlarken böyle bölümler olacağını düşünmemiştim. Böyle güzel okuyuculara sahip olacağımı da hiç bilmiyordum. Neyse yaw sıkmayayım sizide başlayayım finali yazmaya.

Her gelen mutlu etmez her giden de mutsuz olduğu için gitmez. Seven ne olursa olsun sabreder bekler. Çünkü sevmek başka bi yürükte başka bi bedende kendini, ruhunu bulmaktır. Şimdiki çoğu sevgiler size başka bedenlerde ruhunu bulmak değil zevkini bulmaktır. Sevgi bu zevk işi değil kalp işidir.

...

Önceden olsa bilmezdim. Hayatımın bi adam tarafından bu denli değişeceğini. O adamın hayatımın merkezi olacağını.

Cihan başını omzumdan kaldırıp ellerimi tuttu ve gözlerimin içine baktı.

"Ben senden gitmek isterken bile hep sende kaldım aslında" dediğinde anlamsızca gözlerine baktım. Cihan hafifçe sırıtıp

"Hani seni bıraktığım gün varya" dedi. Kaşlarımı çatıp

"Evet" dedim. Hayatımın belkide en zor günüydü. Ardından bakıp çaresizce gidişini izlemek.

"O gün evine gelmeden önce seninle fotoğraf çekilmek istemiştim. Çünkü gideceğimi o evin kapısında seni bırakacağımı biliyordum o yüzden bende fotoğraflarının olmasını istemiştim" dedi. Gülümsedim. Oysa hiç gitmemeyi de düşünebilirdi.

...

Heyecanla Mira'ya bakıp

"Nasıl güzel oldum mu?" Diye sordum. Mira başını olumlu anlamda sallayıp

"Valla eniştem seni bu halde görünce bi kez daha aşık olacak" dediğinde. Keyifle gülümsedim. Sabahtan beri o etek bu elbise evin ortasında dolanıyordum. Sonunda hem güzel hemde şık bi elbise bulabilmiştim. Mira'dan da tam beğeni alınca gülümseyerek aynaya baktım. Gerçekten de güzel olmuştum. Şimdi sıra makyajdaydı ki ben makyaj yapmayı hiç sevmezdim ama bugün özel bi gündü o yüzden azda olsa yapacaktım. Yoksa zaten Mira beni bu evden çıkarmazdı.

"Mira hadi makyajı yapta çıkalım artık" diye isyan edercesine bağırdım. Mira elindeki milyonlarca makyaj malzemesi ile odama girince şaşkınca Mira'ya bakakaldım. Mira kararsız bi tavırla

"Şimdi elbisene ve saçına uygun bi makyaj bulmamız lazım. Ve ruj çok önemli ama benim beynim şuan adeta durmuş gibi. Rujların tonu elbisene uyuyor ama en uyumlu olanını sürmemiz lazım ve ben çok kararsız kaldım" diye hayıflandığında. Derin bi nefes verip

"Mira sakin ol bi rimel ve çok abartılı olmayan bi ruj sürüp çıkacağım" dediğimde Mira fal taşı gibi gözlerini açıp

"Aaa hayır ama. Bugün çok özel bi gün. Böyle sıradan bi makyajla gidemezsin" dedi. Omuz silkip

"Neresi sıradan be" dedim. Mira küçümser bi şekilde

"Canım senin o dediklerini ben markete giderken sürüyorum. Şimdi sus ve şuraya otur. Kendini bana bırak" dediğinde huysuzca dediğini yaptım. İnşallah sonum hayırlı olurdu.

...

Yarım saatin sonunda makyajım bitmişti. Bana göre biraz abartılı olsada gerçekten güzel olmuştu. Mira beni beğeniyle süzüp

"Hmm mükemmel. Artık çıkabiliriz" dedi. Bende gülümseyip onu onaylar şekilde başımı salladım.
Kendimize son kez aynada bakıp evden çıktık ve taksiye bindik.

Mekana geldiğimizde etrafı inceledim. Kırmızı kalpli ve beyaz siyah düz balonlar ortama hoş bi hava katarken yanıp sönen ışıklar ortamın güzel görünmesini sağlamıştı.

Cihat'ın sevgili bize doğru gülümseyerek gelip sarıldı. Daha sonra bizi süzerek beğeniyle gülümsedi.

"Cihat Cihan'ı aldı birazdan burda olurlar" dediğinde içimde tuhaf bi heyecan hissettim. Ellerim istemsizce terlemeye başlamıştı. Sakin olmam lazımdı. Yoksa bir çok şeyi mahvedebilirdim ve bunun olmasını hiç istemem.

Korna sesi ile kendime gelip sesin geldiği yere odaklandım. Araba durduğunda Cihan ve Cihat aynı anda havalı bi şekilde arabadan inmişlerdi. Ben ise Cihan'a kitlenmiş bi şekilde bakıyordum. Mira Cihat'ın sevgilisinin ve benim omzuma kollarını koyarak

"Ooo iki eniştemde sevgililerini mest etmiş belliki" dediğinde. Başımı öne eğdim. Nedensizce utanmıştım.

Cihan'la aramızda az bi mesafe kalınca Mira

"İyiki doğdun Cihan" diye bağırmaya başlayınca bizde alkış yaparak onu tekrar ettik. Cihan bana gülen gözlerle bakıp sıkıca sarıldığında bende ona karşılık verdim. Kokusu ciğerlerime dolarken memnun bi şekilde gülümsedim ve geri çekilerek

"İyiki doğdun sevgilim" diyerek yanağına ufak bi buse kondurdum. Cihan gülümseyerek

"Hmm iyiki doğmuşum" dedi. Ve o sırada Cihat tutmuş olduğu garsonlar pastayı getirdi. Cihan'a bakarak

"Hadi üfle ama önce dilek tut" dedik. Cihan gülerek

"Benim en büyük dileğim kabul olmuş zaten salla" diyerek elimden tutup pastanın yanına getirtti ve birlikte mumları üfledik.

Cihan'a hediye alma konusunda baya zorlanmış olsamda sonunda güzel bi hediye bulup alabilmiştim.

Tam ağzımı açacakken Cihan'ın elimden tutup diz çökmesi ile şaşkınca Cihan'a bakmaya başladım. Cihan gülümseyerek

"Hayatıma girdiğin andan beri beni mutlu ettiğin tek bir gülüşünle hayata bağladığın bana zarar gelse kendini mahvettiğin. Her daim bana güvendiğin. Her şeye rağmen beni sevdiğin için teşekkür ederim meleğim. Sen bu hayatta benim başıma gelen en güzel en tatlı belasın. Seni her şeyden herkesten çok seviyorum..." dediğinde usulca gözümden bir damla aktı. Şuan hissettiklerimi anlatmaya kelimeler yetmezdi.

Cihan gözlerimin içine bakarak ceketinin cebinden kırmızı kalpli bi kutu çıkardığında nefesim kesildi.

"Benim başıma ufak ufak senin gibi tatlı belalar getirir misin Benimle evlenir misin?" Diye sorduğunda. Zorla yutkunup

"Evet" diye bağırabildim. Cihan kutudan çıkardığı yüzüğü parmağıma taktığında ellerim feci şekilde titriyordu. Cihan ayağa kalkarak bana sıkıca sarılıp etrafında döndürmeye başladı.

"Seni çok seviyorum sevgilim" diye bağırınca gülmeye başladım.

Artık bize müsade bizden bu kadar. Geri kalan hayatımızı hikaye dışında yaşayacağız. Artık olaysız bi hayata adım atıyoruz ve bize destek olan herkese teşekkür ediyoruz. Hoşçakalın Soğuk Tehlike ailesi...

Evet yazarken gerçekten duygulandım yaww. Daha uzun olmasını dilerdim ama böyle oldu. Neyse güzel bi bölümle veda etmek hoşuma gitti.

Bu arada taslaklarda olan bi texting hikayem var ve o hikayede mizahın dibine vuracağımıza garanti verebilirim inşallah sizde okumak istersiniz.

Neyse ben kaçar...