46.BÖLÜM

481 16 7
                                    

Cihan hastaneden çıkalı bir hafta olmuştu. Şuan evde tedavi görüyordu. Hala ağrıları olduğu için ayağa kalkamıyordu bu durumda ona ben yardımcı oluyordum. Şu bir hafta içerisinde Cihat'ın dediklerini unutup Cihan'ın yanında olmuştum. Şuan ise evde yiyecek bi şeyler kalmadığı için markete bi şeyler almaya gelmiştim. Tabi bu durumdan Cihan'ın haberi yoktu eğer olsaydı izin vermezdi. Her neyse zaten alacaklarımı almıştım.

Kasaya aldıklarımı koyduktan sonra ücereti ödeyip poşetleri alıp marketten çıktım. Poşetin bile paralı olduğu bu devirde ucuz şeyler bulmak cidden çok zordu. Maaşı az olan insanlara üzülüyordum. Çünkü benimde öyle fazla param yoktu yani onların neler yaşadığını anlayabiliyordum. Ailem ben küçükken öldükleri için bi de bi öğrenci olarak bi insanın kendi ayakları üzerinde durması cidden çok zor bi durum.

Aklıma okulum geldiğinde derin bi nefes aldım. Bu sene son senemdi iyi bi derece yapıp iyi bir üniversite kazanacaktım. Tabi hepsi yalan olmuştu. Şimdi okula başlasam bile toparlayamazdım. Çünkü kaçırdığım bir sürü konu vardı. Ama bu kadar kolaycada pes edemezdim. Önce Cihan bi iyileşsinde sonra kendi evime geri dönüp okulum için geleceğim için savaşmaya başlamam gerekiyor.

Eve az bi mesafe kalmıştı ama baya yorulmuştum. Derin bi nefes verip yürümeye devam ederken bi anda Cihat'ın karşıma çıkmasıyla aniden durmak zorunda kaldım. Cihat hafif bi tebessümle

"Korkuttuysam özür dilerim" dediğinde bende haffiçe gülümseyip

"Sorun değil" dedim. Cihat başını aşağı yukarı sallayıp

"İkra ben her şey için özür dilerim" dediğinde anlamsızca yüzüne baktım. Neden özür diliyordu? Veya ne için? 

Cihat bi anda sıkıca bana sarılınca elimdeki poşetler hızla yeri boyladı. Öylece şaşkınca Cihat"ı izliyordum. Cihat derin bi nefes alıp kısık bi sesle

"Üzgünüm meleğim. Cihan'ın günahlarının bedelini ödemeni hiç istemezdim" dedikten sonra başımda hissettiğim şiddetli ağrı ile olanları idrak edemiyordum. Bi anda etraf kararmaya başlamıştı. Daha sonrası zaten zifiri karanlıktı.

...

Başımın şiddetli ağrımasıyla acı çekerek gözlerimi açtım. En son olanlar bir bir gözümün önüne gelirken hızla yattığım yerden ayağa kalktım. Endişeli bi şekilde etrafı incelerken daha önce hiç bilmediğim bi odada olduğumu fark ettim. Kalp atışlarım hızlanırken odanın kapısı açıldı ve Cihat içeriye girdi. Tepkisiz bi şekilde yüzüne baktığımda

"Merak etme güzelim Cihan birazdan burada olur" dediğinde derin bi nefes verdim. Birazda olsa içim rahatlamıştı.

Cihat bana doğru gelip sertçe kolumu tuttuğunda

"O zaman başlayalım" dediğinde korkuyla Cihat'a baktım. Şuan iyi şeyler düşünmediği belliydi. Kolumdan çekeleyerek odandan çıkardıktan sonra uzun kolidorda yürümeye başladık.

"Cihat bırak kolumu lütfen. Canımı yakıyorsun" dediğimde sinirle kolumu daha çok sıkarak

"Sus be senin canının yanması ne ki? Daha beter canın acıyacak. Onun çektiği acıların bin katını çekeceksin" diye bağırdığında bütün parçalar yerine oturmuştu. Bu bi intikamdı. O kızın intikamıydı. Cihan o kıza neler yaptıysa o da aynısı hatta daha fazlasını bana yapacaktı. Kalbim korkuyla hızlı hızlı atarken

İnşallah bu sefer bize geç kalmazsın Cihan. Diyebildim içimden...

Evet yavaş yavaş olaylar ortaya çıkıyor.

Sizce Cihan yetişebilecek mi?

Cihat İkra'ya ne yapacak?

En sevdiğiniz karakter.

Cihan

Cihat

İkra

Soğuk Tehlike!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin