35.BÖLÜM

635 26 3
                                    

Delice aşık olduğunuz birinden bir anda nefret edebilir misiniz? Evet ediyorsunuz. Ben Cihan'a delice aşıktım dediği her şeye körü körüne inanmıştım gerçekten iyi birisi olduğuna beni sevdiğine inanmıştım. Taki bir hafta önce o gün bana o sözleri söyleyene kadar. Her şey yalandı kandırmıştı beni duygularımla oynamıştı. İçimdeki umutları bitirmişti. Şimdi canım öyle çok acıyor ki beni sevmediği için değil yaşadığımız şeylerin oyun olduğunu bilmek acıtıyor canımı. Koşulsuz ona güvenmem bitiriyor beni.

Kapının çalmasıyla zorla kalktım yatağımdan derin bi nefes alıp açtım kapıyı karşımda Kutay'ı görünce hiç bi tepki vermedim. Yavaşça yürüyüp solana geçtim. Kutay'da kapıyı kapatıp yanıma geldi. Derin bi nefes alıp

"Dediklerim oldu değil mi?" Diye sordu. Cevap vermedim. Gözlerimin içine bakıp

"Olan oldu şimdi biz ileriye bakalım. Bundan sonra herkese güvenme hatta bana bile güvenme ama şunu bil ben Cihan gibi senin canını yakmam. Onun kırdığı gibi seni kırmam." Dedi. Bir şey demeyip sustum konuşacak halim yoktu. Derin bi nefes verip

"Cihan'dan intikam almak istiyor musun?" Diye sordu. Bi anda afalladım. İntikam mı? Hiç düşünmemiştim. Hem düşünmüş olsamda Cihan gibi birinden nasıl intikam alabilirdim ki? Onun canını nasıl yakardım? Daha doğrusu onun canı yanar mıydı? Hiç sanmıyorum.

Bakışlarımı Kutay'a çevirip

"Lütfen Kutay gider misin?" Dedim. Kutay derin bi nefes alıp

"Sen bilirsin" deyip önce salondan sonra evden çıkıp gitti. 

Yine yanlız kalmıştım ve artık bu yanlızlıģa alışmıştım.

...

Nefesim kesilene kadar koşuyordum nereye gittiğimi bilmeden bi ormanda delicesine koşuyordum. Her şeyden uzaklaşıp yanlız kalmak istiyordum. Belki de kendimi bile unutmak istiyordum. Cihan'ın bana oynadığı oyunu unutmak istiyordum. Her şeyi unutmak. Ama bu mümkün deģildi. Hiçbir şeyi unutamıyordum. En çokta Cihan'ın oyununu. Aptal gibi inanmıştım ona kalbimi vermiştim. Karşılığında hayal kırıklığı ve acıyla baş başa kalmıştım. Peki benim suçum neydi? Ben Cihan'a ne yapmıştım.? Hiçbir şey sadece sevmiştim onu kötü olsada canımı yaksada sevmiştim. 

Duyduğum silah sesiyle düşüncelerim bölünürken sesin geldiği yöne doğru yavaş adımlarla ilerledim. Yerde kanlar içinde yatan adamı görünce hızla önünde diz çöküp

"İyi misin?" Diye sordum. Adam kaşlarını çatıp

"Sence bu durumda iyi olmam mümkün mü?" Diye sorduğunda göz devirdim ve ayağa kalkıp elimi uzattım bir kaç saniye elime bakıp yavaşça elimi tuttuktan sonra zorla ayağa kalktı. Kolundaki yara derin olmasada baya bi kan kaybettirmiş gibi görünüyordu. Ciddi bi tavırla

"Hastaneye gitmemiz lazım" dedim. Beni umursamayıp

"İleride evim var oraya gitmem lazım" dedi. Bir şey demedim. Kolunu omzuma attığında bende kolumu beline sardım.

Uzun süre yürüdükten sonra iki katlı ahşap bi evin önüne gelmiştik. Kapıyı çaldığında çok geçmeden kapı açıldı. Uzun boylu siyah saçlı adam

"Cihat ne oldu?" Diye sordu. Adının Cihat olduğunu öğrendiğim adam derin bi nefes alıp

"Sonra Berk" dedi. Berk denen adam başını aşağı yukarı salladı. Tam ağzımı açacakken siren sesiyle irkildim. Cihat sert bi şekilde

"Siktir" dediğinde merakla olanları anlamaya çalışıyordum. Cihat hızla eve girdiğinde arkasını dönüp bana baktı

"Ne bekliyorsun girsene" dediğinde kaşlarımı çattım.

"Seni tanımı-" kolumdan sertçe çekilip eve girmemle sözüm yarıda kaldı.

...

Bir saatten hazladır salonda oturuyordum. Aksine Cihat denen adamda tam karşımda oturuyordu. Berk sinirle salona girdiğinde direkt konuşmaya başladı.

"Abi olanlar garanın işiymiş" dedi. Cihat sinirle ayağa kalkıp

"Sikecem lan belasını" deyip sinirle ellerini saçlarından geçirdi. Ciddi bi tavırla

"Resmen gara gel beni öldür diyor" dedi. Gözlerim irileşirken tek bildiğim şey vardı. Cihat hiç tekin birisi değildi.

Evettt canlarım uzun zamn sonra yb karşınızdayım. Bundan sonra daha sık bölüm atmaya çalışacağım. Umarım bölümü beğenmişsinizdir..

Soğuk Tehlike!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin