43.BÖLÜM

555 23 32
                                    

Bu bölüme bol yorum bekliyorum.

ikra'dan Devam...

Gözlerime vuran ışıkla zorda olsa gözlerimi açtım. Derin bi nefes alarak yatağımdan kalktım. Odanın kapısı açılınca bakışlarımı o tarafa çevirdim. Cihan tebessüm ederek

"Hadi hazırlan" dedi. Şaşkınca ona bakıp

"Neden?" Diye sordum. Cihan gülerek

"Soru sormak yok. Hadi hazırlan." Dedi. Başımı 'tamam' anlamında sallayıp yataktan kalktım.

Hızla üzerimi değişip salona gittim. Cihan beni baştan aşağı süzüp elini uzattı. Elini tutmayarak arkamı döndüm.

"Eğer elini tutmamı istiyorsan bana bazı şeyleri kanıtlaman lazım" dedim. Cihan arkadan belime sarılıp

"Öyle diyorsan öyle olsun sevgilim" dedi ve geri çekildi. Yalandan sinirle

"Bana sevgilim deme" dedim. Aslında hoşuma gidiyordu ama dememeliydi sonuçta sevgili değildik.

"Neden?" Diye sordu. İstifimi bozmadan

"İstemiyorum" dedim. Muzipce gülümseyerek kolumdan tuttu ve beni peşinden çekelemeye başladı aynı zamanda da

"Sevgilim!" Diye bağırdı. Bu hali gülmeme sebep olmuştu. Şuan bi çocuk gibiydi ve çok tatlıydı.

...

Parka geldiğimizde zaman kaybetmeden salıncağa bindim. Cihan gülerek arkama geçip beni sallamaya başladı. Rüzgar ılık esiyordu ve bu an çok özeldi. Cihan kısık bi sesle

"Üzgünüm sevgilim. Ben sevilmeyi beceremedim" dediğinde içimden bi şeyler koptu sanki. Cihan'ın böyle pişman olması bi şeyleri düzeltmek için çabalaması beni mutlu ediyordu ama affetmeye yetmiyordu. Unutturmuyordu olanları.

Anın tanını bozmamak için konuşmadım. Sessiz kaldım. O da beni sallamaya devam etti.

"İlk başta anlamıştım" dediğinde merakla

"Neyi?" Diye sordum. Hafifçe gülerek

"Başıma bela olacağını" dediğinde

"Durdur" dedim. Bi şey demeden salıncağı durdurduğunda hızla salıncaktan indim. Sinirle hızlı hızlı yürürken kolumdan bi anda sertçe çekip kendine döndürüp sıkıca sarıldı. Nefesini kulağıma üfleyerek.

"Ama tatlı bela" dediğinde hafifçe gülümsedim. Kokusu genzimi yakarken bu yakınlığım bünyeme fazla olduğu aşikardı.

Geri çekildiğimde yüzümü avucunun içine alıp

"Seni seviyorum güzel kız" dediğinde gülümsedim. Bu kelime beni derinden sarsıyordu. Sanki bi kaç saniyeliğine o olanları unutturuyordu.

Bi anda Cihan'ın kaşları çatıldı. Dişlerini sıkarak

"Neden bu kadar dar giyindin?" Diye sorduğunda şaşkınca yüzüne baktım. Tam ağzımı açacakken

"Sus konuşma. Bi daha dar veya kısa giymeyeceksin. Genç yaşta katil olmaya niyetim yok hele de senle evlenmeden önce hiç niyetim yok" dediğinde gülmemek için kendimi zor tuttum.

...

Dalgalar kıyıya vururken Cihan önümde diz çökerek ellerimi tuttu.

"Biliyorum seni çok üzdüm çok kırdım. Dedim ya ben sevilmeyi bilemedim. Ben kimse tarafından böyle sevilmedim. Beni kimse kusurlarımla sevmedi hep değiştirmek istediler. Bende onlara inat daha kötü oldum. İlk günden beri kafamı karıştırıyordun. Uzak durmak istesemde duramıyordum. Herkes benden korkarken sen bana kafa tuttun. Herkes benden kaçarken sen bana yaklaştın. Herkes bana bela derken sen bana belam dedin. Sen farklıydın. Sen kimse değildin sen benim belamdın." Deyip gözlerimin içine bakmaya başladı. Sözler boğazımda düğümlenip kalıyordu konuşamıyordum.

Derin bi nefes alıp devam etti.

"Bana sevmeyi öğreten kadın. Ben, senin benim geleceğim, eşim olmanı istiyorum." Deyip durdu. Elimi kalbine götürerek

"Burası senin yerin ve asla o yeri başkası alamaz meleğim. Beni affet demiyorum biliyorum sana yaşattıklarım kolay değil. Ben senden sadece beni sevmeye devam etmeni istiyorum. İnan bana sen beni sevdiğin sürece ben her şeyin güzel olabilmesi için çabalayacağım. Lütfen tut elimi geleceğimizi kuralım" dedi bu sözleri söylerken ağlamıştı bu durum benimde ağlamama sebep olmuştu. Cihan tüm pişmanlığıyla karşımda durmuş elini tutmamı bekliyordu.

Derin bi nefes aldım. Kolayca affedemezdim. Ama onu sevmekten de vazgeçemiyordum.

Gözlerinin içine bakıp

"Şimdi değil emin olduğumda tutacağım elini" dedim. Gülümseyerek yanıma oturup sıkıca sarıldı. Gitmeyecekmiş gibi bırakmayacakmış gibi güven verircesine.

Kokusunu içime çekerken içimden tek bi söz geçti. Umarım seni sevdiğime beni yine pişman etmezsin Cihan.

...

Güzel bir günün ardından eve gelmiştik gülerek eve doğru giderken kapının önündeki kişiyle adeta dona kaldık. Cihat sinirle bize bakıyordu. Cihan'ınn kaşları çatılmıştı.

Cihat bana bakarak

"İkra sen bu adama gülüyor musun? Ne çabuk unuttun sana yaşattıklarını. Hatırla İkra. Bu adam arkasına bile bakmadan seni bıraktı. Senin aşkını kalbini hiçe saydı. Defalarca kandırdı seni. Unutma İkra. Kanma bu adama. Yine kandırıyor seni. Tek amacı yenilmediğini kanıtlamak seni sevdiği felan yok. Sırf bana karşı kazanmak için bunları yapıyor. İnanma İkra lütfen. Bak tut elimi alıp gideyim seni. Kimse bir daha üzemez seni. Hadi İkra tut elimi" dedi. Kalbim inanılmaz derecede hızlı atıyordu.

Şimdi önümde iki seçenek vardı. Peki ya ben hangisini seçeceğim? Cihan mı? Cihat mı?

Uzun ve güzel bi bölüm olduğunu düşünüyorum. Umarım sizde beğenirsiniz. Oy ve yorum sayısı az olduğu için bu bölüme bol yorum bekliyorum. Hatta en çok yorum yapan kişinin ismini bi bölümde hikayede yer alacak. Belkide yeni karakter ismi olacak. Hadi bakalım.

Soğuk Tehlike!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin