10.BÖLÜM

1.2K 47 19
                                    

Cihan gözlerimin içine bakarak.

"Kutay ile ne konuştun?" Diye sordu. Bakışlarımı kaçırıp cevap verdim. Cihan bana doğru bi adım atıp

"Sana bi soru sordum. Cevap ver" dedi. Gözlerime gözlerine sabitledim. Söylemek istiyordum fakat söyleyemiyordum. Ne yapacağım konusunda hiç bi fikrim yoktu. Söylersem Cihan Kutay'ı döverdi. Söylemezsem masum bir kız kullanılacak ve canı yanacaktı. İki durumda benim için çıkılmazdı. Ama masum bir insanı göz göre göre ateşe atamazdım.

Başımı öne eğip

"Kutay bana senden nefret ettiğini ve onun çektiği acıları seninde çekmeni istediğini söyledi. Senden intikam almak istiyor" dedim. Cihan sakin bir şekilde

"Onu biliyorum" dedi. Başımı kaldırıp yüzüne baktım.

"Peki hedefinin kardeşin olduğunu biliyor musun?" Diye sordum. Cihan şok olmuş bir şekilde gözlerime bakarken. Sertçe yutkunup elini yumruk yaptı. Sonra derin bi nefes alıp verdi.

"Kardeşime bir şey yapamaz. Çünkü kardeşim burada değil" dedi. Bu iyiydi en azından masum bir insanın canı yanmayacaktı.

Cihan gözlerimin içine bakarak

"Söylediğin için sağol" deyip gitti. Ben arkasından baka kalırken o bahçeyi terk etmişti. Şaşkındım. Cihan benimle kibar konuşup 'sağol' demişti. Cihan'dan beklenen bi hareket değildi.

...

Mira yanıma gelip gülümseyerek.

"Kampa gidiyoruz" dedi. Şaşkınca Mira'ya bakıp

"Anlamadım" dedim. Mira gülerek

"Müdür kamp düzenlemiş." Dedi. Başımı aşağı yukarı sallayıp

"İyi fikir" dedim. Mira gülümserken bi anda hüzünle gözlerime baktı. Merakla

"Ne oldu?" Diye sordum. Mira üzgünce

"Boşver" dedi. Omuz silkip

"Anlat" dedim. Mira bana bakıp derin bi nefes aldı.

"Kalbim acıyor" dedi. Merakla devam etmesini bekledim.

"İkra belki bana kızacaksın ama artık senden saklamak istemiyorum. İkra ben Mert'e aşık oldum." Dedi. Duyduğum şeyle şok olurken bir şey diyemedim.

Mira ve Mert imkansız

Mira sevecen,tatlı,komik ve vicdanlı

Mert ise sert,duygusuz ve vicdansız.

Tamamen zıtlar.

Başımı iki yana sallayıp

"Mira emin misin? Bak Mert ve sen..." Mira sözümü kesip

"Evet biliyorum çok farklıyız. O kötü bir dünyanın içinde ben ise bambaşka bir dünyanın içindeyim. Onun dünyası bana benim dünyam ona ters ama İkra ben Mert'i seviyorum. Kötü olmasına rağmen seviyorum. Ve biliyorum ki Mert özünde iyi birisi" dedi. Şaşkınca dediklerini dinledim.

Mira ciddi görünüyordu. İlk defa bir şeyi dalgaya vurmayıp ciddi ciddi konuşuyordu. Sanırım gerçekten Mert'i seviyordu ama peki ya Mert onu seviyor muydu?

Aklıma gelen gerçeklerle

"Peki ya Mert seni seviyor mu?" Diye sordum. Mira başını öne eğip

"İşte orasını bilmiyorum. Yani fazla konuşmadık hatta hiç konuşmadık" dedi. Mira'yı böyle üzgün görmek beni de üzmüştü. En yakın arkadaşımın acı çekmesi canımı yakıyordu.

Mert her ne kadar iyi birisi olmasada Mira onu sevmişti ve onun iyi birisi olacağını düşünüyordu.

Mira bir anda heyecanla gülümseyip

"İkra sen benim için Mert'in beni sevip sevmediğini öğrene bilir misin?" Diye sordu. Şaşkınca Mira'ya bakıp

"Ben mi? Nasıl?" Diye sordum. Mira gülerek

"Yani Cihan ile pek anlaşamasanızda birbirinizle konuşuyorsunuz. Yani Mert'te Cihan'ın yakın arkadaşı yani şe...." sözünü kesip

"Cihan'a Mert'in sana aşık olup olmadığını mı sorayım?" Diye sordum. Mira göz devirip

"He İkra git bodoslama 'Cihan Mert, Mira'ya aşık mı?' Diye sor. He" dedi. Omuz silkip

"Ne yapmamı istiyorsun?" Diye sordum. Mira gülerek

"Yani bodoslama değilde başka türlü sorabilirsin" dedi. Başımı aşağı yukarı sallarken

"Ama olmaz ben Cihan'la konuşamam" dedim. Mira dudak büzüp

"Dostun için bu kadarını da yapamaz mısın?" Diye sordu. Kaşlarımı çatıp

"Ama sen şu an resmen bana duygu sömürüsü yapıyorsun" dedim. Mira yavru kedi gibi bakıp

"Nolur" dedi. Oflayarak

"Tamam tamam sormaya çalışacağım" dedim. Mira gülerek sıkıca bana sarıldı.

Hadi bakalım kazam mübarek olsun.

...

Yemin ederim bir gün bu sokaktan geçerken başıma bir şey gelecek. Off nefret ediyorum bu sokaktan.

Köpek sesi duyduğumda sertçe yutkundum. Ben boşuna nefret etmiyorum bu sokaktan.

Allah'ım sen bana yardım eti.

Kurda kuşa yem olacam bu sokakta.

Hayır belediye neden başka yol yapmamış ki?

Bu yolunu kullanmak zorundayım.

Köpek sesi yaklaşırken nefesimi tutup adımlarımı hızlandırdım.

Bir anda karşıma Cihan ve köpeği çıkınca korkuyla çığlık attım. Cihan pis bi sırıtışla

"Korkma" dedi. Göz devirip sustum.

Cihan sert haline bürünüp

"Sana defalarca bu so..." sözünü kesip

"Cihan bak beni anlamaya çalış evime gitmem için bu sokaktan geçmek zorundayım. Bende bu sokaktan gitmeye meraklı değilim ama mecburum." Dedim. Cihan sert bakışlarını sürdürürken

"Peki öyle olsun. Ama dikkat et bu sokak seni gibi masum bir kız için çok tehlikeli" dedi. Daha sonra köpeğine bakarak güldü.

"Ha bu arada burada çok sahipsiz köpek var. Dikkat et" dedi. Göz devirdim. Resmen benimle dalga geçiyordu pislik adam.

Cihan kaşlarını çatıp

"Pislik değilim ben laflarına dikkat et. Ayrıca dalga geçmiyorum uyarıyorum" dedi. Gözlerim irileşirken kendime küfrettim. Bu adama hakaret ederken hep dışımdan söylemek zorunda mıydım?

Cihan soğuk bi tavırla

"Sen bana hakaret edemezsin. Senin o kadar beynin yok" dedi. Gözleri devirdim. Yine ve yine dışımdan söyleyip rezil olmuştum.

Cihan gülerek

"Hadi ben gidiyorum sende kendine dikkat et. Mazallah burası tekin yer değil" dedi ve köpeği ile birlikte uzaklaştı. Derin bi of çekip yürümeye devam ettim.

Apartmanın kapısına geldiğimde gördüğüm kişiyle şok oldum.

Evimin adresini kimden öğrenmişti?

Lütfen yorum yapın. Beğenip beğenmediğiniz şeyleri söyleyin.

Soğuk Tehlike!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin