18.BÖLÜM

1K 40 5
                                    

Cihan gözlerimin içine bakarak

"İkra bundan sonra çok dikkatli olmalısın. Bak kardeşim geldiği için Kutay hamle yapacaktır." Dedi. Başımı olumlu anlamda salladım.

Cihan

"Okul çıkışı beni bekle sakın tek gideyim deme" dedi.

"Tamam" dedim. Cihan kalkıp gitti. Bende kalkıp sınıfa çıktım.

Sırama oturduğumda masamın üzerinde bi kağıdın olduğunu gördüm merak edip elime aldım ve okumaya başladım.

Uzakta değilim bilekis çok yakındayım. Cihan seni istediği kadar korumaya çalışsın yada yanından ayırmasın ben bir gölge gibi peşindeyim. En umulmadık anda karşına çıkıp hamlemi yapacağım. Ha bu arada beklediğim kişi gelmiş. Bundan sonra benim kurallarıma göre oynayacağız....

Yazıyordu. Sertçe yutkundum bunu kesinlikle Kutay yazmıştı her şeyden haberi vardı ve bu durum beni korkutuyordu.

...

Sessizce ıssız sokakta yürüyorduk. Cihan'a baktığımda düşünceliydi. Kardeşini korumaya çalışıyordu belliki onu çok seviyordu.

Cihan hakkında hiçbir şey bilmediğimi fark ettim. Ailesi hakkında kendi hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Neden böyleydi? Kötü olmak hoşuna mı gidiyordu? Yoksa mecbur muydu?

Bi sevdiği var mıydı?

Hangi rengi seviyor?

Hangi yemek favorisi?

Aşka inanıyor mu?

Bu soruların cevabı yoktu. Ben onun için bir yabancıydım hatta başına tanıştığı ilk günden bela olan birisiydim. Birbirimizin hayatına bodoslama girmiştik. O benim renkli ve eğlenceli hayatıma bense onun siyah ve acımasız hayatına ait değildim. Bizim yollarımızda dünyamızda ayrıydı.

Ben Cihan'ın içindeki o iyi adamı ortaya çıkarmak istiyorum fakat buna hakkım yok. Bilemiyorum ama Cihan'ın özünde iyi birisi olduğunu düşünüyorum yada öyle olmasını umuyorum.

Cihan aslında yaşadığı o karanlık ve acımasız dünyaya ait değilmiş gibi geliyor sanki mecbur bırakılmış. Onu o dünyadan koparmak ve yeni bi dünya kurmasını sağlamak istiyorum.

Bilemiyorum belki düşündüğüm şeyler çok saçma ama içimden bir ses Cihan'nın o dünyadan kurtulmaya ihtiyacı var diyor.

İçimdeki sesi dinleyip onu o dünyadan kurtarmak istiyorum. Ve bunu yapacağım belki saçma ama olsun ben yinede deniyeceğim. Denemekten zarar gelmez sonuçta.

Apartmanın önüne geldiğimizde derin bir nefes alıp verdim.

Cihan'ın gözlerine bakarak

"Cihan seni tanımıyorum tanışalı da fazla olmadı ama iyi birisi olduğunu düşünüyorum" dedim. Cihan şaşkınca yüzüme bakıyordu bunu beklemediği kesindi.

Cihan sertçe

"İkra seninle nasıl şartlar altında tanıştık biliyorsun. Bu durumda kalkıp bana 'iyi birisi olduğunu düşünüyorum' demen çok saçma ayrıca sen bana 'kalpsizsin acımasız anca insaları tehtid edersin. Tehtidden başka bir şey bilmezdin' demedin mi?" Diye sordu. Başımı olumlu anlamda sallayıp

"Düşüncelerim değişmiş olabilir" dedim.

Cihan sertliğini koruyarak

"Düşüncelerin falan değişmesin İkra çünkü ben yine o acımasız etrafına korku saçan adamım. Değişen hiçbir şey yok." Dedi. Başımı olumsuz anlamda sallayıp

"Değişen çok şey var" dedim.

Cihan

"Ne varmış?" Diye sordu.

"Bana karşı davranışların" dedim.

Cihan istifini bozmadan.

"İkra sen bazı şeyleri çok yanlış anlamışsın ben hala aynı Cihan'ım insanları tehtid eden kötü işler yapan adamım ben değişmedim ve asla değişmem. Sana karşı davranışlarıma gelirsek eskisi gibi yapıp yine damarıma basarsan yine aynı şeyleri yaparım. Kısacası sabrımı taşırırsan canını yakmaktan asla kaçınmam. Bu aralar canı sıkacak şeyler yapmadığın için sana eskisi gibi davranmıyor olabilirim. Ama eğer eskisi gibi davranıp beni sinirlendirirsen yine aynı şeyleri yaparım canını yakmaktan asla kaçınmaz tehtidde ederim." Dedi.

Gözlerinin içine baktığımda yine o soğukluk vardı. Ben bir şey demeden arkasını dönüp gitti.

Acaba Mira haklı mıydı?

Erken mi karar veriyordum?

Cihan gerçekten kötü ve acımasız birisi miydi?

Ben aksini düşünerek sadece kendimi mi kandırmıştım?

Hızla eve girip kendimi salonda koltuğa bıraktım.

Az önce Cihan'ın dediklerini düşündüm.

Belkide zamana bırakmam lazımdı. Zamanla onu tanıyıp nasıl birisi olduğunu öğrenecektim.

Bencede en iyisi zamana bırakmaktı.

Bütün düşünceleri bir kenara bırakıp gözlerimi yumdum. Zaman her şeyi gösterecekti.

...

Hoca sınıfa yanında bi kızla girdi.

Kız gülümseyerek

"Benim adım Seyran 17 yaşındayım." Dedi ve boş bi yere geçip oturdu. Hoca dersi anlatmaya başladı.

Sıkıcı geçen dersin sonunda teneffüs ziliyle rahatladım. Yeni gelen kızın yanına gittik Mira ile.

Gülümseyip

"Ben İkra" dedim. Kızda gülümseyip

"Bende Seyran" dedi. Daha sonra Mira adını söyledi.

Seyran

"Memnun oldum ve sizi çok sevdim." Dedi. Bizde gülümsedik.

Mira

"Eee hadi o zaman kantine inelim" dedi. Bizde onaylayınca üçümüz kantine indik.

Çikolata falan alıp bahçede banka oturduk.

Mira

"Seyran neden buraya geldin?" Diye sordu.

Seyran

"Uzun hikaye bi ara anlatırım" dedi.

Seyran gülerek

"Okul çıkışı bi yerlere mi gitsek?" Diye sordu. Mira gülerek

"Elbette gideriz." Dedi bende onayladım.

Zil çalınca oflayarak sınıfa gittik.

Her zamanki gibi okul gayet normal geçti.

Son derste bitince gülerek sınıftan çıktık. Kolidorda yürüyorduk.

Seyran bir anda durup

"Abi" dedi bende merakla baktığı yere baktığımda gördüğüm kişiyle şok oldum...

Bu bölümle ilgili düşüncelerinizi yorum olarak yazarsanız sevinirim.

Sizce İkra'nın gördüğü kişi kim?

Hikayem nasıl gidiyor?

Sıkıcı mı?

Okurken eğleniyor musunuz?

Bu sorularımın cevabını yoruma yazarsanız çokkkk sevinirim.

Soğuk Tehlike!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin