14.BÖLÜM

1K 45 2
                                    

Nefesimi tutmuş Mert'in dudakların çıkacak kelimeyi bekliyordum. Biraz her şey maf olacaktı.

Mert tam konuşacakken edebiyat öğretmeni

"Hadi çocuklar yatma vakti yarın erken kalkacaksınız" demesiyle Mert gülümseyerek ayağa kalktı herkes çadırlarına dağılırken derin oh çektim. Gerçekten korkmuştum. Şu an öğrense neler olurdu bilmiyorum. Kalbi çok kırılacaktı. Bir anda Mert'e nasıl aşık olup ona bu denli bağlandığını anlayamıyorum. Keşke biraz daha temkinli davransaydı gerçi aşk bu istesende temkinli olamazsın.

Beynimdeki düşüncelerle çadırıma girip derin bir uykuya daldım.

Çadırın fermuarının sesiyle gözlerimi açtım. Kutay'ı görünce şaşkınca yerimden kalktım. Kutay sıcak bir gülümsemeyle

"Biraz dolaşalım mı?" Diye sordu. Saatime baktığımda sabahın altısıydı. Uyanmıştım ve bir daha uyuyamazdım. Temiz hava almak iyi olabilirdi.

Başımlı olumlu anlamda sallayıp çadırımdan çıktım. Birlikte ormana doğru yürümeye başladık.

Kamp alanından baya uzaklaşınca Kutay'a bakıp

"Artık geri mi dönsek? Baya uzaklaştık" dedim. Kutay gülümseyerek

"Gel birazcık şurdaki taşta oturalım sonra döneriz" dedi. Başımı olumlu anlamda sallayıp işaret ettiği taşa oturdum.

Kutay gülerek derin bi nefes aldı. Daha sonra gözlerimin içine öfkeyle bakıp kolumu sertçe sıktı. Gözlerim irileşirken zorla yutkunup

"Ku Kutay ne oluyor?" Diye sordum. Kutay ciddi bi şekilde

"Beni satarak büyük bir hata yaptın İkra hemde çok büyük" dedi. Korkuyla gözlerinin içine baktım.

Kutay öfkeyle

"Ben sana güvenip her şeyimi anlattım ama sen bana ihanet edip Cihan'a anlattın. Ona her şeyi söyledin. Onun tarafına geçip beni sattın oysa ben sana hep iyi davrandım. Ama sen beni sattın ve beni kötü olmaya zorladın. Bu zamana kadar sana karşı hep iyi niyetli ve sevecen oldum ama sen bunları hak etmiyorsun." Dedi ve kolumu daha çok sıktı. Gözlerim yanmaya başladığında başımı öne eğdim.

Kutay çenemden tutup başımı kaldırıp gözleriyle gözlerimi buluşturdu.

"Güven önemli" dedi. Gözlerinde anlamlandıramadığım bi duygu vardı.

Kesik kesik nefes alırken

"Kutay bırak kolumu canımı acıtıyorsun" dedim. Kutay gözlerime öfkeyle bakıp

"Üzgünüm İkra ama bundan sonra canın çok yanacak" dedi ve durup beni baştan aşağı süzdü.

"Cihan'ın yanında olan kişi benim düşmanımdır." Dedi. Gözlerim irileşirken tıslarcasına

"Ve artık sende benim düşmanımsın" dedi. Gözlerindeki nefret beni korkuturken kolumdan sertçe tutup ayağa kaldırdı.

"Canını yakmak istemezdim ama planlarımı maf eden birinin canı yanmak zorunda" diye tısladı. Gözlerim yanmaya başlamıştı. Kalbim hızlı hızlı atarken beni peşinden çekelemeye başladı.

Gitmemek için dirensemde benden daha güçlü olduğu için direnmelerim işe yaramıyordu. Gözümden bir damla akarken diğer kolumdan tutulup çekilmemle afalladım. Bileğimi tutan kişinin yüzüne baktığımda zorla yutkunup

"Cihan" dedim. Cihan öfkeyle bileğimden tutup kendine çekti. Kutay sinirle solurken
Cihan

"Bu kızdan uzak duracaksın" dedi. Kutay pis bir kahkaha atıp

"Bu mümkün değil." Dedi. Cihan elini yumruk yapıp sıktığında elimi yumruk yaptığı elinin üzerine koydum. Cihan önce elime sonra gözlerime bakıp derin bir nefes aldı.

"Bir daha sakın İkra'ya yaklaşma" dedi ve beni kolumdan tutup peşinden çekeledi bir kaç adım attığımızda Kutay bağırarak

"İkra'ya çok dikkat et zira gözünün önünden ayırma. Çünkü bundan sonra tek düşmanım sen değilsin İkra'da benim düşmanım. Sakın onu yanlız bırakma zira ben bir nefes kadar yakınında olacağım. Bana kazık atıp planımı maf etmenin bir cezası olacak." Dedi. Cihan sertçe kolumdan tutup peşinden çekeledi.

Oradan uzaklaştıktan sonra durup gözlerimin içine baktı.

"Sakın korkma sana bir şey yapamaz" dedi. Başımı iki yana sallayıp

"Korkuyorum" dedim kısık bi sesle. Cihan omuzlarımdan tutup

"Korkma ve sakın güçsüz olma" dedi. Başımı olumsuz anlamda sallayıp

"Korkuyorum" dedim. Cihan beni sarsarak

"Bana bak İkra bir kere daha korkuyorum dersen seni maf ederim. Ben senin yanındayım ve ben varken kimse sana zarar veremez bu kişi Kutay yada başkası olsun sana kimse ben varken zarar veremez" dedi. Gözlerinin içine baktım. Ama hiç duygu yoktu ifadesizce bakıyordu gözlerime.

Derin bir nefes alıp

"Peki ya sen yokken kim koruyacak beni?" Diye sordum. Cihan ciddi bi tavırla

"Ben hep yanında olacağım" dedi. Başımı iki yana salladım.

"Cihan her zaman yanımda olamazsın. Senin ve benim ap ayrı hayatlarımız var" dedim. Cihan ensesini kaşıyarak ofladı.

"Ne olursa olsun senin yanında olup seni koruyacağım bu bataklığa seni ben çektim ve ben çıkaracağım." Dedi. Gözlerimin içine güven verircesine bakınca bir şey diyemedim.

Sonra kolumdan nazikçe tutup peşinden çekeledi. Ayağım boşluğa geldiğinde acıyla inleyip yere oturdum. Cihan şaşkınca bana bakarken hızla diz çöküp

"Ne oldu?" Diye sordu. Acıyla inleyip

"Ayağım offf çok ağrıyor" dedim. Cihan oflayarak ani bi hareketle beni kucağına aldı. Anın şokuyla çığlık attım. Cihan sertçe

"Cırlama kulaklarım kanadı resmen" dedi. Dil çıkarıp somurttum.

Cihan sabır çekip

"Başıma belasın" dedi. Gözlerimi devirip

"Tatlı bela" dedim. Cihan cıklayıp

"Uyuz bela" dedi. Sinirle koluna vurdum. Cihan yalandan sızlanıp

"O kollar seni taşıyor. Sende utanmadan vuruyorsun" dedi. Göz devirip sustum.

Cihan'ın ayağının takılmasıyla hızla yere düştük. Sırtım taşlı zeminle buluşunca acıdan inledim. Cihan gözlerini gözlerime sabitlemiş bakıyordu.

Yeni fark ettim Cihan üzerime düştü.

Sertçe yutkunup

"Kalk üzerimden" dedim. Cihan bir şey demeyip sustu. Oflayarak

"Kalk üzerimden!" Dedim. Cihan bakışlarını gözlerimden çekip yana çevirdiğinde bende merakla bakışlarımı onun baktığı yere çevirdim ve gördüğüm şeyle sertçe yutkundum...

Nolur yorum yapın. Fikriniz benim için önemli

Soğuk Tehlike!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin