25.BÖLÜM

907 32 2
                                    

Sınıfa girdiğimde direk Mira'nın yanına gidip oturdum. Mira gülümseyerek

"Nasılsın?" Diye sordu. Derin bi nefes alıp

"Eh işte" dedim. Mira başını aşağı yukarı sallayıp

"Ne oldu diye sorup canını sıkmayacağım biliyorum ki anlatmak istersen anlatırsın ve ben her zaman dinlerim" dedi. Gülümseyerek sıkıca sarıldım ona o da karşılık verdi. İyiki Mira gibi dostum vardı. Her zaman yanımda olan beni anlayan dinleyen. Mira'yı tanıdığım için gerçekten çok şanslıyım.

Geri çekildiğimde Mira gülümsedi ve kitabını okumaya devam etti. Derin bi nefes verdiğimde sınıfın kapısı açıldı Cihan ve Mert sınıfa girdi.

Tabi ya biz aynı sınıftaydık.

Ders boyunca sıradan başımı hiç kaldırmadım teneffüs zili çaldığında oflayarak başımı sıradan kaldırdım.

Mira

"Kantine gidelim mi?" Diye sorduğunda başımı iki yana sallayıp

"Yok ya sen git" dedim. Mira bir şey demeyip sınıftan çıktığında başımı tekrardan sıraya koydum. Tam gözlerimi kapatacakken Kutay yanıma gelip oturdu.

"Siz Cihan ile ayrıldınız mı?" Diye sordu. Başımı sıradan kaldırıp sertçe

"Ne demek istiyorsun?" Diye sordum. Kutay gülerek

"Yani siz devamlı birlikteydiniz şimdi birbirinizin yüzüne bakmıyorsunuz o yüzden sordum" dedi.

Derin bi nefes alıp

"Biz başından beri Cihan ile arkadaş olamadık zaten şartlar bizi bir arada tutuyordu şimdi bir arada tutacak bir şey olmadığı için bizde hayatlarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz" dedim. Kutay başını öne eğip

"Özür dilerim" dedi. Bunu söylemesini beklemediğim için bir kaç saniye cevap veremedim. Daha sonra

"Neden?" Diye sordum. Kutay başını kaldırıp

"Sana söylediklerim ve canını yaktığım için" dedi. Başımı aşağı yukarı sallayıp

"Önemli değil" dedim. Kutay gülümseyerek

"Baştan başlayalım" dedi. Gülümseyip

"Başlayalım" dedim. Kutay elini uzatıp

"Ben Kutay" dedi. Gülümseyerek elini tutup

"Bende İkra" dedim. Daha sonra birlikte gülümsedik. Gözüm bize öfkeyle bakan bi çift göze takıldığında yüzüm asıldı. Kutay durumu fark edince derin bi nefes verip

"Onu kafana takma" dedi. Zoraki gülümseyerek

"Takmıyorum" dedim. Ama tabiki yalan evet onu kafama takıyorum bana dedikleri için pişman olsun istiyorum. Ama sanırım istediklerim hiçbir zaman gerçekleşmeyecek çünkü Cihan yaptıklarından asla pişman olmayacak gibi duruyor.

Bu durumda bana da bu olanları unutup yeni bir sayfada baştan başlamak düşüyor. Sanırım en doğrusu da bu

...

Yine bi okul çıkışı ve yine o sokak. Bu sokaktan ne zaman geçsem Cihan karşıma çıkardı ve beni tehtid ederdi. Ama ben her zaman ki gibi inatçı olup onun dediğinin aksini yapardım. Derin bi iç çekip kendime küfrettim. Mal gibi hala onu düşünüyordum peki neden? Bilmiyorum gerçekten bu sorunun cevabını bilmiyorum.

Oflayarak adımlarımı hızlandırdığımda çığlık sesi duymamla sertçe yutkundum. Bir kaç adım gerilediğimde sokak lambasının oradaki duvara yaslanmış derin derin nefes alıp veren eliyle karnını tutan bir adet Cihan gördüm.

Gözlerim irileşirken daha fazla durmayıp hızla ona doğru koştum. Yanına geldiğimde endişeyle

"Noldu?" Diye sordum. Zorla nefes alıp

"Git!" Diye bağırdı. Onu duymazdan gelip

"Hastaneye gitmemiz lazım." Dedim. Cihan bana sinirle baktığında onu umursamayıp hızla boşta olan kolunu omuzuma atıp kolumu beline doladım.

Cihan zorla yutkunup

"Git" dedi. Onu dinlemeyip yürümeye başladığımda

"Git" diye tekrarladı. Daha fazla dayanamayıp

"Neden?" Diye bağırdım. Cihan acı için kıvranırken

"Sana bir şey olmasından korkuyorum... o yüzden git lütfen" diye bağırdı. Gözlerinin içine baktığımda gözlerinde yoğun bi duygu vardı. Uzunca gözlerine baktığımda bi şeyi fark ettim onun gözlerine bakmayı özlemiştim.

Derin bi nefes alıp

"Gitmeyeceğim seni yanlız bırakamam" dedim. Cihan tam ağzını açacakken acıyla inleyip elini karnına daha çok bastırdı.

"İyi misin?" Diye sorduğumda dişlerinin arasından

"Oturmam lazım" dedi. Başımı olumlu anlamda sallayıp yavaşça kaldırıma oturttum.

Bende diz çöktüm.

"Cihan hastaneye gitmemiz lazım" dedim. Cihan başını iki yana sallayıp

"Olmaz" dedi. Eline baktığımda baya kan olmuştu

"Cihan kan kaybediyorsun inat etme" dedim. Cihan gözlerimin içine bakıp

"Bir kerede ben inatçı olayım" dedi. Bıkkınca ofladım.

"Cihan şuan inatçı olmanın sırası değil" dedim. Cihan zorla gülüp

"Ne zaman inatçı olmalıyım?" Diye sordu. Derin bi nefes alıp gözlerinin içine baktım.

Keşke gitmemekte inatçı olsaydı keşke yanımda durmakta inatçı olsaydın.

Cihan gözlerimin içine baktığında bakışlarımı kaçırıp

"Hayatın konusunda inatçı olabilirsin" dedim. Cihan başını öne eğip

"Seni üzdüm mü?" Diye sordu. Ani gelen bu soruyla afallayıp

"Anlamadım" dedim. Cihan gözlerimin içine bakıp

"Sana söylediklerim seni üzdü mü?" Diye sordu. Gözlerinin içine baktım. Sert ifadesi yoktu aksine yoğun bi duyguyla bakıyordu.

Hemde çok üzdü bir bilsen sana ne kadar çok kızdığımı ama yinede yanımda olmanı istediğimi

Derin bi nefes verip

"Hayır üzülmedim sonuçta biz iki yabancıyız" dedim. Cihan başını öne eğdiğinde onu izledim. Gerçekleri söylemek istiyordum ama söylemiyordum. Çünkü gerçekler beni korktuyor.

Cihan acıyla yüzüme baktığında tam konuşacakken Cihan zorla nefes alıp

"Üzgünüm" dedi. Tam ağzımı açacakken Cihan birden kendini kaldırıma bıraktı. Sertçe yutkunup hızla ayağa kalkıp baş ucunda diz çöktüm.

Kesik kesik nefes alırken

"Cihan nolursun aç gözlerini nolursun aç Cihan benim sana söylemem gereken şeyler var. Nolursun aç gözlerini bak gözlerimin içine nolursun" diye yalvardım ama bir şey değişmedi. Zorla yutkunup yüzünü avucumun içine aldım.

"Cihan ben yalan söyledim. Senin dediklerine gerçekten çok üzüldüm. Kalbimi çok kırdın. Neden bilmiyorum ama ben devamlı seni düşünüyorum. Cihan aç gözlerini sana anlatmam gerekenler var" diye bağırdım. Gözümden yaşlar süzülürken sertçe yutkundum.

"Cihan ben beladan kurtulmak istemiyorum aksine seninle belanın en dibine batmak istiyorum. Cihan ben senin yanında olmak istiyorum nolursun aç gözlerini" dedim ama beni duymadı.

Kesik kesik nefes alırken

"Ben ilk defa bi başıma gelen belayı bu kadar çok sevdim"

Eee artıkın bu bölüme güzel güzel yorumlar gelir inşAllah. Bu arada hikayem nasıl gidiyor?

Karakterleri seviyor musunuz?

Mesela en sevdiğiniz karakter hangisi yada nefret ettiğiniz. Bu bölümde en beğendiğiniz sahne hangisi?

Hadi yoruma....

Soğuk Tehlike!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin