45.BÖLÜM

497 18 28
                                    

Dediğim zamanda yayımlayamadığım için özür dilerim.

Bu arada multi medya Cihat.

İyi okumalar.

Derin bi nefes alıp tekrardan bakışlarımı Cihan'a çevirdim. Ona doğru adım atacakken Cihan bi anda ayağa kalkıp bana doğru koşmaya başladı ve bi anda sıkıca bana sarılınca tepkisiz bi şekilde kala kaldım. Ne itebiliyordum nede kollarımı hareket ettirip sarılabiliyordum. Zorla yutkundum.

Bi anda duyulan yüksek ses kulaklarımı sağır edecek derecedeydi. Cihan yavaşça yere doğru kaydığında korku bütün bedenimi sarmıştı. Cihan sonunda sert ve soğuk zeminle buluşunca şaşkınca olanları izliyordum. İnsanlar çığlık atıyordu bi kaçı polisi bazıları ise ambulansı aramaya çalışıyolardı.

Derin bi nefes alıp kendime geldikten sonra yere oturarak Cihan'ın başını dizime koydum. Cihan kesik kesik nefesler alırken. Dudaklarını aralayarak.

"Seni çok seviyorum" dediğinde. Sus işareti yaparak.

"Konuşup kendini yorma" dedim. Sesim güçsüz çıkmıştı. Zaten bu durumda güçlü olamazdım.

Cihan gülerek

"Artık bi şeyden eminim." Dediğinde şaşkınca yüzüne baktım.

"Sende beni seviyorsun" dediğinde zorla yutkundum.

"Sevmiyorum" diye inkar ettim. Evet seviyordum ama bunu onun bilmesini istemiyordum. Güvenmiyordum. Sanki onu sevmediğimi söylediğimde gidecekmiş gibi hissediyorum ve bu durumdan korkuyorum.

Cihan zorla nefes alarak

"Ne söylersen söyle ben dilinden dökülenlere değil. Gözlerinde görülene inanıyorum. Senin gözlerin aşık gibi bakıyor" dediğinde cevap vermedim. Susmak daha iyiydi.

..

Tam bir saattir ameliyattaydı. Sessizce saniyeler geçip giderken kafayı yiyecek durumdaydım.

Cihat yanıma oturduktan sonra bakışlarını zemini sabitleyip

"Cihan her zamen bencil birisiydi. Sevdiği şeyleri kimseyle paylaşamazdı. O kötü olmaktan insanların canını yakmaktan nefret ederdi. Onun tek derdi dedemin intikamını almaktı. Ama daha sonra kötü işlere bulaşınca her şey değişti. Önce vicdanından daha sonra sevdiklerinden vazgeçti. Gücü sevdi kötü olmaya alıştı. O eski Cihan değişti. Ben ise kendi isteğimle bulaştım bu işlere. Ne intikam için? Nede güç için değil? Kötü olmayı seviyordum. İnsanların benden korkması hoşuma gidiyordu." Deyip derin bi nefes aldı. Ben ise sessizce onu dinliyordum.

"Cihan hep sevmekten ve sevilmekten korktu. Çünkü o kötü ve duygusuz olmak istiyordu. Ben ise kötülüğün yanında sevilmek istiyordum. Her şeyimle kabul edilmek istiyordum. Yaptıklarımın yargılanmamasını istiyordum. Ve istediklerimde olmuştu. Beni ben olduğum için seven yargılamayan biri girmişti hayatıma. Benimle birlikte bakmıştı belaya yanlız bırakmamıştı beni. Aynı senin Cihan'ı bırakmadığın gibi" deyip gözlerimin içine baktı.

"Sonra bir gün o kişiyi kaybettim" dediğinde gözleri dolmuştu. Benimde canım acımıştı.

"Ben ne diyeceğimi bilmiyorum cidden" diyebildim sadece. Cihat alaycı bi gülüşle

"Ama o içerdeki dedi. Cihan bana hakketmişti dedi biliyor musun?" Diye sorduğunda kalbim duracak gibi hissettim. Cihan öldürmüş olamazdı değil mi?

"Ve o günden sonra Cihan benim düşmanım. Benim kaybettiğim gibi o da kaybedecek. Benim yaşadıklarımı o da yaşıyacak." Deyip ayağa kalktı. Belliki gidecekti. Yürümeye başladığında

"Unutma İkra, Cihan kaybetmeye mahkum" deyip gözden kayboldu.

Az önce duyduklarımla aklım daha çok karışmıştı. Şimdi kime nasıl güvenecektim?

Ben bu gerçekle nasıl yaşayacaktım. En önemlisi ben bu durumda Cihan'ın yanında nasıl olacaktım.

Kısa olduğunun farkındayım ama bu bi geçiş bölümü artık olaylar ortaya çıkacak.

Sizce ateş eden kimdi?

Hedef neden İkra'ydı?

Cihat ne yapacak?

Cihan yaşayacak mı?

Soğuk Tehlike!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin