7_Sıcak Bir Dost

181 12 1
                                    

Kurtarıcım arkamdan koşmaya başlayınca adımlarımı yavaşlattım.

Yanıma yaklaştı.Artık aynı hizada yürüyorduk.Sessizliği ben bozdum

"Dedem Kore Gazisiydi" dedim.

gözlerini bana dikti

"inanmıyorum sabahtan beri benim yardım ettiğim kişi Gazi torunu mu ?

Gerçekten çok memnun oldum" dedi

Elini uzatınca tutup "ben de" dedim gülümseyerek.

Şehitliğe Yaklaştık ...

Etraf  yemyeşil ağaçlarla cevriliydi.Her mezarın üstünde 7-8 tane gül vardı.O kadar beğendim ki anlatamam,Cennet gibiydi...

Kurtarıcım yanıma yaklaştı anlatmaya başladı  "Bu güller burda yatanların ölüm gününe göre her yıl yenilenir" (müslüman olmadığı için şehit olduklarını bilmiyo)

"Inanmıyorum gerçekten mi? çok mutlu oldum " dedim ve şehitliğin içinde gezmeye başladık.

"Çok duygulandım" dedim.

Önüme geçti ve bana döndü.

"lütfen yine ağlama ,göz pınarların kurudu artık" dedi.

Istemeden bir kahkaha attım ve yankılandı.Böyle bir yerde kahkaha attığım için Utandım Sonra kızardigimi göstermemek için yanından geçip gittim.Artık sokaktaydim, şehitliği arkamda bıraktım.Hemen yanıma geldi ve "Kızardin mı sen bana mı öyle geldi ???" dedi alay eder gibi. Ona döndüm ve "gidiyorum ben tamam mı, bugünkü yaptıklarin için teşekkür ederim" dedim,kızmıştım. Arkamı döndüm.Tam gidecekken kolumdan tutup beni kendine döndürdü.

"Böyle gidemezsin,eğer teşekkür etmek istiyorsan benimle bir kahve içmelisin" dedi. Mecburdum gitmeye,bugün o olmasaydı perişan olurdum. "peki" dedim.

Önden giderken onu takip ettim.

Purple coffee yazıyordu. Şirin biryerdi. Içeri girdik ve cam kenarında iki kişilik bir masaya oturduk.O americano aldı ben ise sıcak çikolata...

Kahveler geldi ve sessizliği o bozdu.

"Ben buraya hergün gelirim.Kahve icmezsem kendime gelemem" dedi.

Ben sadece susuyordum...

"Kafanı kaldır ve bana bak lütfen bana hala kızgın mısın??

Tamam ...özür dilerim" deyince kafamı kaldırdım yavaşça

"Boşver...bu arada Kahveler benden,sana borçlu kalmak istemem" dedim. Somurtkanligi bırakıp gülümsedim.

Gözlerim onun açık kahverengi gözlerinde kayboldu...düşüncelere daldım...

"Biliyor musun? aylardır ilk defa bi arkadaşım oldu." dedim

O da "Ben de aylardır ilk defa bu kadar adrenalini bir arada yaşadım" dedi. Gülüştük beraber...

Bu çocuğa gerçekten içim ısınmıştı...

Benim can yelegim,Kurtarıcım ve Dertlerimin yakıcı ışığından kurtulup  sığınabileceğim bir gölge gibiydi...

Düşüncelerimden onun sesiyle sıyrıldim..."Biz arkadaşız değil mi?" dedi. Evet anlamında başımı salladim. "Ama ben hala senin ismini bilmiyorum Sulugöz"

Gerçekten haklı ,daha ismimizi dahi sormamistik...

Elini uzattı ve "Ben Lee Kwang Min"

dedi.Ben de elini tutup "Ben de Melike ...Bu sefer cidden memnun oldum" diye ekledim.

Kahveler bitince o ödemesin diye Hemen kalkıp hesabı ödedim.Ve onunda kalkmasıni bekledim...

Beraber çıktık...

Saate baktım "Saat 8 olmuş,inanmıyorum,benim gitmem gerek" dedim.Yurda doğru koşmaya başladım...O da arkamdan gelip,kolumdan tuttu ve "Arabam hemen  ötede ,burda bekle gelip alayım seni" dedi. Hayır diyemedim cünkü yurt gerçekten uzaktı,koşarak gidemezdim...

Biraz bekledikten sonra, füme renk üstü açık bir araba önümde durdu.Bu ne yaa dedim içimden,öğrenci adamın arabası mı olur.Hem de bu kadar lüks.

"Hadi atla "dedi. Hemen bindim.

10 dk sonra yurdun önündeydik.

Indim arabadan...O da indi beni yolculamak için.

"Bugün beni ve sakarliklarimi çektiğin için teşekkür ederim,

iyi geceler " dedim.

"Ben hiç eglenmedigim kadar eğlendim bugün, bu arada Yeni okuluna hoşgeldin Melike...Iyi geceler" dedi ve ayrıldık.

~ Bazen Sadece Kader ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin