Kwang Min'e gerçekten sinirliydim.Neden çağırdı ki onu yanımıza? Saatime baktım ve 15 dk lavaboda olduğumu fark ettim.Yüzüme bi su çarpıp,kuruladim ve dışarı çıktım.Kapının önünde duvara yaslanmış beni bekliyordu Kwang Min.Sonra başını kaldırdı ve
"Bi sorun mu var?"
"Evet bi sorun var ve o sorun Myung Jun .Onu sen mi çağırdın ?" ağzımdan kaçıverdi.Kızgındım ve sinirli.
Şaşırmıştı ve bu yüzünün her zerresinden belliydi.Böyle bi tepki beklemiyordu.
"Evet ,sizi tanıştırmak istedim sadece" dedi sorunun ne olduğunu bilmeyen tek kişi oydu.
"Ben onunla tanışmak falan istemiyorum" dedim
"Melike sorun ne ?" dedi.
Ama ben çoktan arkamı dönüp masaya doğru yürümeye başlamişdım.Tek planım çantamı alıp burdan uzaklaşmakti.Myung Jun:
"Bi sorun mu var Melike? " dedi.
Seslerimizi duymuş olmalıydı.Ve bana hala sorun mu var diyodu.Bu ne yüzsüzlük.Çıldırmak üzereydim.
Ona doğru eğilip
"Benim için Bu evrendeki tek sorun sensin" dedim ve hışımla çantamı alıp restorantdan çıktım.Tüm tadım kaçmıştı.Ötede bir otobüs durağı vardı.Ben de hızlı adımlarla oraya doğru yürümeye başladım...
Otobüs beklerken Kwang Min'in arabası durakta durdu ve hemen aşağı inip yanıma geldi kolumdan tuttu ve "Konuşmalıyız" dedi.
Hızla kolumu çektim,otobüs gelmeyince yürümeye başladım.Arkamdan gelince durdum.Sabırla ona döndüm ve
"Onu buraya çağırırken bana da sormaliydın" dedim.
"Neden ?" dedi o da çıldıracak gibiydi...
"Bunu ona sor ?" dedim kaşlarımı kaldırarak ve kapıya gelen gözyaşlarımı geri teptim.Kwang Min'den Utanıyordum...Ve bu hırçınlığım da bundandı.Ona ihanet eden kişi sanki benmişim gibi hissediyordum.
"Hayır " dedi gözlerimin içine bakarak, kararlıydı "Ben seni dinlemek istiyorum"
Teslim olmuştum artık, Elimi tuttu ve beni arabaya kadar götürdü.Sanki kaçacakmışım gibi davranıyordu,beni bırakmak istemiyordu...
Tüm yolculuk boyunca sessiz ve ciddiydim sanki iki yabancı gibi.Ona kızmamalıydım aslında ama bunu biraz geç anladım...
Arabadan inip kapıyı açtı ve elimden tuttu...8 katı çıkana kadar.
Sonunda mekanına gelmiştik yani terasa...Konuşmak için karşılıklı iki sandalyeye oturduk...
Gözlerime baktı ve
"Seni dinliyorum" dedi.
"Keşke daha iyi arkadaşlar bulsaydın kendine" dedim iğnelercesine.
Şaşırarak "Bunun anlamı ne?" dedi.
Sustum...Sustum çünkü gerçek cevabı ona veremezdim.Düşünmeden konuşmanın bedelini ödüyordum...
Bi anda ayağa kalktı ama hala bana bakıyordu,ben ise yere...
"Neden bu haldesin, bana bi cevap ver,onunla aranızda ne geçti??" diye bağırdı sinirle...
Ben de ayağa kalktım ve sinirliydim
"Onunla aramda hiçbirşey geçmedi tamam mı !!! Sadace o pislik birden hayatıma girdi ve ilk günden beri beni sevdiğini söyledi " dedim bağırarak.
Kwang Min resmen yıkıldı.O artık arkadaşınin ihanetine uğramış bir adamdı.Zil çoktan çalmıştı ve biz derse girmedik.
Bir adım geriledi, sonra yumruğunu sıktı ,gözleri alev topu gibiydi ve hızlı adımlarla kapıdan içeri girdi.Onu ben bu hale getirmiştim keşke yer yarilsa da içine girsem...
Ben de onun arkasından koşmaya başladım, nereye gittiğini merak ediyordum ve aynı zamanda korkuyordum.
Geldiğimiz son nokta tıp 3 sınıfının önüydü ve kötü yanı hoca içerdeydi.
Daha da kötüsü Kwang Min kimseye aldırmadan içeri girdi,ben kapının önünde korkuyla beklerken önce Kwang Min çıktı sonra da Myung Jun...Evet bu gerçekten Myung Jun'du.Ikisi de kızgın suratlarla yukarı çıktılar.Ben de onları takip ettim ama ikisi de sinirden beni fark etmiyordu.Ve sonunda terastaydık..
Kwang Min : "Sen ne biçim dostsun bee, haa tabii dost olmak için önce insan olmak gerek, o zaman şöyle sorayım sen insan mısın ???!!"
Ikisi de sırıtıyordu deli gibi.Ama biri sinirden diğeri yüzsüzlükten...
Myung Jun "Eğer sevmek canavarlıksa o zaman doğru söylüyorsun ben insan değilim"
Bu sözler kalbimde bi kıpırtıya neden oldu.Ona karşı öfkeli değildim artık ama bu kalbimdeki kıpırtı sevgi değil sadece acıma duygusuydu...Sadece acıyordum ona ve ilk kez üzülüyordum Myung Jun için...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ Bazen Sadece Kader ~
RomanceBazen aklımızın dahi eremeyecegi şeyler gelir başımıza.... Bazen sadece Hayalden ibarettir Dünya ... Ama sonuç değildir önemli olan O an Hayallerdir bizi mutlu eden Ve Hayallerimize can veren umutlar ... Bir karışıklık sonucu üniversite sınavına...