~ Bazen Sadece Kader ~

9_Mini Konser

Ye Eun ,ben ve Kwang Min okuldan çıktık...Hava kararmaya başlamıştı.

Ye Eun kısa saçlıydı üstüne pembe bi hırka ve beyaz bir bluz altına da siyah bi dar paça giymişti,kıpır kıpır bir kızdı daha yeni tanıştık ama çok kanım ısınmıştı ona...

Kwang min'in gözleri parliyordu sokak ışıkları altında, siyah uzun kollu dar bir gömlek ve saçlarını ön plana çıkaran bordo bir dar paça...

Ben kwang min'i süzerken bi anda bana bakınca gözlerimi yere çevirdim...Ikisi de konuşmayinca

"Eee napıyoruz şimdi" diye konuyu açtım.Ye Eun hemen atıldı:

"Dong hoon parkına gidelim bence bugün orda canlı müzik var"

deyince ..."Bana herşey uyar" dedim

Kwang Min de çaresiz kabul etti garibim...Yürümeye başladık.

Yürürken Kwang Min'in elinin elime değdiğini hissettim ve hemen elimi çektim .O da hissetmiş olmalı ki hemen elini çekti ve benden 1 metre uzaklaştı.Kafasını başka tarafa çevidi,Kıpkırmızı olmuştu beyaz teni...

Galiba varmıştık derken Ye Eun atıldı "Geldik işte"

"Vaayy canına" dedim heyecanla .

Su şelalesinde fıskiyeden çıkan sular ışık eşliğinde dans ediyordu parkın tam ortasında ,heryer yemyeşildi ve en sevdiğim tür olan kiraz ağaçları beyaz çiçeklerini döküyordu rüzgarda...

Biraz ilerledik ve müzik aletleriyle uğraşan 2 genç gördük.

Şaşırdım çünkü etraflarına kimse toplanmamisti. Ne bilim bi garip geldi işte...Bizimkileri bırakıp yanlarına gittim, garip garip baktılar ilk önce sonra onlar da arkamdan gelmeye başladı beni yalnız bırakmamak için.

Gençlerin yanına gittim ve" bu gece müzik yok mu ? "dedim.

"Aslında bu gece canlı müzik yapacaktık ama gitaristimizin bi işi çıktı .Ben şarkı söylüyorum arkadaşım da bateri çalıyor" dedi.

"Bi dakika eğer isterseniz ben gitar çalabilirim" dedim ve oğlan yüzüme şaşkın şaşkın baktı sonra heyecanla

"Gerçekten mi??" dedi.

"Çok ciddiyim 3 yıldır çalıyorum yani tecrübem var" dedim gülümseyip...

Arkamı döndüm ve "Hadi siz de oturun, bu akşam şarkılar benden" dedim...Ilk konuklarimiz Ye Eun ve Kwang Min en öne oturdular.Ikisi de şaşkındı...Şarkı söyleyen çocuk

"Hangi şarkıyı istersiniz? "dedi

"En sevdiğim şarkıyı çalabilir miyiz?" dedim nazikçe.

"Tabiki söyleyin yeter" dedi.

"Ftisland- I confess" dedim.

"Vay canına güzel seçim" dedi. Siyah gitarı aldım,mikrofona egildim ve çalmaya başladık....

Bu şarkının hem kendine hem de sözlerine bayılıyorum, çok anlamlı bence...

Ben hem çalıp hem Söylerken gözlerim Kwang Min'e gitti. Bakışlarını üzerimde buldum. Sonra utandım ve etrafa bakmaya başladım...10-11 kişi ve birkaç çift vardı etrafta...Sevinmiştim.

Işıkla Dans eden suya baktım.

Şarkının sonundaydim.

"Saranghaeyo (Seni Seviyorum)"ydi son söz .

Işte bu kelime yabancıydı bana,çünkü daha önce kimseye söylememistim ailem dışında...

Herkes bize bakıyordu bu normaldi ama Kwang Min'in bakışlari herkesten anlamlıydı... Ilk alkış Kwang Min'e aitti, sonra Ye Eun...

20-30 kişi olmuştu herhalde,Herkes alkışlamaya başladı...

Tabi ben de heyecandan titriyordum o kadar yabancı insan karşısında.

2 şarkı daha çaldım...Insanların iki yana sallanmasindan belliydi eğlendikleri ,tabii onlar böyle olunca ben de mutlu oluyordum.

Parmaklarim uyuşmaya başlamıştı.

Bilegimi tutup elimi sallamaya başlayınca, solist olan çocuk "Yorulduğunuz halinizden belli, neden bugün burda bırakmiyoruz" dedi ve ayağa kalktı. düşünceliydi belliki...

"Teşekkür ederim ben de çok eğlendim bugün " dedim.

Ben de kalkınca herkes alkışlamaya başladı yine...

Gitarı onlara verip yürümeye başladım.Saat 7 olmuştu bile...

Bizimkileri bekledim yanıma gelmeleri için...

Parktan çıkmıştık...Ye Eun saatine baktı ve "Arkadaşlar gitmem gerek çok güzel bi gündü, görüşürüz "dedi ve hızlı adımlarla önden gitti.

1 saat vardı...Yurda yürüyerek gidebilirdim bu yüzden yürümeyi tercih ettim...

Kwang Min arkamdan gelip "seni bırakabilirim" deyince itiraz etmedim.Yavaş yavaş yürümeye başladık.

"Gitar çaldığını bilmiyodum" dedi.

"3 yıldır çalıyorum ama böyle bi yerde ilk kez." dedim gülümseyerek.

"En sevdiğin şarkı mıydı ilk çaldığın?" diye sordu "evet" dedim.

"Peki senin en sevdiğin hangisi?" dedim merakla...

"Artık benimki de o şarkı" dedi gülümseyip başını yere eğerek.

Bu da ne şimdi böyle...

Itiraf mıydı, teklif mi...

Belki sadece bir kurmaca...

Belki de ben büyütüyorum...