Medyadaki kapak çalışması için -tataehyung95- a çok teşekkür ediyorum, bu bölüm onun için olsun❤Bir de piyano parçası koydum, son kısımları müzik eşliğinde okuyabilirsiniz😊
Çatalındaki koca lokmayı ağzına atıp çiğnerken gözlerini karısının yüzünde gezdirerek gülümsemeye devam etti genç adam. Bu utandırıcı bakışlara karşı masanın altından onun bacağına sert bir tekme indirdi Hebe. Yanı başlarında dikilen Amanda, bir Kral'a bir de Kraliçe'ye çevirdi gözlerini.
Onlarda garip bir hal olduğunu sezmişti genç kız ama bu halin nedenini çözememişti. Bu yüzden meraklı bakışları, efendileri arasında yol çizip duruyordu.
"Kahvaltını yaptın mı Amanda?" diye sordu Kraliçe ve fincanındaki çaydan bir yudum aldı.
"Evet efendim."
Aldığı olumlu cevaba başını salladı genç kadın ve başka bir soru yöneltti yardımcısının şüpheli bakışlarından kurtulmak için.
"Sana verdiğim görevleri hallettin mi?"
"Evet efendim."
Dişlerini sıkıp zoraki bir gülümseme gönderdi yardımcısına ve onun meraklı gözlerinin hala Nell'le kendi arasında gidip geldiğini görünce "Bizi incelemekten daha yararlı işler bulabilecek yetkinliğe sahip olduğunu düşünüyorum," dedi sıkıntıyla.
Her sabah bu şekilde kahvaltı yaptıkları bir gerçekti lakin bugün yardımcısının imalı bakışları, kendisini çıplakmış gibi hissetmesine neden olmuştu.
"Ah! Tabi efendim," dedi Amanda aldığı bu tepkinin şaşkınlığını gizlemeye çalışarak ve selam verip çıktı odadan.
Masanın üzerine doğru eğilip "Neden kızcağıza böyle davranıyorsun Hebe?" diye sordu Nell.
"Nedeni yok," deyip omuz silkti genç kadın.
"Burada boş boş dikileceğine daha yararlı işlere vakit ayırabilir."
Kraliçe'nin bu ruhsuz tavrı üzerine gözlerini kıstı Nell ve kınayıcı bakışlar attı karşısındakine. Hebe, onu umursamadan yemeyi sürdürünce burun kıvırdı genç adam ve kadına inat eder gibi koca lokmaları ağzına tıkıştırmaya devam etti.
"Benimle yalnız kalmak istemeni anlıyorum ama yine de Amanda'ya bu şekilde davranmamalısın."
"Bu kanıya nasıl vardın bilmiyorum ama yanlış çıkarımlar yapıyorsun Nell," dedi kadın ve tabağındakilerle oynarken hince gülümsedi.
"Başka kanılarım da var aslında," deyip sırıttı hırsız altta kalmamak için ve yerinden kalkıp karısının yanına dolaştı. Bedenini masaya dayayıp başını Hebe'ye doğru eğerken "Onların doğruluğunu da test etmek ister misin?" diye sordu tehlikeli bir fısıltıyla.
Burnunun dibine kadar sokulan adamın çekim alanından çıkmak için geri kaykıldı Kraliçe ve "Neymiş o kanılar?" diye sordu kendinden emin bir şekilde. Her ne kadar meydan okuyan tavrını korumaya çalışsa da yüzünde gezinen sıcak nefes dikkatini dağıtmış ve kafasını daha da geriye yatırmasına neden olmuştu.
"Mesela," dedi hırsız ve biraz daha yaklaştı avına doğru. Kadının pürüzsüz tenine milim kala duraksadı ve onun baştan çıkarıcı güzel kokusunu içine çekti. Tam o sırada kapı çalınıp açılınca nasıl toparlandığını bilemedi yerinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖR KRALİÇE
Historical FictionTarihi Kurgu#1 Her kötü, çirkin ve gudubet değildir. Her iyi de, masallarda anlatıldığı gibi gökten düşmüş bir peri kızı kadar güzel ve eşsiz olmaz. Bazen iyiliği kör bir kadının avuçlarında bulursun. Kimi zaman düzenbaz bir hırsız, asil bir soylu...