65.BÖLÜM

35.3K 1.8K 286
                                    

İlk defa özel uçakla seyahat edeceğim için açıkçası biraz tedirgin olmuştum. Ama baktım ki herkes kendi havasında ben de rahatladım.

Tek kişilik sekiz tane koktuk vardı. Bora ile yan yana oturduk. Uçak kalktıktan sonra gözlerini bana dikti, baktı baktı;

— Oh be nihayet aldım kızı, diye bağırdı ve herkes alkışladı. Sonra da hostes şampanya, çikolatalı çilek servisine başladı. Salih Dedeye şampanya değil portakal suyu ikram etmişti hostes. Homurdanarak aldı kadehini.  Sanırım Bora bunları önceden planlanmıştı.

Bardağını alıp uçağın önüne geçti;

— Sevgili çekirdek ailem mutluluğa giden yolda attığım bu ilk adımda beni yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim. Sevgili annem en çok da sana teşekkür ediyorum bugün gerçekten kendini aştın ve kimseye laf çakmadın. (Neslihan Anne gözlerini devirip ters ters baksa da cevap vermedi) Bu güzel günü daha da güzelleştirdiğiniz için kadehimi size kaldırıyorum, dedi ve kadehi kaldırıp bir yudum içkisinden aldı alkışlarla yerine döndü.

Sinem ayağa kalktı ve;

— Biz Tolga ile evlenmeye karar verdik. Ailesi sizlerle tanışmak istiyor, dedi ve elindeki kadehi kafasına dikti.

Biz şok olduk. Yani bizim deli kız ciddi ciddi evleniyordu. Şoktan ilk çıkan Salih Dede oldu.  Bardağını masaya bıraktı ve neşe ile alkışlamaya başladı. Sonra alkış sesine hepimiz ayıldık ve biz de alkışladık bu mutlu haberi. Salih Dede Tolga'ya laf attı hemen;

— Tebrik ederim Tolga bir mustang (Hamiş: Mustang doğada özgür olarak yaşayan vahşi adların adıdır) evcilleştirmeyi başarmışsın, dedi gülerek. Sinem yandan yandan sırıtarak;

— Evcilleştirmedi dedeciğim ehlileştirdi, dedi göz kırparken.

— Kızım ne farkı var ikisinin. İkisinin de sözlük anlamı aynı. Sonuç sen de evliler kervanına katılıyorsun nokta, dedi dede inatla.

— Dedeciğim sadece beni kendine alıştırdı eve değil. Ben evle değil Tolga'yla evleneceğim. Özgür ve hür evli olacağım, dedi göz kırparken. Dede de ona kaşlarının altından bakarak;

— Dikkat et de sen özgürcükçülük oynarken güzel evcilik oynayan biri kocanı kapmasın, dedi ve portakal suyunu kafasına dikti. Sinem dedesi de olsa susamadığı ve içinde kendi fikirlerini  tutamadığı için;

— Biz birbirimizi saldık. Dönerse hep benimdir, dönmezse zaten asla benim olmamıştır, dedi azıcık Tolga'ya da aba altından sopa gösterirken.

— Ben sizin ilişkilerinizi anlamıyorum kızım. Allah mutluluklar versin, dedi ve sustu Salih Dede. Ama içinden yine tahminime göre Bozkurt Dedeye saygılarını yolluyordu ve oldukça bozulmuştu. Bozkurt Dedenin hem sertliği hem de onun hırsı bu iki kardeşi böyle uyumsuz yapmıştı. İkisi de nevi şahsına münhasır insanlar olmuşlardı.

Uçak alçalmaya başladığında Salih Dede ve Sinem arasındaki soğukluk neredeyse elle tutulur, gözle görülür bir hal almıştı.

Sinem nasıl olduysa bana baktı, bende Salih Dedeyi işaret ettim bakışlarımla. Sinem durdu, düşündü ve bana bakıp göz kırptı.

— Aylinciğim senin anneannen de pek şekermiş. Bize onun bu kadar şirin ve dinç olduğunu söylememiştin, dedi muzır muzır gülümseyerek.

— Öyledir ooo. Sen onu bir de ameliyattan önce görseydin. O sofrayı tek başına hazırlardı bir de bu çeşit ne ki, iki katını çıkartırdı, dedim gururla. O sırada Bora ile göz göze geldik. Bakışlarında "Bir de bana sorun" ifadesi vardı. Küçük bir göz kırpması ile gönlünü almaya çalıştım. Sinem ise;

Sevmek Zamanı (#Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin