76.BÖLÜM

31.3K 1.7K 196
                                    

Tabii ki rüyadan uyanmam kulise girene kadardı. Allah'tan resim faslı vardı da çok fazla konuşamadı ama bu konuşmayacağı anlamına gelmiyordu.

Resimler çekildi. Tebrikleri kabul ettik derken elime bir katalog geçti. Ne yapmış ne etmiş benim kıyafetleri başka manken ile kataloğa koydurmuştu. Sinem'in yanına gittim;

— Nasıl oldu bu? Diye sordum şaşkın.

— Nasıl olsun sevgili ağabeyim yüzünden biraz sabahladık. Kataloğu dağıtmamakla tehdit edince başka bir mankene giydirdik senin kıyafetleri çekimleri tekrarladık, dedi ellerini iki yana açarak.

— Anladım Sinem çok iyi anladım. Neyse en azından defileyi kazasız belasız atlattık buna da şükür, dedim ama erken konuşmuşum sonradan anladık.

Ben gelinlikle ortalıklarda kuğu(!) gibi süzülürken Kutay Beyler ve müstakbel zevceleri Gülçin Hanımlar yanıma gelip;

— Tebrikler çok güzel bir görsel şölendi defile. Tabii mevkinizi kullanıp bencillik etmeyip baş manken olarak daha profesyonel birisi ile anlaşsaydınız yıllarca konuşulacak bir defile olurdu, dediler. Gülümsedim;

— Ben hiçbir zaman mükemmel bir manken olduğumu iddia etmedim. Gelin görün ki ne Aydın Hocam ne Sily ne de İberto Bey beni bırakmadı. Yani bazen demek ki amatör ruhu kaybetmemek gerekiyor, Gülçin Hanım. Neyse ben diğer konuklarla da ilgileneyim, dedim tam arkamı dönüp gidecektim ki;

— Yazık Bora Bey nasıl bir kumpasın içinde olduğunu göremiyor, dedi Kutay Beyler. Hızla geri döndüm. Tabii o koca kuyruk ve duvakla ne kadar hızlı olunabilirse o kadar hızlı. Hırsla yanına gidecekken belimde bir el hissettim ve bana güven veren bir sıcaklık.

— Kumpas derken Kutay Bey? Defileyi mi kast ettiniz? Diye sordu Bora beni kendine çekerken.

— Yani Aylin Hanımın defileye çıkması ne kadar doğru bilemedim. Sonuçta mesleği değil. Üstelik çok önemli ve muhteşem bir organizasyonda. Gerçekten müthiş bir lansman olmuş. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık, dedi kendine de pay çıkartarak. Sinirden saçlarım havaya dikilmişti. Tabii bin kat saç spreyi olduğu için dışarıdan fark edilemiyordu.

— Haklısınız ben de aynısını söyledim. Dedim o podyuma çıkman ne kadar doğru? (Herifin gözleri parladı birden. Haklı çıktığı için. Gözlerimi kısıp ters ters Bora'ya bakmaya başladım.) Bu güzelliği kendime saklamak isterdim ama gelin görün ki hocaları bırakmadılar. Şu anda aldığımız olumlu tepkilere bakınca iyi ki bırakmamışlar çünkü podyumun hakkını fazlasıyla verdi. Hem güzelliği hem asilliğiyle herkesi büyüledi, dedi elimi tutup öperken.

— Tabii tabii haklısınız. Ben sadece...

— Siz sadece kız arkadaşınızı pazarlama derdindesiniz orası çok açık ama Gülçin Hanım pek bizim tarzımız bir manken değil maalesef. Açıkçası biraz fazla kısa. Bizim modeller daha uzun boylu mankenler tarafından sergilenecek türden, dedi Bora gayet sakin. Gülçin Hanımlar sinirlenmişlerdi bana doğru bakıp imalı bir şekilde;

— Sizin mankenlerinizde biraz etine dolgun ama, dedi burun bükerek.

— Biz onları öyle seviyoruz. Ama oldu da problem oldu kilo verilebilecek bir şey de boy nasıl uzar bu yaştan sonra bilemedim, dedi alayla. Sonra da;
Ayaklarınıza sağlık, geldiğiniz için teşekkür ederiz, deyip ellerini sıktı ve beni oradan uzaklaştırırken;

— İnsanların fiziksel özelliklerine laf söylemek hiç adetim değildir. Sonuçta Allah onu öyle yaratmış ama ne yapabilirim kaşındılar, dedi kulağıma fısıldayarak.

Artık ayaklarım beni öldürürken lansman sona erdi. Biz içeri kulise geçtik, misafirler birer ikişer ayrılmaya başladı. Salon boşalırken bizde kuliste üzerimizi değiştirdik. Bora smokinle kaldı. Neticede değiştirse de giyeceği takım elbisesiydi. Diğer mankenler gittiler ve biz bize kaldık. Zaten Bora Beyler bundan sonra içlerini boşalttılar. Hepimiz bir yerlere oturturduktan sonra;

Sevmek Zamanı (#Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin