63.BÖLÜM

37.2K 1.8K 426
                                    

Sabahın köründe kalk borusu çalan annemin sesiyle uyandım. Yani utanmasa "KOĞUŞ KALK" diye bağıracaktı. Akademiden alışkanlıkları.

Yazın gençlik kampları olurmuş. Onlara gidermiş annem. Sabahın köründe hocalar kapıya dayanırmış "Uyanın" diye. Bizim ki de öğretmen olduktan sonra kamplar kapanana kadar hoca olarak katılmış. Gelenlere buz yutturuyormuş. Yani bana da az yapmadı. Şekil 1-A.

— Anne az daha uyusam. Sabah daha gün aydınlanmadı. Bak karga daha kahvaltı hazırlığı içinde garibim. Komşunun horozu bile ötmedi anneeğ. Sal beni gece geç yattık anneğğ, diye inlesem de;

— Bana mı sordun eve geç gelirken. O sosyetik kayınvalideyi kabul ederken. Bana mı sordun elin zengin züppesini koca diye kabul ederken? Heh şimdi ödeşme zamanı. Kalk bakalım toz alınacak, yerler bir daha silinecek, servisler hazırlanacak, salatalar yapılacak, börekler pişecek, el açması börek yapacaktı teyzen onu yaptı mı acaba? Neyse bunun seninle bir alakası yok. Pasta siparişi vermişti çok bilmiş Çağdaş o gidip alınacak. Sonra dur daha var var kuaföre gidilecek falan falan bence ancak yetişir, dedi yüzüme dik dik bakıp canım annem.

Zongon zopposono bolorkon bono mo sordon? Sanki ben dedim "Gel kalbime taht kur paşam senden başkasını yar diye kabul edemem" diye. Kalbim onu seçti onun ki de beni. Bana kalsa tabii ki daha normal birini tercih ederdim. Ama olmadı işte. Benim kısmetimde böyleymiş.

Tabii ki bunları içimden söyledim. Nişanlanacağım sabah anne terliği yemeğe hiiç niyetim yok.

Sürünerek yataktan kalktım. Çiçekli şalvarımı, siyah tişörtümü giyidim. Geleneksel temizlik kıyafetim. Saçıma bandana bağlayıp, elime sarı bezi aldım ve "Dam üstünde" diye türküye de giriş yaptım. Tabii ne kadar zayıflasam da küçülmeyen arka kaidemi terliğine nişane yapan annem hedefi on ikiden vurmakta gecikmedi. Terliği dansöze para yapıştırmaya alışık kalantor iş adamı gibi tam isabetle kıymetlime yerleştirdi.

— Ahhh anneğ bu gece beni istemeye geliyorlar farkında mısın? Dedim kıymetlimi ovuştururken.

— İstemeye geliyorlar çığırdığı türküye bak. Kızım azıcık normal olsan azıcık ya ölür müsün? Diye cırladı hırsla. Ama kendi kaşındı;

— Yapanlar yaparken eksik malzeme kullandıysa suç benim mi anneğ, dememle öbür terliği sırtıma yemem bir oldu. Sonrası ben zıvanadan çıktım gıdıklama yoluyla onu katılttım. Bu sırada kapı çaldı, Çağdaş geldi. Bu sefer bir posta onunla boğuştuk benim saç baş bandana bir tarafa gitti. Temizlik yaparken giydiğim çiçekli şalvarım ve siyah tişörtüm sündü o sırada kapı tekrar çaldı.

Bir elimde annemin bana attığı naylon terlik, diğer elimde Çağdaş'ın boğuşurken elimde kalan kolyesi kapıyı açtım. Bu arada bir ayağımda terlik var diğerinde yok. Terliğimin teki Çağdaş'ın elinde. Birbirimize terliklerle dalmıştık. Ben annemin bana attığı terliği almıştım o da benim ayağımda ki terliği ele geçirmişti bana vurmak için. Çağdaş'a küfür ederek açtım kapıyı da antrparantez.

Karşımda gran tuvalet giyinmiş saçları itina ile jölelenmiş mi waxlanmış mı bilemediğim bir adet Bora ile göz göze geldim. O benim halimi görünce önce bir şok oldu sonra istemsizce kahkaha attı sonra sustu ama dayanamadı bir kahkaha daha attı ama püskürterek attı o kahkahayı. Onun kahkahalarına Çağdaş kapıda bitti ki boynunda ki tırnak izlerim az önce nasıl bir boğuşma yaşadığımızın ispatıydı. Bora artık gülmekten iki büklüm olmuştu. Benim ise sinirlerim ona bu şekilde yakalandığın için bozulmuştu. Mahallenin köşe başı çiçekçisi gibiydim çünkü.


Benim bozulduğumu anlayan Bora zor da olsa kendini frenlemiş ve susmayı başarmıştı. Ama gözleri hala gülüyordu.

— Günaydın aşkım, dedi muzır muzır.

Sevmek Zamanı (#Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin