Evliliğimizin ilk altı ayı, balayı gibi geçmişti. Tam cicim ayları dedikleri türden. Gözümün içine bakan, beni kendinden bile sakınan bir kocam vardı. Törpülemeye çalıştığı kıskançlığı dışında, her şey neredeyse mükemmeldi. Her sabah işe beraber gitmemize rağmen, şirketten içeri girer girmez arkamızdan çiçekçi taze çiçeklerle geliyordu.
Odasındaki oturma grubunu kaldırıp, benim masamı oraya aldırmıştı. Benim yerime de şirketten değil dışardan bir sekreter, almayı uygun görmüştü.
Ara sıra aklımı şirkette de alıp, beni benden ediyordu ama bunlar gün içinde kısacık anlardı. Masamın yerini neden değiştirdin diye sorduğumda;
— Ben sensiz burnumun ucunu bulamıyorum ya her şeyim yerli yerinde dursun diye seni yanıma, yamacıma aldım, demişti.
Her şey yolunda giderken, Richard'dan gelen telefon sevincimizi ikiye katladı. "Merhaba" bile demeden;
— Ortak, evlendin bizi unuttun, diye sitem ederek telefon açtı.
— Olur mu öyle şey. Peralto'da her şey çok güzel gidiyor. Yeni sezon için yüklü siparişler aldık ve üretim tam kapasite başladı. Hatta bir sonraki sezon için İlberto ve Sily çalışıyor. Ara sıra da birbirlerinin gırtlağına çöküyorlar. Ayırmak bana düşüyor. Bu karmaşa içinde boşluğu yakaladığım anda oradayım, dedi Bora Peralto'yu yukarı taşımanın haklı gururuyla.
— Kardeşim o boşluğu yakalayamıyorsan, yaratacaksın çünkü amca oluyorsun, biz Kat ile evleniyoruz, dedi Richard neşeyle. Bora da ben de çok sevindik. Düğüne bir hafta kala yola çıkmak için tüm hazırlıklarımızı tamamlamıştık.
Tabii Kat'in hamile olması Bora'nın ayarlarını azıcık bozdu. Biz ne zaman çocuk yapacağız, diye tutturdu.
Evliliğimizin daha yeni olduğunu, biraz daha vakit istediğimi ona kabul ettirene kadar yüreğim şişti ama neyse ki bana saygı gösterdi ve hazır olmamı bekleyeceğini biraz küskün olarak da olsa söyledi.
Peralto'nun işleri planlanandan iyi gitmişti. İlberto'nun bizimle çalışmaya başlaması çok ses getirmiş, satışlarımızı tam tabiriyle patlatmıştı. Morgan'da Peralto'nun rüzgarından faydalanmış, beklenenin üzerinde bir sipariş almıştı.
Artık daha sık seyahat etmemiz gerekiyordu. Bunun üzerine Bora şirket adına iki tane uzun menzilli uçak kiraladı. Her an alanda hazır bekleyen uçaklar sayesinde, acil durumlarda toplantılara dakik olarak yetişiyorduk. Uçaklardan biri İstanbul'da bir diğeri ise New York JFK alanında bekliyordu.
Nişanlandığımızdan beri oturduğumuz evi çok seviyorduk ama Neslihan Anne, ev küçük diye bizi yiyordu. Derdi hala daha yanlarına taşınmamızdı. Bir üst katımız boşalınca Neslihan Annenin dilinden kurtulmak adına, iki ev için mal sahibine teklif götürdük. Kayınvalidemlerin de desteği ile evleri aldık. Biz Amerika'ya giderken mimarımız da evleri birbirine bağlayacak tadilat için ekibini hazırlamıştı. Biz havaalanına gitmek için kapıdan çıkarken ustalar eve geliyordu.
Hayatımızda her şey masallarda ki gibi gidiyordu. Çok mutluyduk, seviyor ve seviliyordum. Maddi olarakta bir sınıf daha atlamış, zenginler listesine alt sıralardan da olsa giriş yapmıştık. Richard ve Kat'in düğünü işte bu listeye yaraşır bir düğün oldu.
Richard şirketin uçağınla balayına gitmeyi uygun bulmadı ve tarifeli uçakla balayına gittiler. Tahmin edeceğiniz gibi balayları birazcık uzun sürecekti çünkü Kat hamileydi ve bundan sonrasında baş başa kalabilecekleri zamanlar kısıtlı olacaktı. Tek başlarına son tatillerinin tadını çıkartmak istediler.
Ben İlayda ile beraber Bora'ya yardım ederken, İstanbul'da Sinem ve İbo inanılmaz bir sinerji yakalayıp, bizi şok etmişlerdi. Başlarında onları ayıracak birileri olmayınca, didişmek yerine uzlaşmayı seçmişlerdi. Bu da onlara inanılmaz bir başarı getirmişti. Nerdeyse dünyanın dört bir yanından sipariş alıyorlardı. Aldıkları siparişlerle, Morgan'ın karlılığına yetişmeye başlamışlardı. Bora'nın izniyle üretimi büyütmüşlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmek Zamanı (#Tamamlandı)
Ficção GeralAylin Öz ünlü moda firması Peralto'da yönetici asistanı olarak çalışmaktadır. Niyazi Varol ilerleyen yaşına rağmen hala işinin başındadır. Biricik kızı şirkette başa geçmeyi reddedince şirketi devretmeyi düşünmeye başlamıştır. Peki Aylin bu durumda...